İnsan Hakları Derneği (İHD), devlet yetkililerine ve PKK’ye seslenerek, PKK tarafından alıkonulan asker ve polislerin bir an önce serbest bırakılması için girişimlerin başlatılmasını istedi. Açlık grevlerinin sona erdiğini ve barış umudunun doğduğuna dikkat çeken İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, "Alıkonulanların serbest bırakılması da bu noktada barışın sağlanmasına katkıda bulunacaktır" dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve PKK tarafından alıkonulan asker ve polislerin aileleri ortak basınt toplantısı düzenledi. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 24 Temmuz 2015’te silahlı çatışmaların yeniden başlaması ile alıkonulma konusunun yeniden gündeme geldiğini dile getirdi. Temmuz-Ağustos 2015 döneminde alıkonulan 20 gümrük memurunun İHD tarafından 8 Eylül günü Irak Federe Kürdistan Bölgesinde, PKK/HPG’den teslim alındığını hatırlatan Türkdoğan, alıkonulan asker ve polislerin ise aradan 4 yıl geçmesine rağmen serbest bırakılmadığını ifade etti. Türkdoğan, ailelerin İHD Genel Merkezine yaptığı başvurulara göre polis memurları Vedat Kaya ve Sedat Yabalak, uzman çavuşlar Hüseyin Sarı, Sedat Vardar, Ferdi Polat, Ümit Gıcır ve Mevlüt Kahveci, erler Müslüm Altuntaş ve Adil Kavaklı ve astsubay Semih Özbey’in alıkonulduğunu aktardı. Uzman çavuşlar Sedat Vardar ve Ferdi Polat’ın akıbeti konusundaki belirsizliğin sürdüğünü ifade eden Türkdoğan, alıkonulanların serbest bırakılması için birçok girişimde bulunduklarını ancak başarılı olamadıklarını söyledi.
Türkdoğan, Meclis’te AKP, CHP ve HDP gruplarıyla konuyu görüşeceklerini duyurdu. Siyasi iktidara çağrıda bulunan Türkdoğan, “Siyasi ortam ne kadar gergin olursa olsun bu önemli değil, önemli olan yaşam hakkıdır. Bu aynı zamanda barışa katkı sunacaktır. Türkiye'de bir süreç yaşandı. Leyla Güven'in başlattığı açlık grevleri gelinen sonuç itibariyle sona erdirilmiştir. Yeniden bir barış umudu doğmuştur. Alıkonulanların serbest bırakılması da bu noktada barışın sağlanmasına katkıda bulunacaktır” dedi. Türkdoğan, PKK’ye de seslenerek alıkonulanların serbest bırakılması için üzerlerine düşen her türlü girişimde bulunmaya ve teslim almaya hazır olduklarını ifade etti.
Alıkonulanların aileleri de açıklamada konuştu. Uzman Çavuş Mevlüt Kahveci'nin ablası Beyhan Çarkçı devlet yetkililerine seslenerek kardeşinin yıllardır esir olduğunu hatırlattı. Çarkçı, “Sadece kardeşim esir değil biz de esiriz. Ne bayramımız ne ramazanımız var. Mevlüt bizim çınarımızdı. Onun orada olmasının sebebi sizsiniz. İsteseniz oradan alırsınız. Askere gitti diye mi suçlu, fakir çocuğu diye mi suçlu kardeşim? Buradaki ailelerin hepsi gariban aileler. Hepimiz kardeşiz. Benim içim yandığı kadar diğer ailelerin de içi yanıyor biliyoruz” diye konuştu.