DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kobani Davası'nda siyasetçilere verilen cezalara tepki göstererek, "Kobanê kumpas davasında yargılananlar Kürtlerin, kadınların, gençlerin gönlünde beraat etmişlerdir, özgürlerdir" dedi.
Bakırhan, Sincan'da duruşmanın bitmesinin ardından Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları ile birlikte yaptığı açıklamada şunları söyledi:
'Kürt ve devrimci siyaseti cezalandırıldı'
"Türkiye hukuk, yargı tarihine yine bir kara leke sürüldü. Çetelerin, mafyaların güpegündüz kent meydanlarında çakarlı araçlarla insanları katledenlerin serbest bırakıldığı, Kürtleri asit kuyularında katleden binlerce faili meçhul cinayet işleyen JİTAM davalarının aklandığı süreçte Kürt ve devrimci siyaseti bugün cezalandırıldı. Biz bu cezaları tanımıyoruz, biz bu kararı tanımıyoruz. Selahattinler, Figenler, Kobanê kumpas davasında yargılananlar Kürtlerin, Türklerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin gönlünde beraat etmişlerdir, özgürlerdir.
Bugün, Sincan'da dava görülen mahkeme salonunda, İstiklal Mahkemelerinin ruhu, 12 Eylül, 12 Mart darbelerindeki yargılamalarının ruhu hortlamıştır. 21. yüzyılda normalleşme, yumuşama mesajlarının verildiği bu süreçte, HDP, Kürt siyaseti, devrimciler, demokratlar siyaset sahnesinden silinmeye çalışılmıştır.
Bir şeyi unutuyorlar. 31 Mart'ta Kürtler, emekçiler aslında bu adaletsiz sisteme, iktidarın etkisi altındaki bu yargı kararlarına büyük bir cevap verdi. Bu cevabı almayanlar bugün Türkiye demokrasisine, Türkiye'nin geleceğine büyük bir kötülük yapmışlardır. Çok iyi bilsinler, biz Kürtler, emekçiler, yoksullar her zaman olduğu gibi sahada omuz omuza, dayanışarak bu kirli, kara kararları boşa çıkaracağız. Arkadaşlarımız bir gün mutlaka özgürleştireceğiz. Selahattinlerle, Figenlerle birlikte Türkiye demokrasisi için, demokratik bir cumhuriyet için yine mücadele edeceğiz. Bu kararı verenler iyi bilsin, bu günler uzak değil. Bu kara günde, bu kara kararları verenleri lanetliyor, kararlarını tanımadığımızı belirtiyor, dostlarımızı saygıyla selamlıyor, mücadelenin bugünden sonra daha kapsamlı ve büyük bir şekilde devam edeceğinin sözünü veriyoruz."
Karar saray ve MHP genel merkezinde yazıldı
Bakırhan'ın ardından, Tülay Hatimoğulları konuştu. Hatimoğulları şunları söyledi:
Arkadaşlarımız yüzlerce yılla cezalandırılmıştır. Burada sabah söyledik, bu bir yol ayrımıdır dedik. Bu karar tıpkı iddianame nasıl sarayda ve MHP Genel Merkezi'nde yazıldıysa karar da aynı odaklar tarafından yazılmıştır. Türkiye'de yargı diye bir şey kalmamıştır. Türkiye'de şu an yargının almış olduğu bu karar askeri cuntanın mahkemelerine rahmet okutacak bir karardır. Şu an bir hukuki darbe, bir siyasi darbe daha gerçekleşmiştir. Arkadaşlarımız dünya kamuoyunun vicdanında beraat etmiştir. Bu kararı alanlar, Denizlerin kalemini kıranlar gibi kıranlar nasıl lanetlendiyse, bunlar da aynı şekilde lanetlenecek ve tarihin çöp sepetine hatırlanmamak üzere gömülecektir.
Arkadaşlarımız yaptığı savunma, IŞİD gibi katil, halk düşmanı, insanlık düşmanı olan ve Ortadoğu'ya felaket yaymak isteyen IŞİD'in yanında bir karar alınmıştır. Sabah söymeşitik, bu karar ya halklardan, demokrasiden yana olacak ya da IŞİD ve faşizmin yanında olacaktır. Bu karar bir kez daha kendilerinin IŞİD'in ve faşizmin yanında olduklarını bize göstermişlerdir. Biz bu kararı yok hükmünde sayıyoruz."