Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kürdistan bölgesinde sürdürdüğü "Pençe Harekatı", Rojava'da dönük operasyon tehditleri, kayyım atamaları ve HDP'ye yönelik saldırıları Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, KDP-Bakur Genel Başkanı Sertaç Bucak ve Azadi Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti değerlendirdi.
Pençe Harakatı’nın AKP-MHP iktidarının son dört yılda Kürtlere ve Kürtlerin kazanımlarına yönelik başlattığı operasyonun bir parçası olduğunu belirten İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, şöyle dedi:
“Pençe operasyonunu tek başına ele almak bizi yanılgıya düşürür. Bakur'dan, Rojava'ya ve Başur'a kadar Türkiye'nin Kürt kazanımlarına yönelik saldırıları topyekun görmek gerekiyor. AKP-MHP iktidarının son dört yıllık siyasetinde temel hedef Kürtlerin kazanımlarını bir şekilde elinden almak ve Kürtleri coğrafyalarıyla birlikte tekrardan parçalamaktır. Bu nedenle Pençe operasyonları bunun sadece bir parçasıdır. Türkiye dış ilişkilerinde şuan sadece 'Kürtler hiçbir şey olmasın' diye bir Rusya'ya bir ABD'nin kapısına gidiyor. Ama bu yapılırken gerçekten bir devletin şahsiyetine, ciddiyetine yakışmayacak tarzda yapılıyor. Buradaki tek amaç Kürtlere bu yüzyılda diz çöktürmektir."
Türkiye'nin kuruluşundan bugüne kadar hep Kürtler üzerinde siyaset yürüttüğü ifade eden KDP-Bakur Genel Başkanı Sertaç Bucak ise, şunları söyledi:
“Türk devleti Kürtleri güvenlik sorunu olarak görüyor. Bundan kaynaklı da Kürdü parçalamak için askeri operasyonlar başlatıldı. Ama devletin yürütmüş olduğu mevcut siyaset bugüne kadar amacına ulaşmamıştır. Bu durum AKP hükümetinin gelmesi ile de değişmemiştir. Katliamlarla, ölümlerle veya tutuklamalarla bu sorun çözülmez. Bizler de bunu kabul etmiyor ve askeri operasyonların kesinlikle yanlış olduğunu söylüyoruz. Rojava, Türkiye için bir tehdit değildir. Siyasi olarak da bugüne kadar Suriye Türkiye için her hangi bir tehdit olmamıştır. Orada verilen savaş DAİŞ’e karşı verilen bir savaştı. Bundan dolayı da ABD’nin tutumu Kürtler ve Suriye'de yaşayan halklar için önemli ve anlamlıdır. Çünkü Rojava'da sadece Kürtler değil, her dilden ve her ırktan halklar yaşıyor. Bu girişimler savaş propagandasıdır. Eğer Türkiye bu tutumunu devam ederse Türkiye’nin bunda kazancı olmayacaktır. Çünkü Rojava ulusal nitelik kazanan bir yerdi.”
Cumhuriyet tarihinde iktidara gelen tüm partilerin Kürtlerin haklarına saldırdığını belirten Azadi Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti, her iktidarın savaşla ayakta kalmaya çalıştığını söyledi. Kürt halkını kabul etmeyen, inkar eden zihniyete karşı Kürt ittifakı kurduklarını ifade eden Aşiti, “Eğer AKP gerçekten İslamiyet’ten bahsediyorsa ilk önce bu baskı ve zulümlerinden vazgeçsinler. Fakat onların İslamiyet’le ilgisi yok. Onlar sadece toplumun sosyolojik yapısına göre siyaset yapıyor. Kürtler de buna karşı dikkatli olmalıdır. Kürtlere sesleniyorum; Ey Kürtler hangi dinden, hangi görüşten olursanız olun ama birlik olun. Kürtler birbirine karşı duyarlı ve birlik olmalıdır" dedi.
