HDP’nin 6-7 Mayıs’ta gerçekleştirdiği Meclis Gurubu ve MYK toplantısında “Barış Planı ve Yol Haritası” oluşturma kararı aldı.
HDP’nin 6-7 Mayıs’ta gerçekleştirdiği Meclis Gurubu ve MYK toplantısında “Barış Planı ve Yol Haritası” oluşturma kararı aldı. Ölüm olmadan istişareyle bir mücadele hattının ortaya konulması gerektiğini belirten HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada ittifak çağrısında bulundu.
Baydemir, “Savaşı istemeyen, çoğulcu kimliğiyle, eşitlik, özgürlük isteyen herkese ittifak çağrısında bulunuyoruz. Gelin umutlarımızı birleştirelim” dedi.
HDP Sözcüsü ve Urfa Milletvekili Osman Baydemir, partinin genel merkezinde düzenlenen MYK toplantısı ardından düzenlediği basın açıklamasında, partinin Meclis Grubu ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleriyle İstanbul’da 6-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdikleri toplantının sonuçlarını açıkladı.
Basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri de değerlendiren Baydemir, çatışmasız bir süreç için herkese görev düştüğünü ve HDP olarak kendilerinin bu sorumluluktan kaçmayacaklarını belirtti.
Baydemir, 20 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek olağanüstü kongrenin yasal bir zorunluluktan kaynaklandığını ve henüz bir aday belirlenmediğini de söylerken, bir ‘barış planı ve yol haritası’ hazırladıklarını ve bunu 10 Mayıs’ta HDP il eş başkanları, 13 Mayıs’ta PM toplantısı ve 20 Mayıs’ta yapılacak olan mecburi kongreye sunacaklarını ve nihai şeklini vereceklerini söyledi.
HDP olarak yeni bir anayasa için tartışma süreci başlatmak istediklerini dile getiren Baydemir’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Referandum
“Hukuka aykırı bir oldu bittiyle, cebir ve hileyle, yasaya, hukuka, anayasaya aykırı referandum sonucunun meşruiyeti yoktur. Bu tartışma bitmemiştir. Parlamentoda yapılacak uyum yasaları da bu gayrimeşruluğun üstünü örtemeyecektir. Örnek mi? İşte Evren anayasası. Bu antidemokratik anayasayı cebir ve hileyle topluma yediremeyeceklerdir. Biz HDP olarak, tüm çevrelerle yeni bir anayasa için tartışma sürece başlatmak istiyoruz. Partimiz evrensel demokratik değerler, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yeni bir demokrasi çağrısı yapacaktır. Toplumumuzu eşit ve özgür değerlerde yaşatacak evrensel değerlerden esinlenecektir.
Çözüm ve barış planı
Kürd halkı iki yıldır baskı politikalarına karşı kararlı durmuştur. Kürd coğrafyasında çıkan iradeye tüm Türkiye halklarının dikkatini çekmek istiyoruz. Bu gidişatın hiç kimseye kazandıran bir yönü olmamıştır, olmayacaktır. Çatışmasız ve savaşsız bir sürecin başlatılması için herkese rol ve görev düşmektedir. HDP bu sorumluluktan kaçınmayacaktır. Bir çözüm planı ortaya konulmalıdır. Bu plan Türkiye’de iç barışın sağlanmasına çok önemli bir katkı sunacaktır.
Hükümet Suriye politikasında ateşe benzin döken yaklaşımından vazgeçmelidir. Kürd halkının Suriye’deki iradesi tanınmalıdır. Bu içeride de barışı sağlayacaktır. HDP tüm Türkiye halklarının içerisinde olacağı demokrasi mücadelesinde ısrar edecektir. Bizler, barış ve özgürlükten yana olan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Baskılara boyun eğmeyen bütün halkımıza ve bu uğurda bedel ödeyenlere teşekkür ediyoruz. Memleket bu halde olmasın diye cezaevlerinde bedel ödeyen, eş genel başkanlarımıza, gazetecilere teşekkür ediyoruz.
Barış için ittifak çağrısı
MYK ve Meclis Grubumuz ile yürüttüğümüz tüm istişareler, 10 Mayıs’ta il eş başkanlarımızla ve 13 Mayıs’ta PM’de görüşülerek kongremizde nihai bir hal alacaktır ve önümüzdeki kısa ve orta vadenin mücadelesinin yol haritası olacaktır. Bu ülkeyi çatışmaya götüren nedenler açık ve nettir. Bu ülkede çatışmayı durduran nedenler açık ve nettir. Çatışmasızlık için bu ülkenin bir deneyimi vardır. O deneyimde neler yapıldı? Neler yapılamadı? Bir kez daha dönüp bakılmalı. HDP bir çözüm partisidir. Çözüm nedir diye sorarsanız; zalimin zulmünden vazgeçmesidir. Ama ölüm olmadan istişareyle bir mücadele hattının ortaya konulması gerekir. Savaşı istemeyen, çoğulcu kimliğiyle, eşitlik, özgürlük isteyen herkese ittifak çağrısında bulunuyoruz. Gelin umutlarımızı birleştirelim.
Bu ülkeyi çatışmaya götüren ve bu ülkede çatışmayı durduran nedenler çok açık ve nettir. Bu ülkenin çatışmasızlık pratiğinde bir deneyimi vardır. Bu deneyime geri dönülmelidir. Nihayetinde HDP bir çözüm ve çözümün hayat bulması için çabalayan bir partidir. Her şeyden önce çözüm zalimin zulmünden vazgeçmesi ve mazlumun hakkına kavuşmasıdır. Nihai çözüm budur.
20 Mayıs’taki kongre ve aday tartışmaları
Her şeyden önce 20 Mayıs’ta gerçekleştireceğimiz kongre yasal zorunluluktan kaynaklı bir kongredir. Figen Yüksekdağ’ın Eş genel başkanlığının düşürülmesi bir darbedir. Eğer HDP olağanüstü kongreye gitmezse, çok daha farklı gayrihukuki saldırılara maruz kalacaktır. Bundan dolayı Figen Yüksekdağ’ın talebiyle kongreye gitmek zorundayız. Şu an adayımız belli değil. İstişarelerimiz devam ediyor. HDP iradesinin arkasındadır. Cumhurbaşkanı kendi partisinin üyelik seremonisinde göz yaşı döküyor. Sayın Cumhurbaşkanı siz ne zaman partinizden ayrıldınız? Bir koparılma var ise o Yüksekdağ şahsında gerçekleşmektedir. Sözün özü şudur: “Bizi birbirimizden koparamazlar. Özü itibariyle Kürd halkı ile Türk halkına yönelik bir saldırıdır.”