HDP Eşgenel Başkanı Demirtaş, Hürriyet’ten Okan Konuralp\'e yaptığı açıklamada, “Başbakan’ın açıklamasını Türkiye ’nin Kobani karşısındaki tutum değişikliği olarak değerlendiriyoruz” dedi. Demirtaş, Davutoğlu’nun bu mesajının İmralı’daki Abdullah Öcalan’a da iletildiğini tahmin ettiğini belirtti. HDP, bu çerçevede hükümeti Kobani’yi IŞİD’e karşı savunan PYD ile diyaloğa girmeye davet etti. Bu arada İmralı’ya giden HDP heyeti, Öcalan’dan, “Kobani düşerse süreç sona erer” mesajı getirdi. Başbakan Davutoğlu’nun Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesi ihtimaliyle ilgili rahatsızlık ifade etmesi, hükümet -HDP ilişkilerinde yeni bir durum yarattı. HDP çevreleri yakın bir zamana kadar hükümeti Kobani’de IŞİD’i desteklemekle suçlamaktaydı. Demirtaş, dün bu suçlayıcı çizgiden uzaklaşan şu açıklamayı yaptı:
“Yakın zamana kadar hükümetin, Kobani’nin düşmesinin sonuçlarının çok da farkında olduğunu düşünmüyorum. Bir müddet Rojava’ya dönük saldırılara en azından sessiz kalarak PYD’nin ‘burnunun sürtülmesini’ istemiş olabilirler. Ama şimdi hem uluslararası kamuoyunun hem de ulusal kamuoyunun IŞİD konusundaki haklı ve ciddi eleştirileri, kaygıları, hükümetin IŞİD konusundaki tutumunu değiştirmeye zorladı.
KOBANİ SÜRECİN PARÇASI
İkincisi de Kobani, Türkiye’nin kendi içinde yürüttüğü çözüm sürecinin de doğrudan parçası haline geldi. Şimdi Kobani’nin IŞİD tarafından işgal edilmesi ve katliamın yapılması çözüm sürecini bitirebilir. IŞİD’i, Türkiye’ye komşu yapar, orada yaşananlarda, katliamlarda dolaylı olarak Türkiye’nin payı olduğu algısı da oturmuş olur. Uluslararası kamuoyunun gözünde Türkiye’nin yerlerde olan kredisi iyice yitirilmiş olur. Kendi sınırlarında ve belki de sınırların içine taşabilecek derin bir çatışmanın başlama riski doğar. IŞİD, Türkiye’nin içine de çatışmayı taşıyabilir.
DEĞİŞİKLİĞİN İLK İFADESİ
İşte bu nedenle Kobani tek başına birçok anlam ifade eder noktaya geldi. Bu nedenle hükümet, Kobani’nin IŞİD’in eline geçmemesi için tutum değiştiriyor. Başbakan Davutoğlu’nun da bize ifade ettiği budur: ‘Biz de Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesini istemiyoruz’ dedi. ‘Hem Kobani etrafından hem Irak’ın diğer bölgelerinden IŞİD’in sökülüp atılması gerektiğini düşünüyoruz’ ifadesini de sözlerine ekledi. Bu sözler tutum değişikliğinin ilk ifadesidir. Fakat bunun pratiğe dönüşmesi lazım. Şu saatlerde dahi Kobani’ye lojistik desteğin ulaştırılması önemli. Biz kendilerine atılabilecek olası adımlar hakkında PYD ile mutlaka görüşmeleri gerektiği önerisinde bulunduk. Davutoğlu da kendilerinin buna kapalı olmadığını aktardı.
ÖCALAN KAYGILI
Başbakan’ın bize söylediği (Biz de Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesini istemiyoruz), Öcalan’a da söylenmiş olabilir. Kendisine ne söylediğini tam olarak bilemiyorum tabii. Ancak bunun lafta söylenmesi değil gereğinin yapılması anlamlı. Yoksa Öcalan’ın Kobani konusunda çok öfkeli, kaygılı olduğunu biliyoruz. Kendisine atfen yapılan açıklamayı da bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Şimdi hükümet Kobani’nin düşmesinin kritik siyasal değişimlere yol açacağını görüyor artık. Bu gelişmenin bir domino etkisi yapacağını hesaplıyor.
Öcalan: Mutabakata varıldı, yol haritası eylem planı ortaya çıktı
ŞARTLI BİR CÜMLE DUYMADIK
(Davutoğlu’nun “Kendisine söyledim, Kobani’ye yardım etmemizi bekliyorsanız bu tezkereye ‘hayır’ demeyin. Bu tezkere Suriye ’de IŞİD’e karşı ve benzeri terör örgütlerine karşı, bütün terör örgütlerine karşı çıkartılan bir tezkere” şeklindeki açıklamasına itirazla) Yaptığımız görüşmede Sayın Başbakan’dan ‘şartlı’ bir cümle duymadık. Tezkere ve Kobani ilişkisine dair kendi görüşlerini belirtti. ‘Kobani’ye destek olabilmemiz için tezkereyi çıkartmamız gerekir’ dedi. Biz de tezkereye ilkesel olarak ‘Hayır’ diyeceğimizi gerekçeleriyle birlikte aktardık. O da anlayışla karşıladığını vurguladı.”
Kaynak:Radikal