Artı Gerçek yazarı Ayşe Yıldırım, bugünkü köşe yazısında, Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, aynı fotoğraftan dört ayrı dava açıldığını belirtti.
2013 ve 2014’teki “Çözüm Süreci” yıllarında BDP ve HDP heyetlerinin hem hükümet yetkilileriyle hem İmralı ve Kandil ile görüştüğünü belirten Yıldırım, “Her şey herkesin gözü önünde oluyordu. Ülkede barış havası esiyordu. Heyetlerin her İmralı ve Kandil’e gidiş gelişi büyük haber değeri taşıyordu” diye yazdı.
“Barış masası devrildi, fotoğraflar suç unsuru sayıldı”
İmralı’da ve Kandil’de çektirilen fotoğraflara tüm medya organlarında yer verildiğini anımsatan Yıldırım, yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Hem de ‘barış’ güzellemeleriyle. AKP’lilerin ağzından ‘barış’ sözcüğü ve ‘Kürtlere övgü’ eksik olmuyordu. Bugünün troliçeleri sosyal medya hesaplarından ‘sarı-kırmızı-yeşil’ diye bağırıyordu… Kimi Saray kalemşörleri köşelerinden Öcalan’a övgü diziyordu.
Ne zaman ki Erdoğan barış masasını devirdi, bu kez o övülen fotoğraflar hem de aynı kişiler tarafından ‘suç unsuru’ gibi gösterilmeye başlandı. Fotoğraflarda yer alan HDP’li siyasetçiler hakkında fezlekeler hazırlandı, davalar açıldı.
Bizzat AKP hükümetinin onayı ile gerçekleştirilen görüşmeler ‘terör örgütü propagandası’ sayıldı
.”Erdoğanı arayıp Kandil ziyaretini sordu
Eski HDP’li vekil Sırrı Süreyya Önder’in Meclis’teki konuşmasında dönemin Başbakanı Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini arayarak Kandil ziyaretini sorduğunu hatırlatan Ayşe Yıldırım, yazısında şu ifadelere yer verdi:
“2016 Mayıs’ı. Meclis’te dokunulmazlık görüşmelerinin 2. tur oylaması yapılıyordu. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, "HDP’nin Kandil’den talimat almadan yürüyemediğini" söylüyordu. Sırrı Süreyya Önder, kürsüye çıkmış ve Turan’a şu yanıtı vermişti:
"Sayın Cumhurbaşkanı o zaman Başbakan’dı. Beni aradı. ‘Kandil’e gittiniz, ne oldu?’ dedi. Bunun devamını mahkemelerde söyleyeceğiz."
Herhalde bundan daha büyük bir delil olmaz o fotoğraflardan ve gidiş gelişlerden dönemin başbakanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın haberinin olduğuna…
Ama AKP iktidarı masayı devirmiş ve Türkiye’yi yeniden bir kanlı sürecin içine sürüklemişti. Ve HDP’ye yönelik operasyonların da önü açılmıştı.
“Devletin ricası ile PKK komutanları ile görüştüm”
Ve Sırrı Süreyya Önder bu fotoğraf nedeniyle de yargılandı. Mahkemelerde de Kandil’e gidişlerinin bizzat hükümet ve MGK kararıyla olduğunu anlattı:
“Bu devletin iktidarı, MGK kararı ile Öcalan ve Kandil dağlarında gerilla ile görüşerek, tarihi bir sorumluluk üstlendik. 180 bin kilometre İmralı ile Kandil arasında mesafe kat ettik. Ben bu PKK’nin ne kadar komutanı varsa devletin ricası ile görüştüm. Devlet, İmralı ve Kandil arasında yapılan görüşmelerden oluşan ortak mutabakatın okunmasıdır. Hiçbir soruşturma kavuşturma yapılmayacak o gün. 7 Haziran sonrası hemen soruşturmaya dönüştürülecek. Buna inanmam beklenemez.”
Selahattin Demirtaş’a yöneltilen suçlamalardan birinin de sözkonusu fotoğraflar olduğunu belirten Yıldırım, sonuncu davanın da yeni açıldığını belirtti.
Yıldırım yazaısında, “Hani Demirtaş’ın 2012-2016 yıllarında yaptığı konuşmalar nedeniyle açılan dava dosyasından söz ediyorum. Üç buçuk yıldır cezaevinde tutulan Demirtaş’ın 8 yıl önce yaptığı konuşma, Alman gazetesine verdiği demeç, CİMER’e yapılan bir şikâyetin yanı sıra Kandil’de çekilen fotoğraf da suçlamalar arasında yer aldı” dedi.
Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman’ın çözüm süreci döneminde çekilen bu fotoğrafla ilgili bir kişinin ihbarıyla savcının konuyu soruşturma konusu yaptığını, aynı fotoğraftan Diyarbakır, Adana ve Ankara’da üç ayrı davanın açıldığını yazan Yıldırım, “Aynı fotoğrafa dördüncü dava açılıyor. Savcılık tümüyle siyasi saikle hareket ediyor, ağır suçlar işlemeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Köşe yazısında, Selahattin Demirtaş’ın 16 Temmuz 2019’da görülen duruşmada, bu fotoğraf nedeniyle hazırlanan fezlekeye dair konuşmasına da yer veren Yıldırım, “İşte bugün o fotoğraflar nedeniyle Demirtaş’a yeni bir dava daha açıldı. Hem de avukatlarının sağlığı nedeniyle yaptığı tahliye başvurusunun reddedilmesinden birkaç gün sonra. Artık Demirtaş korkusu ne kadar büyükse!..” diye yazdı.
