Demirtaş Kobani gerginliğiyle ilgili basın toplantısı düzenledi:
İşte öne çıkan satırlar...
\"Ortak görüş çağrı ve kanaatimizi detaylarıyla paylaşmak istiyoruz.
Bu gösterilerde yaşamını kaybeden 23 yurttaşımıza Allahtan rahmet ve ailelerine başsağlığı dileklerimizi paylaşarak başlamak istiyoruz.
100\'lerce insanın yaralandığını biliyoruz. Kim olursa olsun inşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşur. Yaşanan şiddetten zarar gören kim varsa üzüntümüzü belirtmek istiyoruz.
Nasıl gelindiğini doğru analiz edemez, önyargılardan arınmış bir şekilde objektif tahlil edemezsek yarın nereye gideceğimizi de kestiremiyoruz. Her şeyden önce Ortadoğu\'nun bu kaotik ortamında neredeyse Irak işgalinden başlayan çatışmalar, bunun bölgemize yansımalarını basit bir HDP suçlamasıyla dosyayı kapatanlar yanlış yaparlar. Bu kadar yüzeysel bir şekilde dosyayı kapatanlar olan bitenlerden bir şey anlamamış demektir.
Her şeyden önce 2 yıla yakın bir süredir Sayın Öcalan\'ın çağrısıyla Türkiye\'de başlayan bir barış ve çözüm süreci var. Haklı olarak Kürtler başta olmak üzere Türkiye\'nin 81 ilinde yaşayan insanlar barışa ulaşabilmek adına bunu desteklediler ve hızlı bir şekilde adım atılmasını istediler. İnsanlar çözüm sürecinin oyalamayla, zamana yayılmasıyla geçiştirilmesine zaten tepki duyuyorlardı. Zaten çözüm sürecinin yarattığı beklentili ruh halini unutmamak lazım.
Suriye\'de yaşananları iki yıldan bu yana hükümetin yaklaşımını eleştirdik ve kırılmalara yol açtığını belirttik.
Suriye\'deki olaylarda biz hükümetin dış politikasını eleştirdik.
Türkiye\'nin Suriye politikasının Kürtleri ötekileştirdiğini anlattık. Tüm ezhep ve inançların desteklenmesi gerektiğini belirttik. Topumda kırılmalar yaşanıyor.
Sayın Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde, \'Suriye bizim iç meselemizdir\' dedi. Bugünün Başbakanı Davutoğlu, \'Suriye\'de yaşananlara kayıtsız kalamayız\' dedi. Ama mesele Kobani olunca, \'neden bizim iç meselemiz haline getiriyorsunuz\' dendi. Bu ayrımcı söylemler kırılmalara yol açtı. Kobanide yaşananlar evimizin iç meselemizdir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, \'Kobani düştü düşecek\' dedi, biz \'Kobani düşmeyecek\' demesini bekledik.
Şiddeti tahrik edenleri bulmak devletin görevidir.
Hukuksuzluğun normal olduğunu bir bakanın ağzından duyduk, \'misliyle cevap vereceğiz\' diyerek. Biz kardeşliğimizi kurtaralım dedik, misliyle cevap vereceğiz demedik.
\'Çözüm süreci ayrı, Kobani ayrı\' demek yurttaşlarımızda öfkeye neden oldu. Şimdi çıkıp \'HDP suçludur\' demek çözümü gerçekleştirmez.
Hiçbir yerde tek bir şiddet eylemine kimse yönelmemelidir. IŞİD\'e karşı birlikte hareket etmeliyiz.,
Bizler de çözüm sürecini doğru bir rotaya oturtmak için diyaloğa tartışmaya müzakereye hazır olduk, hazır olmaya devam edecek.
Arkadaşlarımız sayın Yalçın Akdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdiler. Kobani sahiplenme eylem ve etkinliklerine hiçbir yerde müdahale yapılmamalıdır. Şiddet şu saatten itibaren durmalıdır. Bunu önleyebilmenin yolu işte iradeyle disiplinle hareket etmekten geçer. Arkadaşlarımız kurumlarımızın ortak yaklaşımını dikkate almalıdır.
Şunu da altını çizerek belirtmek istiyorum, dün gece itibariyle bizler sayın Öcalan ile kısa bir mesaj bağlantısı kurma imkanı bulduk. Kendisiyle bu katliam tehlikesine karşı diyalog ve müzakereyi hızlandırma yöntemini bütün taraflara telkin ettiğini önerdiğini belirtmek istiyoruz.
Bütün bu gösteriler sırasında başka parti mensuplarıyla ciddi çatışmalar yaşandı. Bütün partilere, partilerin sempatizanlarına dikkatli olma çağrısı yapıyoruz. DTK bu konuda sorunları çözmek için diyaloglarını temaslarını yoğunlaştıracaktır.
Bütün partilere duyarlılık çağrısı yapıyoruz.\"