Erdoğan, Suriye'de son 9 yıldır yaşanan insani krizde ortaya çıkan yükün çok büyük bölümünü tek başımıza üstlenmek durumunda kaldık. Uluslararası toplumdan da bu konuda çok daha fazla destek almayı ümit ediyorduk.
Yarın Belçika'da Avrupa Birliği'nin yetkilileriyle bir toplantım var. Orada da bu konuları ele alacağız. Temenni ederim ki daha farklı neticeler alarak Belçika'dan döneriz.
Sınırlarımızda kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçalama ve halkını katleden rejimi durdurma konusunda çok önemli başarılar elde ettiğimize inanıyorum. Tek başıma yürüttüğümüz mücadeleyle bu trajedinin önüne geçerek, tüm dünyaya bir kez daha insanlık dersi verdik. Sınırlarımıza yaklaşan 1,5 milyon yeni sığınmacı sebebiyle yeni bir yükle karşı karşıya geldik.
İdlib'deki durumun rejimin saldırganlığı yanında gerilimin giderek tırmanması üzerine diplomatik çözüm arayışlarımızı da hızlandırdık. Türkiye'nin Suriye topraklarını işgal ve ilhak etmek gibi bir planı asla olmamıştır. Tek gayemiz 3,6 milyon Suriyeli'yle sınırlarımıza dayanan 1,5 milyon İdlibli'nin güvenle evlerine dönmelerini sağlamak.
Suriye'de bulunduğumuz bir aylık dönemde toplam 59 şehit verdik, buna karşın rejimin toplam 4300 unsurunu etkisiz hale getirdik.
"Rejim Saldırırsa, Daha Şiddetli Bir Şekilde Gideriz"
Bahar Kalkanı bölgesinde verilen sözler tutulmazsa, buraları kendi yöntemimizle temizleme hakkımızı saklı tutuyoruz, bunu da söylüyorum. Rejimin anlaşmayı bozması halinde, daha şiddetli bir şekilde bu zalimlerin üzerine gideceğiz.
İnşallah tüm taraflar sözlerine riayet eder. Aksi takdirde her zaman yaptığımız gibi kendi belirlediğimiz yolda yürümeyi sürdüreceğiz."