MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi tarafından 19-20 Ağustos tarihlerinde Lice’de meydana gelen olaylarla ilgili olarak bir değerlendirme açıklaması yapıldı.
MAZLUMDER Diyarbakır Şubesinin açıklamasının tam metni şöyle;
19-20 AĞUSTOS 2014 LİCE OLAYLARI İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME
Bilindiği üzere 15 Ağustos 2014’te Lice’ye bağlı Yolçatı Köyü’nde çatışmalarda hayatını kaybeden PKK militanlarının bulunduğu “Şehîd Amed u Hevîdar Şehitliği”nin açılışı yapılmış ve aynı açılışta söz konusu mezarlığa konulan PKK\'nin kurucu kadrolarından Mahsun KORKMAZ\'ın büstünün de açılışı yapılmıştı.
Mahsun KORKMAZ’ın büstü ile ilgili olarak Diyarbakır Valiliği’nin suç duyurusunda bulunması üzerine Lice Sulh Ceza Mahkemesi büstün “suç unsuru taşıması nedeniyle” yıkılmasına karar vermiştir. 19 Ağustosta TSK güçlerince mezarlık alanına müdahale edilerek büst olduğu yerden kaldırılmak istenmiş bu arada çıkan olaylar sırasında Mehdi TAŞKIN adlı vatandaş başından vurularak ağır yaralanmış ve kaldırıldığı D.Ü.T.F hastanesinde yaşamını yitirmiştir.
Şubemiz tarafından yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda;
- büstün yapımının 3 ay evvel bitirildiği ve askeri hareketliliğin yoğun olduğu bölgede 3 aydan bu yana mezarlık bölgesinde bulunduğu,
-çıkabileceği öngörülen olaylar nedeniyle sağduyu çağrısında bulunmak ve hassas davranmaları amacıyla Diyarbakır’daki sivil toplum örgütlerinin BDP ve Diyarbakır Valiliği ile bir dizi görüşme gerçekleştirdiği,
-BDP’li vekiller ve yetkililerin de İçişleri Bakanlığı ve Diyarbakır Valiliği nezdinde bir dizi görüşme gerçekleştirdiği,
-Lice Sulh Ceza Mahkemesi’nin büstün yıkılması kararı üzerine binlerce kişinin kararın uygulanacağı öğrenilen 19.08.2014 tarihinde mezarlıkta birikmeye başladığı,
-sabah saatlerinde askeri birliklerce helikopterle hava desteği sağlanarak kararın infazı için mezarlığa gidildiği, kararın uygulanmasını engellemek amacıyla halk tarafından kurulan barikattan zırhlı araçlara taşlı saldırı gerçekleştiği, askerlerce buradaki kitleye gaz bombaları ve ateşli silahlarla hedef gözetilerek ateş açıldığı ve Mehdin TAŞKIN’ın başından vurulduğu, Savaş TOPKAYA ağır olmak üzere birçok sivil vatandaşın da yaralandığı,
-TSK’nın müdahalesi üzerine bölgede bulunan PKK güçleriyle TSK güçleri arasında çatışmaların yaşandığı,
-büstün yıkılması üzerine TSK güçlerinin olay yerinden ayrıldığı bilgilerine ulaşılmıştır.
Ardından 19 ve 20 Ağustos tarihlerinde PKK tarafından Lice, Silvan, Uludere, Hozat’ta birkaç askeri birliğe taciz ateşi açılmış, Kocaköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Karakoluna roketli saldırı düzenlenmiş, Van’da çıkan çatışmada TSK personeli Teğmen Emre AS hayatını kaybetmiş ve Er Ferhat TUNÇ yaralanmıştır. Ayrıca Diyarbakır-Bingöl karayolu üzerinde, Lice ilçesine bağlı Aşağıçalıbükü köyü girişinde bulunan köprünün altına yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu köprü yıkılarak, Lice-Hani karayolu da eylem konarak PKK militanlarınca ulaşıma kapatılmış, 3 sivil araç ve bir iş makinesi yakılmıştır.
Öncelikle yaşanan olaylarda yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara Allah’tan şifa diliyoruz.
MAZLUMDER olarak,
-barış süreci yürütülürken, Öcalan ve hükümetin olumlu açıklamalarının mürekkebi kurumamışken \"tahrik edeceği bilinen\" bir hamle olarak Mahsun KORKMAZ heykelinin dikilmesini yol açabileceği/açtığı sorunlar nedeniyle yanlış buluyor,
-heykelin yıkılması sürecinden önce, sivil toplum örgütlerinin Valilik ve DBP ile gerçekleştirdiği bir dizi diyalogun devlet tarafından da geliştirilmesi durumunda olayların bu aşamaya gelmeyebileceğini ifade ediyor,
-heykelin dikilmesinin \"provokasyon\" olarak değerlendirilmesi durumunda devletin bu provokasyona gelmesinin yanlış olduğunu, provokasyona bu kadar teşne bir devletin sağlıklı bir süreç yürütemeyeceğini düşünüyor,
-heykeli, insan öldürme pahasına yıkmayı göze alan devletin insanı merkeze alan devlet olamayacağını düşünüyor,
-taştan bir heykel için insan öldürmeyi göze alan bir devlet ile devletin bu gözü karalığını iyi bilen örgütün olayların bu aşamaya gelmesinde sorumlu olduklarını beyan ediyoruz.
Gerek devlet ve gerekse de PKK, yıllardır yaşanan çatışmalar ile çatışmalarda yaşanan kayıpların son bulması ve yüzyıldan uzun bir süredir devam eden Kürtlerin hak sorununun çözümü aşamasında her hareketini, son birkaç yılda yaşanan gelişmeleri tersine döndürebilecek ve/veya süreci bitirebilecek olma potansiyeli açısından dikkatle değerlendirmeli, iki taraf da birbirine vermeye alışık olduğu refleks nevinden tepkilerden, tüm unsurlarını kontrol altında tutarak, kaçınmalıdır.
Mahsun KORKMAZ büstünün yıkılması ve büstün askerlerce ayaklar altına alarak resim çektirilmesi ve sosyal medyada bu resmin yayılması ile Atatürk büstlerine saldırıların gerçekleşmesi de sebep sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirilerek bir bütün olarak görülmesi gerekmektedir.
Şüphesiz içinde bulunduğumuz dönem içerisinde en çok ihtiyaç duyulan şey sağduyudur. Bu nedenle süreçle ilgili olarak, hak ve özgürlükler ile ilgili sağlıklı bir sonuca ulaşabilme adına herkese sağduyu çağrısında bulunuyoruz. Olası bir müdahale nedeniyle daha fazla can kaybının yaşanmaması açısından kapatılan yolların derhal ulaşıma açılmasını, silahlı eylemlere son verilmesini ve devletin, yaşanan sivil can kaybı nedeniyle ihmal veya kusuru olanlarla ilgili adil ve etkin bir soruşturma başlatarak sorumluları açığa almasını, tespit edilen failleri yargılamasını, can kayıplarının önüne geçebilmek adına, her olayda askeri yöntemlere başvurmadan diyalog yöntemini sonuna kadar kullanmasını ve halkının hassasiyetlerine daha çok saygı göstermesini talep ediyoruz.
MAZLUMDER DİYARBAKIR ŞUBESİ