Kılıçdaroğlu, “Kandil'den Millet İttifakı'nı desteklemeye yönelik bir açıklama kimin işine yarar? Bizi mi destekliyorlar, onları mı destekliyorlar? Akıl var, mantık var” dedi.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
14 Mayıs’taki cumhurbaşkanı seçiminin ilk turda biteceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:
“Seçim meydanları güzel. Meydanlar demokrasi istiyor, ekonominin düzelmesini istiyor. Çıkış istiyor, umut istiyor, bahar istiyor. Sorunsuz hiçbir alanımız yok, saray hariç. Onun dışında her kesim sorunlardan çıkmak, kurtulmak istiyor.”
İmamoğlu'na Mitingde Taşlı Saldırı
“Elinde Türk bayrağı olan 7-8 yaşındaki bir çocuğa kim hangi gerekçeyle taş atar?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Hangi vicdan sahibi buna evet der? Elinde taş olan kişiler bunu güvenlik güçlerinin gözetiminde yapıyorlar. Bütün bu olayların temel sorumlusu sarayda oturan kişidir. Toplumu bu kadar germenin mantığı var mı? Bu seçim sürecinde bir kez dahi adını ağzıma almadım” ifadelerini kullandı.
“Devlet Sahipsiz Kaldı”
Kılıçdaroğlu, “Hayatımda hiç duymadığım yalanları bu dönemde duydum. Bu kadar karalamaların olduğu bir seçim hatırlamıyorum” dedi ve şunları ekledi:
“Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır. Son başvurulan ve sorunların çözüldüğü makamdır. Bırakmışsınız orayı, devlet sahipsiz kaldı, asıl beka sorunu budur. Bunu yapanlar insan değildir. Bindirilmiş kıtalar gibi. Zaten sayıları da fazla değildi. Tahrik edenler kim, orayı yönetenler. Kim gözaltına alındı? Herhalde gidecekler, CHP il başkanını gözaltına alacaklar. Bütün bunlara rağmen tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, lütfen ama lütfen sakin olun. Seçime gidiyoruz, savaşa gitmiyoruz. Kim bunları tahrik etti? Taş atanlar değil onlara ataş attıranları ben istiyorum. Kim onlara taş atın diye talimat verdi, bana asıl onlar lazım. Vali neden bu kadar yetersiz kaldı? Polis neden kılını kıpırdatmadı? Polise dokunma talimatını kimler vardı? Bize bunlar lazım.”
“Bizi Mi Destekliyorlar, Onları Mı?”
Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu, “Kandil'den Millet İttifakı'nı desteklemeye yönelik bir açıklama kimin işine yarar? Bizi mi destekliyorlar, onları mı destekliyorlar? Akıl var, mantık var. Terör örgütü kalkıp da ben seni destekliyorum diyorsa aslında bu karşı tarafı destekliyorum demektir” şeklinde konuştu ve şöyle dedi:
“’Terör örgütünün adını niye seslendirmiyorsun' diyorlar. Açın MSB'nin, TSK'nın sitesini ‘bölücü terör örgütü’ ifadesini kullanırlar. Bunlar kendi çocuklarını paralı askere gönderdiler, ben göndermedim. Şimdi onlar mı vatansever ben mi? Suriye'de 34 askerimiz şehit edildi, Putin'in kapısında nefes aldı. Yahu şehit edilen bizim askerlerimizi, senin orada ne işin var? Gitti, koridorda bekletti, kronometreyi çalıştırdı. Hani dünya lideriydin! Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ‘Arap dünyasına karışmayın’ denmiştir. Ortadoğu bir bataklık. Söyledik, uyardık, yapma dedik. ‘Büyük Ortadoğu'nun eşbaşkanıyım’ dedi. Buyur başkan, ne yapıyorsun sen! Düne kadar hakaret ettikleri adamların kapısına gittiler para dilenmeye. Türkiye'yi dilenci durumuna düşürmeye kimin hakkı var?”
