Rûdaw’a yaptığı açıklamada Işık, “Türkiye’nin, Rojava’ya karşı askeri operasyon yapma ihtimali hiç yok. Yakın zamanda bu mümkün değil, bunun hiçbir koşulu yok” ifadelerini kullandı.
Devamında Işık, Rojava’ya askeri operasyon mesajlarının iç politikaya yönelik söylemler olduğunu belirterek, “Erdoğan’ın ‘Ansızın gireceğiz’, ‘Bugün gireceğiz’, ‘Yarın gireceğiz’ söylemleri daha çok iç politikaya yönelik ve ABD’ye mesajlar vermek istiyor” dedi.
Işık’ın konu hakkında yaptığı değerlendirmelerin öne çıkan kısımları şu şeklide:
“Görüşmenin yakın ve ortada vadede Rojava’ya askeri bir yansıması olmaz”
“Herkes, Türkiye-Suriye görüşmesinin Rojava’ya askeri sonuçlarının ne olcağını merak ediyor. Bu görüşmenin, yakın ve orta vadede Rojava’ya askeri anlamda yansımasının koşulları yok çünkü Suriye’de olup bitenler şimdiye kadar hem Türkiye hem Rusya hem de ABD’nin varlığı çok boyutlu sorunları çıkmaza sürükledi.
“Esad bu savaşı kazandı”
Türkiye, Suriye’nin bir bölümünde var. Diğer yanda Rojava var, ABD var, Rusya’nın kendisi var, zafer kazanmış bir Suriye yönetimi var. Böyle olunca bu biriken, artık çıkmaza dönüşen sorunu böyle kolayca, sadece görüşmelerle ya da durumu yeniden gözden geçirme anlayışıyla bir düzene sokmak mümkün değil çünkü karşınızda kazanmış bir ülke var. Yani, Esad bu savaşı kazandı. Türkiye, Rojava ve İdlib dışında egemenliğini çok rahat sürdürebiliyor çünkü arkasında hem Rusya hem İran var.
“Türkiye artık bunu kaldıracak durumda değil”
Türkiye’de ise bu sorun Türkiye’nin artık hem iç siyasetini siyasal olarak çok ciddi bir probleme dönüştürdü, özellikle göç politikası anlamında. Bir de ekonomik maliyeti çok fazla oldu. Türkiye, artık bunu kaldıracak durumda değil.
“Görüşmelerin sonuca ulaşma zemini yok”
Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Artık görüşme yapılabilir’ gibi en üst düzey açıklamalarından sonra bu görüşmelerin bir gün gerçekleşeceği anlaşılıyor ama şu anda sonuçları itibarıyla bir zemin yok çünkü çok fazla tahrip edilmiş.
“Rojava’ya yönelik söylemler iç politikaya yönelik”
Erdoğan’ın ‘Ansızın gireceğiz’, ‘Bugün gireceğiz’, ‘Yarın gireceğiz’ söylemleri daha çok iç politikaya yönelik ve ABD’ye mesajlar vermek istiyor. Bu tehditler Trump döneminde tuttu çünkü Trump ABD’de devlet mekanizmlarının tümünü tahrip etmişti. Tıpkı şimdi de Türkiye’de de devletin tüm mekanizmalarının tümünün tahrip edilmesi, tek bir insana bağlanması gibi Trupm da öyle yapmıştı.
“ABD yönetimini tehdit etmek artık kolay değil”
Trump döneminde ABD’yi tehdit etmek kolaydı ama şimdi öyle değil. ABD’de başka bir yönetim var, Türkiye’de gücünü kaybeden ve kaybetmemek adına artık tavizler veren bir iktidar var. Bu ülkeden artık taviz alan bir yönetim yok. Rusya’nın, NATO içerisinde bir çatlak yaratmak için Türkiye’ye ihtiyaç durumu artık yok çünkü Ukrayna gibi bir sorunu var. Hem Rusya hem de ABD açısından Türkiye’nin, Suriye’nin herhangi bir yerine izin verecekleri bir durum yok ama bu görüşmeler devam edecek.
“Suriye, Türkiye’nin topraklarından çıkmasını istiyor”
Suriye, Türkiye’nin topraklarından çıkmasını istiyor çünkü orada başıbozuk onlarca cihatçı örgüt var, Türkiye onları HTŞ ile dizayn etmeye çalışıyor. HTŞ ne olacak? Dünyada terör örgütü olarak görülmeye çalışılıyor.
Suriye yönetimi artık kaybeden bir poziyonda değil ve görüşme talepi Suriye’den değil Türkiye’den geliyor. Suriye’de iktidar değişebilir diye herkesin dün destek verdiği yapılar bugün başa bela.
“Dünya, Rojava’daki yapılanmanın değiştirilmesine razı olmaz”
Rojava’da dünyanın meşru gördüğü bir yapılanma var, IŞİD’i yenmiş bir yapı var. ABD ve Batı dünyasının desteklediği bir yapının tahrip edilerek Rojava yönetiminin değiştirilmesine razı olmaz dünya. Dünya, bu yapının Suriye veya Türkiye ile uyumlu hâle gelmesine açık ama artık Rojava’ya yönelik bir askeri harekâtın koşulları yok. Bunun koşulları olsaydı Erdoğan çoktan yapardı. Bu, onun seçimi kazanma garantisi de olurdu.
Türkiye, Suriye yönetiminin Rojava ile olan bağını daha sert bir şekilde hayata geçirmesini istiyor ama bu Türkiye’nin bu tavizi koparma pozisyonunda olmadığını da gösteriyor çünkü görüşme talebi Türkiye’den geliyor.
“Türkiye’nin, ‘Suriye’de geçiciyiz’ söylemleri gerçekçi değil”
Türkiye, ‘Suriye’de bir Kürt devleti oluşturulmaya çalışılıyor. Bu Kürt devleti kalıcı olarak Suriye’nin parçalanmasına yol açacak ama bizim niyetimiz öyle değil, biz geçiciyiz, orada huzur olduğu zaman çıkacağız’ diyor. Türkiye’nin şu anda söylediği tek şey bu. Bu da gerçekçi değil. Türkiye’nin niyeti bu olsa bile şimdiye kadar inşa ettiği siyaset tarzı, sahadaki varlığı, yarattığı durum bu söylediğinin tam tersi. Bugünkü koşullarda ‘Ben çıkıyorum’ dediği zaman çıkma potansiyeli mümkün değil ama yarın seçim olur, Erdoğan çok büyük farklarla kazanır, o zaman bunu yapabilir, çekilebilir. Bugün için söylenen her şey sadece propaganda aracı durumunda, sahada karşılığı yok.
“Türkiye’nin, Rojava’ya karşı askeri operasyon yapma ihtimali hiç yok”
Türkiye’nin, Rojava’ya karşı askeri operasyon yapma ihtimali hiç yok. Yakın zamanda bu mümkün değil, bunun hiçbir koşulu yok. Ne Rusya ne de ABD buna ‘Evet’ der. Bunun yaratacağı tahribat da başka durumlar yaratır. Böyle bir ihtimal olsaydı zaten bu görüşmeler olmazdı.
Sen, ha bire Suriye ile görüşmek istiyorsun, konuşmak istiyorsun. Askeri operasyonu nasıl yapacaksın?”