Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç, HDP’nin çözüm sürecindeki tavırlarını eleştirerek “Öcalan’ın bile talep etmediği, Öcalan ile hükümet olarak görüşmediğimiz, MİT’in bu görüşmeleri yaptığı bilindiği halde onun taleplerinin dışında b.
Başbakanlık yeni binada saat 14.30 sıralarında başlayan ve yaklaşık 5,5 saat süren Bakanlar Kurulu Toplantısı sona erdi. Bülent Arınç, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı.
HDP’nin çözüm sürecindeki talepleri ve Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın kendisine yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Bülent Arınç, son haftalarda bazı HDP milletvekillerinin söyledikleri sözlerin karşılığında bazı eleştiriler getirdiğini hatırlatarak, “Bugünkü Bakanlar Kurulu’nda konuşulmuş konu değil; ancak gündemde olan bir konu. Siyasetçilerle polemik yapmak benim çok arzu ettiğim bir şey değil, yaparsam da iyi yaparım. 40 senedir siyasetin içinde bulunan biri olarak polemiğin nerede ne zaman yapılacağını bilirim. Ama çok hoş değil mecbur kalmadıkça bunu tercih etmem. Ben eleştiri yaparım, hakaret yapmam. Eleştirilerime karşılık verilmesi gerekir, bunların da hakaret olmaması gerekir.” şeklinde konuştu.
Hiç eleştiriye tahammülü olmayan bazılarının edep dışında bazı ifadelerle küçültmek, küçük düşürmek, hor görmek, kötü polemik yapma yolunu tercih ettiklerini söyleyen Arınç, tehditler ve şantajların söz konusu olduğu bir yerde insanların eleştiriye tahammülü olması gerektiğini belirterek, \"Dolayısıyla Sayın Demirtaş’ın konuşmalarını HDP Eş Genel Başkanı olarak benim cevap verirken şunlara dikkat etmem lazım: Daha önce de Sayın Sırrı Süreyya ve birkaç kişi hakkında da bazı eleştiriler getirmiştim. Bir defa Bursa’da toplantı yapıyor, Bursa benim seçim bölgem. Sanki bundan habersizmiş gibi alaycı bir tavırla ‘Herhalde buradan seçilmişti değil mi\' diyor. Benim şahsımı küçültmek yerine benim eleştirilerime karşılık vermesi gerekir.\" diye konuştu.
\"ÖCALAN İLE VE DİĞER PAYDAŞLARLA İRTİBAT KONUSUNDA...\"
Bülent Arınç, HDP’nin bugün çok önemli bir görev yaptığına işaret ederek, şöyle devam etti:
\"Çözüm süreci içerisinde Öcalan ile ve diğer paydaşlarla irtibat konusunda ve bir siyasi kanat olarak onların çok daha sorumlu davranması, anlayışlı olması, hükümetle ilişkilerin çok daha iyi götürmeleri gerekir. Bunun dışına çıktıkları zaman çözüm süreci bundan olumsuz etkilenir. Bugün HDP’nin içerisinde çok akıllı, bilinçli, hakikaten bu meselinin Türkiye için önemini idrak eden, çözülmezse tüm Türkiye için felaket olacağını düşünen anlayışlı insanlar var. Ama bunların dışında da çözüm sürecini bir şekilde baltalamaya çalışan başka yerlere kulaklarını açmış oraların talimatları ile hareket edenler var. Çözüm sürecini istemeyenler elbette sadece onlar değil. Öylesine tuzaklar, hileler bir takım yapmacık hareketler, eylemler de maalesef önümüzü tıkayabilir, çözüm sürecini başarısız hale getirebilir.”
DEMİRTAŞ\'IN 1,5 AY NEREDE OLDUĞUNU SORDU
Demirtaş’ın söylemleri ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 9 aldığını hatırlatan Arınç, 6-7 Ekim olaylarının yüzdeki makyajları bozduğu, boyaları çözdüğü ve yüzlerin tanınmaz hale geldiğini söyledi.
