Yapılan açıklama da şu ifadelere yer verildi;
1986 -1988 yılları arasında devam eden ve 1988 yılında doruğa çıkan, zalim Baas rejiminin Kürd halkına yönelik “Enfal Operasyonu” katliamlarının yıldönümünü bir kez daha hüzünle anıyoruz.
180 binden fazla insanın vahşice katledildiği bu soykırım ve katliamlar serisinin üzerinden 30 yıl geçti.
Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimi devrildiği tarihe kadar Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan Kürdler’e hayat hakkı tanımamıştı.
Üzerinden 30 yıl geçen soykırım ve katliamlar serisinde ilk kimyasal saldırı 16 Nisan 1987 tarihinde Balisan bölgesine gerçekleştirilmiş, 17 Ekim 1987 tarihinde dağlık bölgeler yasak bölge ilan edilip bu bölgelerde yaşayan Kürdler göç ettirilmiş, soykırım ve katliamlar 1989 yılına kadar sistematik bir şekilde devam ettirilmiştir.
Bu katliamlar silsilesi kapsamında 16 Mart 1988 tarihinde Halepçe beldesi kimyasallarla bombalanarak binlerce insan vahşice katledilmiştir. 22 Mart’ta Karadağ’a kimyasallar eşliğinde saldırılar gerçekleştirilirken, 7 - 20 Nisan tarihleri arasında Germiyan bölgesinde, 3 Mayıs’ta da Ekser köyünde kimyasal silahlar kullanılmıştır.
Kimyasal Ali lakaplı zalimin kumandasında gerçekleştirilen operasyonlarda köyler zorla boşalttırılarak mazlum halk kamplarda toplanmış, binlercesi sürgüne mahkûm edilirken, binlercesi kurşuna dizilmiş, binlercesi de kimyasallarla imha yoluna gidilmiştir. Operasyonlar neticesinde kimi kaynaklara göre 180 binden fazla kişi hayatını kaybederken, 100 bini aşkın dul, 10 binlerce yetim, yaklaşık 20 bin kayıp gibi tam bir soykırım tablosu ortaya çıkmıştır.
Öte yandan soykırım ve katliamlar neticesinde kimi kaynaklara göre Irak Kürdistanı’ndaki 4.665 köyün 4.000\'i Enfal soykırımı ile yerle bir edilmiş, 1.800 okul, 300 hastane, 3.000 cami ve 27 kilise yıkılarak, sonuçta Irak Kürdistan Bölgesi adeta harabeye dönüştürülmüştür.
Çoluk-çocuk, genç-ihtiyar, kadın-erkek demeden operasyonlardan kaçan halk dağlara sığınırken, İran’a geçmek için bir taraftan tepelerindeki savaş uçaklarından saklanırken, diğer taraftan dağlarda kimisi açlıktan, kimisi yorgunluktan, kimisi soğuktan, kimisi de hastalıktan yaşamını yitirmiştir.
Zalim-ırkçı Baas rejiminin 2003 yılında devrilmesinden sonra toplu mezarlar ve cenazeler aranmış, yüzlerce toplu mezar ortaya çıkarılmıştır.
Halkına zulmeden her zalim gibi Saddam’ında zulüm iktidarı uzun sürmedi ve avanesiyle beraber yaptıklarının cezasını canlarıyla ödediler.
Coğrafyamızda böylesi katliamların ve acıların bir daha yaşanmaması için, zulme karşı adalet bayrağını dalgalandırmayı amaç edinmiş Müslümanların iktidarına, Müslümanların ise kardeşlik bilincine, ümmet şuuruna ve vahdete ihtiyacı vardır.
HÜDA PAR olarak, tarihi katliam ve zulümlerle karartılarak yas tarihine dönüştürülen mazlum haklımıza, katliamların yıldönümünde bir kez daha başsağlığı diliyoruz.
