Miroğlu'dan AKP'nin Yeni Sürecine yönelik ipuçları

Habertürk’ten Bülent Aydemir’e konuşan AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, ‘Binali Yıldırım başkanlığında yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte Kürt sorununun çözümünde tüm halkın, Kürt toplumunun farklı kesimlerinin muhatap alınacağı yeni bir döneme giriliyor’ dedi.

20.05.2016, Cum - 11:03 [ Güncellenme: 20.05.2016, Cum - 11:14 ]

Miroğlu'dan AKP'nin Yeni Sürecine yönelik ipuçları
Haberi Paylaş

‘Kürt sorununda Yeni bir sürecin zaten içindeyiz’ diyen Miroğlu, “Bu süreç, yeni Anayasa ve başkanlık sisteminin bütün Türkiye’de tartışılacağı, yeni bir Anayasa’nın yapılacağı bir süreç olacak. PKK binbir emek ve çabayla 2012’de hayata geçen çözüm sürecini 2 yıl sonra terk etti ve yüzünü şiddete, teröre döndü. Hendek siyasetinin ağır bir maliyeti oldu. Yüzlerce şehit verdik. 400 bin insan yaşadıkları şehirleri terk etmek zorunda kaldılar. HDP’nin siyasi zemini şiddet ve terör söyleminin gölgesinde kaldı. Yani HDP için siyasi zemin daraldıkça daraldı.” İfadelerini kullandı.

Müzakerelere dönülmeyeceğini açıklayan Miroğlu, bunun algı operasyonları olacağını ve hiçbir şey olmamış gibi davranamayacaklarını söyledi.

Dolmabahçe’deki müzakerenin HDP ve PKK’nin lehine yorumlamaya müsait bir tablo olduğunu ileri süren Miroğlu ‘Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı’mız da çok büyük isabetle bunu fark etti ve o saatten sonra da itirazlarını açık şekilde dile getirdi. Dolmabahçe’de yaşananlar bize şunu gösterdi ki ne PKK ne de HDP çözüme ve kalıcı bir barışa hiçbir şekilde hazır değil. Başlangıçta PKK’yi ve HDP’yi demokratik bir geçiş sürecine hazırlama çabası içinde olan bir Öcalan var, ama onu bu çabadan caydırmaya gayret eden HDP ve Kandil yöneticileri var.’ ifadelerini kullandı.

Yeni süreçle ilgili olarak ‘Milli ve yerli bir Kürt politikası geliyor’ diyen Miroğlu, Kürtlerin bundan sonra devletin muhatabı olacağını ve devletin bu konuda birinci dereceden misyon üstleneceğini belirtti.

Miroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

Bilindiği gibi 6551 sayılı yasa, çözüm sürecini zaten bir devlet politikası haline getirdi. Bu devlet politikasında AK Parti, son derece önemli reformlara imza attı. Meselenin demokratikleşmesi, siyasi zeminin korunması, inkâr sürecinin bitmesi, 2014’te başlayan reform süreci ve devlete belli bir sorumluluk yükleyen yasanın Meclis’ten geçirilmesi. Muhataplık dediğimiz zaman, devlet ve halk arasındaki sorunların giderilebileceği yeni bir zemini kastediyoruz. Çok basit söylemek gerekirse, bu yeni anlayışta, vatandaşların tümü bu meselenin asli muhataplarıdır.

PKK ile bundan sonra görüşme olmayacağını ileri süren Miroğlu ‘Ama kamuoyunun haklı olarak merak ettiği bir soru var: “PKK silah bırakmayı çeşitli konjonktürel sebeplerle kabul ederse ne olacak?” Elbette bu örgütle siyasi hiçbir mesele konuşulamaz. Ama bu örgütün saflarında olan, Avrupa’da, şurada burada çalışmalar yürüten binlerce Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı var. Normalleşme olabilmesi ve bir dönemin kapanabilmesi açısından devlet elbette gerekli rehabilitasyon programlarını uygular ve hayata geçirir.’ ifadelerini kullandı.

PKK’nin arkasında duran devletlerin amacının Türkiye’yi etkisizleştirmek, yorgun düşürmek ve Türkiye’yi bölmek olduğunu savunan Miroğlu, ‘PKK onlar için artık sadece bu amaçla kullanılan bir enstrüman. Bu örgüt hep söylendiği gibi Abdullah Öcalan’ın örgütü değil artık. İranlıların, Suriyelilerin, Avrupalıların, Amerikalıların, Esad’ın örgütü.’ dedi.

‘Çözüm sürecinin muhtevası ve şartları artık bambaşka bir aşamaya gelmiştir’ ifadelerini kullanan Miroğlu ‘Artık ‘Kandil’le müzakere’ gibi dar, kısır ve çözüm üretmeyen değil; fedakârlıklarla, ödediğimiz bedellerle tecrübe ettiğimiz, yani bize halkın gerçek muhatap olduğunu gösteren bir süreçten bahsediyoruz.’ dedi.

Miroğlu Kürt sorununda yeni aktörlerin ‘toplumun siyasi ve sosyolojik hayatında güven duyulan, hatırı sayılır siyasi ve sivil aktörler, dini kanaat önderleri, aşiretlerin liderleri’ olacağını ileri sürdü.

Yeni Anayasa’da Kürt vatandaşlarının temsili nasıl olacak? şeklindeki soruya Miroğlu ‘Anayasa, her şeyden önce, ‘makbul vatandaş’ anlayışından uzak durulması gereken bir metin olmak zorunda. Derdimiz yeni tanımlar yapıp yeni makbul vatandaşlar yaratmak değil, herkesi makbul vatandaş olarak görmektir. Bu bakımdan Anayasa’da, etnisite ve kimliğe dayalı vurguların olmaması gerekir.’ cevabını verdi.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 15156 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:06:13:08
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x