Arınç, “Demek ki sadece Cumhurbaşkanlığı seçiminde söyledikleri orada kalmıştı. 6-7 Ekim olaylarında tekrar eski kimliklerine dönmüşlerdi. Deniz Seki’nin nasıl yakalandığını gazete, TV’lerin yazmasına rağmen Demirtaş’ın 1,5 ay nerede olduğunu, grup toplantıları niçin gelmediğini merak etmedi mi, sormadı mı? Ama biz neler olduğunu neler bittiğini çok iyi biliyoruz. Buradan bir tavsiyem var \'siz egosu yüksek bir insan olabilirsiniz\' sahici olun kendiniz olun. Çözüm sürecini tıkayacak, başka noktalara götürecek hiçbir şey yapmayın.” ifadelerini kullandı.
“Sekretarya olabilir bu makuldür haklı bir taleptir.” diye devam eden Arınç, “15 yıldır cezaevinde bulunan bir insana önem veriyorsanız. Çözüm sürecinde vereceği mesajları önemli görüyorsanız onun bu talebinin cezaevi şartları içinde yerine getirilmesi lazım. Sekretarya, ve ziyaretçi heyetleri daha kalabalık olsun diyorsanız. Olabilir, olmaz demedik.” açıklamasını yaptı.
\"KAMU GÜVENLİĞİ ESASTIR\"
HDP’lilerin talep içeren sözlerinin hükümeti zor duruma düşürdüğünü dile getiren Arınç, bunlar söylediğinde hükümetin bunları vaat etmiş gibi olduğunu kaydetti.
Arınç, kurumsal olarak ‘bunlar olabilir üzerinde çalışalım’ dediklerini belirterek, “Öcalan’ın bile talep etmediği, Öcalan ile hükümet olarak görüşmediğimiz, MİT’in bu görüşmeleri yaptığı bilindiği halde onun taleplerinin dışında bir takım şeyler ileri sürmek suretiyle Öcalan’ı da zor duruma düşürdüğünüzü bilmiyorsunuz. Siz kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz da Öcalan’ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz?” izahını yaptı.
Bülent Arınç, dürüst bir hükümet olduklarını ve ayaklarını sağlam yere bastıklarına vurgu yaparak, şöyle devam etti:
\"Başbakanımız güvenoyu aldığı 6 Eylül’den bu yana \'Kamu güvenliği esastır. Kamu düzenini ve güvenini bozacak hiçbir eşkıyalığa razı değiliz\' diyor. Peki buna ‘evet’ demek bu kadar zor mu? Yani ‘hayır biz bu sözü kabul etmeyiz biz her istediğimiz yaparız bir taraftan da çözüm süreci yürüsün mü’ söylenmek isteniyor. Söylediğiniz sözler HDP Eş Genel Başkanı olmak sıfatıyla konuşulması tartışılması gereken şeylerdir. Hükümetin işini kolaylaştırın. Hükümetin niyeti çözüm sürecinin başarı ile sürmesini istiyor. “
\"YANİ ŞURAMA KADAR DOLDUM\"
“Yani şurama kadar doldum.” diye sitem eden Arınç, “Biz siyasetçiyiz. Siyasetçi birbirini korumak durumundadır yok etmek durumunda değiliz.” diye konuştu.
Bülent Arınç, İmralı’ya ziyaret konusunda, “Efendim, \'İmralı\'ya ziyaret olacak mı?\' Elbette olacak. \'Kim olacak, kaç kişi olacak?\' Bunu da söyledik. Onların talepleri olur Adalet Bakanımız değerlendirir en kısa zamanda, belki birkaç gün içinde bu ziyaret olacak. \'Hayır bu ziyaretler olmayacak\' diyen oldu mu? Hayır. \'Efendim farklı insanlar da gidebilir mi ileride?\' Elbette gidebilir.“ diyerek sözlerini tamamladı.