“Terör Bir İnsanlık Suçudur”
“En sonunda baktılar olmuyor, uyuşturucu baronlarının paralarını Türkiye'ye getirdiler. Sekiz kez kanun çıkardılar, 'Paranı getir kovuşturma yapılmayacak' diye” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları vurguladı:
“Terör bir insanlık suçudur, nereden ve kimden gelirse gelsin. Terörle mücadele bir devletin en meşru görevidir. Devlet devlet gibi çalışsaydı, pek çok şey çok daha erken çözülürdü. Dışişleri Bakanlığını devre dışı bıraktılar. Yahu rüşvet alan adamın büyükelçilikte ne işi var. İsmini söylüyorum, dava bile açamıyorlar. Siz bunu Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etsin diye büyükelçi yapıyorsunuz.”
“HDP'nin Dahil Olduğu Üçüncü İttifakın Görüşü Net”
Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim bir partiye söz verme şansımız yok zaten” diyerek, şöyle devam etti:
“Bütün görüşlerimiz mutabakat metninde var zaten. Boşu boşuna gereksiz bir tartışma gidiyor, yok masanın altı, yok masanın üstü. Bizim görüşümüz de net, HDP'nin dahil olduğu üçüncü ittifakın görüşü de net. Bize destek veriyorlar, biz bu destekten memnunuz. Şu bize destek vermesin, o bize destek versin, öyle bir şey yok. Herkesin oyunu istiyoruz. TBMM yerel yönetimler kanunu kabul etmiş. Mecliste kabul edilen yasaya karşı çık diyorlar. DSP ve MHP'nin olduğu bir dönemde çıkan bir kanun. AB'ye tam üyelik sürecinde bu kanun kabul edildiğine göre Türkiye'nin yararına olduğu düşünülerek TBMM'de kabul edildi.”
“Türkiye Niye Krizlere Giriyor?”
Kılıçdaroğlu, “Devletin yetkilileri var. Dışişleri, Adalet İçişleri bakanlıkları var. Alırlar bakarlar kanuna, bu ülkenin yararına mı diye. Türkiye niye krizlere giriyor? Liyakatli kadroları olmadığı için. Şu sorulmalı bana. Merkez Bankası'nın başına güven veren bir isim atayacak mısınız? Artık Türkiye'nin krizlere girmeyeceği bir yapıyı oluşturacağız” dedi.
“Devlet bakidir ama devleti partisine dönüştürürseniz işte bu hale gelir” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Hayatı boyunca tek bir ekonomi makalesi yazmamış kişi Merkez Bankası'na faizi indir talimatı veriyor. Kimsin sen ya! Devletteki bütün liyakatli kadroları çıkardılar ve devlet krizden çıkamıyor. Kamu bankalarının başına gelenlere bakın Allah aşkına! Devletin bankaları bir siyasi iktidarın sopası olarak kullanılabilir mi? İletişim Başkanlığı kendi görevini yapmıyor. Başkanlıkta çalışanların tamamı devlet memuru ama tamamı siyasallaşmış, AK Parti'ye çalışıyorlar.”
“Bürokrasi Tümüyle Ele Geçirilmiş Değil”
Kemal Kılıçdaroğlu, “Kimlerle çalıştığını biliyoruz, yurt dışına paraları nasıl gönderdiklerini, hangi şirketlerle, hackerlarla anlaştıklarını da biliyoruz. Bu ülkenin hala namuslu, görevini yapan devlet memurları var ve bu gidişten rahatsızlar” diyerek, şöyle konuştu:
“Bunlar bu gidişin düzelmesi için elbette ki gelip bilgi veriyorlar. Devlete sadık, devletini seven, gidişten rahatsız olan ve bunun düzelmesini isteyen bürokrasi var bu ülkede. Bürokrasi tümüyle ele geçirilmiş değil. Erzurum'a saldırıya bile kendileri yaptılar diyenlerden her şey beklenir. İletişim Başkanlığı yalan üretme makinası şu anda. Senin hackerlarla ne işin var! Devletin kurumunun yurt dışındaki hackerlarla ne işi var Allah aşkına! Başka ülkelerin istihbarat örgütlerinin kucağına düştüler. Sorumlu bir kişi olarak kendilerini uyardım.”