PSK (Kürdistan Sosyalist Partisi - Partiya Sosyalîst a Kurdistan) tarafından basına yazılı olarak gönderilen açıklama da şu ifadelere yer verdil;
Kürdistan Sosyalist Partisi Merkez Yürütme Kurulu 11.08.2018 tarihinde Van’da gerçekleştirdiği toplantısında gündemindeki konuları görüşerek aşağıdaki sonuçların kamuoyu ile paylaşılmasını kararlaştırmıştır.
Türkiye, son bir haftadır dolar kurunda yaşanan yükseliş ve bunun yol açtığı ekonomik kriz ile çalkalanmaktadır. Dolar ve yabancı dövizdeki yükselişe paralel olarak Türk lirası hızla değer kaybetmekte, bu durum ise on milyonlarca çalışan, dar gelirli, yoksul ve emekli insanımızın alım gücünü düşürerek büyük bir yokluk ve yaşam sıkıntısına neden olmaktadır. Önü alınamadığı takdirde söz konusu ekonomik krizin ekonominin tümden tıkamasına ve büyük boyutlarda işsizlik ve toplumsal çöküntüye yol açması ihtimali yüksektir.
Türkiye’yi ekonomik alanda krize sürükleyen nedenler ise ülkenin içinde bulunduğu siyasal durumla yakından ilgilidir. Son ekonomik kriz Türkiye ile ABD arasında yaşanan Papaz Brunson’dan kaynaklanıyor görünse de sorunun temelinde Türkiye’nin içerde yaşadığı otoriterleşme süreci ve bunun dış ilişkilere çatışma ve gerilim olarak yansımasıdır.
Türkiye’de son dönemde uygulanan OHAL sistemiyle demokratik düzen fiilen askıya alınmıştır. 7 Haziran 2015 seçiminden bu yana ise Kürt sorununda yeniden bir çatışma ve operasyon sürecine girilmiştir. Kürt meselesinde şiddete yönelen Türkiye, benzer bir politikayı sınırları dışındaki Kürtlere karşı da uygulamaya geçirmiştir. 25 Eylül 2017 tarihinde gerçekleştirilen Kürdistan Bağımsızlık referandumuna karşı alınan karşıt tavır ile bu yılın başında Afrin’e dönük gerçekleştirilen operasyon söz konusu siyasetin somut örneğidir.
Türkiye’nin ABD ile yaşadığı kriz her iki ülkenin Suriye politikasından, özel olarak da Suriye’deki Kürt politikasından ayrı düşünülemez. Türkiye’nin Suriye’de Kürt karşıtlığı temelinde izlediği politika onu yalnızca ABD ile karşı karşıya getirmekle kalmamış, aynı zamanda bütün batı dünyası ile ilişkilerini germiş durumdadır.
Dolayısıyla mevcut ekonomik kriz esas olarak bir siyasi krizdir. Çözüm ise demokrasinin bütün kurallarıyla işletilmesinden ve Kürt sorununda yeniden diyalog ve barışçıl politikalara dönmekten geçmektedir.
Gündemi işgal eden konulardan biri de Suriye’deki gelişmelerdir. Son dönemde PYD ve bağlı güçlerin rejimle belirli pazarlıklara girdiği yönünde basına haberler yansımaktadır.
Kürdistan Sosyalist Partisi, rejimle görüşmeden önce Suriye Kürtlerinin kendi aralarında ulusal bir mutabakat kurmalarının daha yakıcı bir görev olduğu görüşündedir. Kendi birliğini sağlayan Kürt ulusal güçleri, hem uluslararası düzeyde sağlam bir meşruiyet elde edebilir hem de Esad rejimiyle görüşmelerde pozisyonunu güçlendirebilir. Ayrıca rejimle ulaşılacak her mutabakat uluslararası koalisyonun destek ve garantisini almayı hedeflemelidir.
Öte yandan Suriye’de hakimiyet alanını genişleterek sağlamlaştıran rejim güçleri son günlerde radikal muhaliflerin üssü durumundaki İdlip’e karşı kapsamlı bir operasyon başlatmış bulunmaktadır. Bu operasyonun devamı halinde milyonlarca insanın Türkiye’nin sınırlarına akın etmesi kaçınılmazdır. Daha büyük insani dramların yaşanmaması için başta BM olmak üzere uluslararası toplum gerekli önlemlerin alınması için vakit geçirmeden harekete geçmelidir.
Partimizin yakından izleyip ilgilendiği gelişmelerden biri de İran ve burada Kürt hareketinin içinde bulunduğu durumdur. ABD yönetiminin 2015 yılında İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran’a yeniden yaptırımlara başvuracağını ilan etmesi önemli sonuçlara yol açacak nitelikte bir adımdır. Bu gelişmeden bağımsız olarak İran’ın çağdışı mollalar rejimi her geçen gün meşruiyetini kaybetmektedir. İran halkları, yaşanmakta olan ekonomik sıkıntılar, rejimin başvurduğu baskı ve barbarca uygulamalar karşısında sokaklarda tepkilerini yükseltmektedir. Kürt halkı ise ulusal hak ve özgürlükleri için on yıllardır büyük fedakarlıklarla kararlı bir mücadele yürütmektedir.
Yeni dönemin ve İran rejimi üzerinde uluslararası baskıların artmasına bağlı olarak Kürt halkının ve genel olarak İran’ın özgürlüğüne kavuşması yönünde imkanlar daha da artacaktır. Partimiz İran’da demokrasi ve Kürt halkının özgürlüğü yönündeki bütün girişim ve gelişmelere tam desteğini sunmaya devam edecektir.
14.08.2018
Kürdistan Sosyalist Partisi
Merkez Yürütme Kurulu