Eski Washington Büyükelçisi Namık Tan, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan\'ın Finlandiya ve İsveç\'in NATO\'ya üye olmasına olumsuz baktıklarına dair sert açıklamalarının \"iktidarın çözülmekte olan tabanını toparlamak amacıyla yapılmış bir hamle olduğunu düşündüğünü belirtti.
Tan, \"Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine adaylıkları ile ilgili açıklamanın, duygusallıktan uzak, akılcılığı, tutarlılığı ve gerçekçiliği esas alan bir değerlendirme sonucu yapıldığını hiç sanmıyorum\" yazdı ve iktidarın bu adımla dikkati iç sıkıntılardan uzağa çekmeye çalıştığı değerlendirmesinde bulundu.
\"Maalesef, alaylı diplomatlarla ancak bu kadar oluyor\"
Bu hususlar göz önüne alındığında, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine adaylıkları ile ilgili açıklamanın, duygusallıktan uzak, akılcılığı, tutarlılığı ve gerçekçiliği esas alan bir değerlendirme sonucu yapıldığını hiç sanmıyorum. İktidarın, çözülmekte olduğunu gördüğü tabanını toparlamak ve ekonomik sıkıntıları örtülemek amacıyla, iç siyasetin dikte ettiği fırsatçılığın da cazibesine kapılarak, böyle bir adım attığını düşünüyorum.
Maalesef, alaylı diplomatlarla ancak bu kadar oluyor. Umarım, bu yanlışlar yüzünden siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz bakımından ileride daha ağır bedeller ödemek zorunda kalmayız.
Türkiye’nin, uluslararası ilişkilerini, AB ve NATO üyeliklerinin dış politikasında tayin edici özellikte olduğunu ve Batı’nın siyasi, ekonomik ve sosyal yapılanması içinde yer almasının kendisine güç verdiğini unutmadan, müttefikleriyle uyum içinde olmaya özen göstererek yönetmesi, içinde bulunduğu ittifakın rehabilitasyon ve yeniden yapılanma sürecine anlamlı katkılar sağlaması gerekir. Türkiye, eskisi gibi, öngörülebilir, güven duyulan ve güven veren bir müttefik olmalıdır.