Abdulselam Akıncı’nın sunduğu Rûdaw’ın seçim programı “Berbijêr-Aday”a konuk olan Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Düzgün Kaplan, Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Muxindi (Cet) köyünde dünyaya geldiğini ve bölgede kutsal bir ziyaret olarak kabul edilen Duzgın Baba ziyaretinden esinlenerek ailesinin bu ismi kendisine verdiğini söyledi.
Ailesinin Şeddadi aşiretine mensup olduğunu dile getiren Kaplan “Selahattin Eyyubi’nin mensup olduğu aşiret” ifadelerini kullandı. Kaplan siyasete ise 19 yaşında HADEP üyesi olarak başladığını belirtti.
\"Kürtler eliyle Kürt temsilliyeti olsun istiyoruz\"
HAK-PAR olarak seçimlerde iki noktayı öne çıkardıklarını belirten Kaplan şunları söyledi:
“Seçimlerde tüm kesimlerin sağ, sol, Türk ittifakı kuruldu bir tek Kürdistani partilerin ittifakı oluşmadı. Türkiye’de gerçekleşecek seçimlerde Kürdistani bir ittifaka ihtiyaç vardı. Biz Kürtlerin sesi de çıksın istedik. İkincisi Kürtlerin bir temsiliyetinin olmasını amaçlıyorduk. Ortadoğu’da büyük bir alt-üst oluş yaşanıyor. Herkes haklarını talep ediyor. Kürtler büyük bir nüfusa sahip kadim bir millet. Binlerce yıldır kendi toprakları üzerinde yaşıyor. Ama yıllardır Kürtlerin bir temsilliyeti bulunmuyor. Bu sorun tüm seçimlerde yaşanıyor. Kürtlerin temsilini diğer milletten insanlar yapıyor. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Biz Kürt çocukların eliyle bir temsiliyet oluşturmak istiyoruz.”
\"Kürt sorunu federasyonla çözülür\"
HAK-PAR’ın HDP, HÜDAPAR veya diğer partilerdeki Kürt vekillerden farkının ne olduğuna ilişkin gelen soruya Kaplan şu yanıtı verdi:
“Bir kere HDP kendisi Kürt partisi olmadıklarını söylüyor. Bizim diğer partilerden farkımız biz diyoruz ki bu ülkenin temel sorunu Kürt ve Kürdistan sorunudur. Kürtler bir ulustur ve herkes bunu bu şekilde kabul etmelidir. Her milletin hakkı ne ise Kürtlerin ki de o olsun diyoruz. Yani Türkiye sınırları içerisinde Kürtler ile bir federasyon kurularak sorunların çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü aklı selim düşünen tüm devletlerin çözümü bu şekildedir. Federasyon parçalanmaya yol açmaz. Her iki milletin eşit bir şekilde yaşamasını ve ülkeyi idare etmesini sağlar. Seçime giren diğer partilerin hiçbirinin talepleri arasında bizim belirttiğimiz bu taleplerin hiçbiri yer almıyor. HÜDAPAR’ın programında ise ‘federasyon tartışılmalı’ deniyor ‘federasyon talep ediyoruz’ denmiyor. Öncelikli hassasiyetleri İslamdır.”
Taleplerinin gerçekleşmesinin kolay olmadığının farkında olduklarını belirten Kaplan, Kürt meselesinin çok eski bir sorun olduğunu ve çözümü içinde mücadele edilmesi gerektiğine işaret etti. Parlamentoya girmeleri halinde ‘akılane’ ve ‘barışçıl’ bir siyaset yürüteceklerini dile getiren Kaplan, “Kürtlerin muzdarip olduğu dertleri mecliste diğer milletlerle paylaşacağız” dedi.
KDP KURD ve Azadi Hareketinin oluşturdukları ittifaka dahil olduğunu belirten Kaplan, “Birlikte seçim çalışması yürütüyoruz. PAK ve TEVGER ise seçimde HAK-PAR’ı destekleyeceklerini ve oy vereceklerini açıkladı” şeklinde değerlendirdi.
\"Bu seçimde bazı sürprizler yaşanabilir\"
2015 seçimlerinde HAK-PAR’ın 110 bin oy aldığını hatırlatan Kaplan, “O seçimlerde HAK-PAR 8. parti oldu. Bu seçimlerde hem sistemden hem de Kürt partilerinin siyasetine tepkili olanların ve Kürtlerin meşru haklarına ulaşmasını destekleyen bir ‘milli hat’ var. Bütün bunları bu seçimlerde kucaklamayı hedefliyoruz.Ben bazı sürprizlerin yaşanacağına ve oylarımızın artacağına inanıyorum” dedi.
\"Şimdi Türkiyelileşme değil Kürdistanileşme zamanı\"
HAK-PAR’ın oylarının artmasının Kürtler açısından birçok artısının olacağının altını çizen Kaplan, “Oylarımız artarsa Kürt sorunun çözümüne olumlu yönde katkı sunacak, bir denge oluşturacak. Kürtler arası demokrasi açısında da önemli. Şimdi Türkiyelileşme değil, Kürdistanileşme zamanı. Bize göre ‘Türkiye’ye demokrasi gelirse Kürt sorunu çözüme kavuşur’ görüşü yanlıştır. Biz diyoruz ki; ‘Kürt sorunu çözülürse Türkiye’ye demokrasi gelir’” şeklinde değerlendirdi.
\"Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kürtler taraf olmasın\"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise ‘tarafsız’ olacaklarını belirten HAK-PAR Genel Başkanı “Kılıçdaroğlu mu Erdoğan mı seçilecek bu bizim derdimiz değil. Bizim derdimiz sistemin değişmesidir. Biz diyoruz ki; Kürtler sandığa gitmeli parlamento seçimleri için Kürtlerin evladı HAK-PAR’a oy vermeli. Cumhurbaşkanlığı için ise boş oy kullansınlar. Taraf olmasınlar. Bu HAK-PAR’ın kararı. İttifakta yer alan veya bizi destekleyenleri cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl tavır alacaklarını kendilerine bıraktık” ifadelerini kullandı.
Abdulselam Akıncı’nın “Düzgün Kaplan’ın bilinmeyen yönleri nelerdir? Diye sorsak bize ne anlatırsınız” sorusuna HAK-PAR Genel Başkanı Düzgün Kaplan şu yanıtı verdi:
“Bir yıldır HAK-PAR Genel başkanlığına seçildim. Düzgün Kaplan olarak tüm Kürtler gibi her işte çalıştım. Günü geldi simit sattım, günü geldi boyacılık yaptım. Esas mesleğim terzilik. Hollanda’da bir atölyemiz var, eşim başında duruyor. Ayrıca amatör bir müzisyenim. Dersimli oldunuz mu bir şekliyle saz çalıyorsunuz. Sazın bizim kültürde dini bir yeri var. Amatör düzeyde mey ve saz çalıyorum.”
Konuşmasının sonunda Kaplan seçmenlere partilerine oy vermesi çağrısında bulunarak “Biz derdi Kürtler ve Kürdistan olan bir partiyiz. Ben de bir Kürdüm. Kürt seçmenlere çağrım bize oy versinler. Çünkü Kürt sorunun çözümü açısından oy almamız önemli” ifadelerini kullandı.