Sırrı Sakık'tan 'Kürt sorunu' araştırma önergesi

DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık Kürt sorununun demokratik yollarla belirlenmesi amacıyla TBMM Başkanlığı'na bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması önergesi verdi. Kürt sorunun Türkiye'de birçok soruna kaynaklık ettiğini ve ükede derin bir yoksulluğa sebep olduğunu belirten Sakık, Kürt sorunun çözülmemesinin ülkenin her anlamda gerilemesine sebep olduğuna dikkat çekti.

27.11.2024, Çar - 22:01 [ Güncellenme: 27.11.2024, Çar - 22:02 ]

Sırrı Sakık'tan 'Kürt sorunu' araştırma önergesi
Haberi Paylaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrı sonrasında kamuoyunda ve siyasette yeni bir çözüm sürecinin başladığı iddiaları gündeme geldi. DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, Kürt sorununun demokratik yollarla belirlenmesi amacıyla TBMM Başkanlığı'na bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması önergesi verdi. Önergesinin gerekçesinde, İngilter'nin İRA ile, Filipinler’de Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile anlaşarak çözüme ulaştığını belirten DEM Partili Sakık, "Türkiye halklarının" da toplumsal barışı inşa edecek istek, kabiliyet ve kudrete sahip olduğunu ifade etti.

DEM Partili Sakık'ın Kürt sorununa ilişkin olarak TBMM Başkanlığı'na verdiği Meclis Araştırma Komisyonu önergesinin tam metni şu şekilde:

"Kürt Sorunun Çözümsüzlüğü Umutsuzluğu Arttırmakta"

"Türkiye’de bir çok soruna kaynaklık eden Kürt sorununun bir asrı aşan çözümsüzlüğü, ülkede çok büyük acılara, insani kayıplara ve ülkenin derin bir yoksulluk içine sürüklenmesine sebep olmuştur. Dünya benzer sorunlarını barış içinde çözerken Kürt sorununun çözümsüz kalması Türkiye’nin her anlamda gerilemesine neden oldu. Uzun yıllar devam eden çatışma ortamında bu ülke binlerce insanını kaybetmiş, halk yoksullaşmış, enerjisini ölümcül bir döngünün içinde bitirmiştir. Kürt meselesinde çözümsüzlük içinde geçen her saniye nefreti, acıyı, yoksulluğu, umutsuzluğu arttırmakta, çözümün maliyetini katlayarak yükseltmektedir.

Bütün bu sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümüne katkı sunması, toplumsal barışı sağlayacak demokratik yol ve yöntemleri belirlemesi amacıyla Anayasanın 98. ve Meclis İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonunun kurulmasının gereğini arz ve teklif ederim.

Türkiye’nin temel sorunlarından biri olan, bir çok soruna kaynaklık eden Kürt sorununun çözümsüzlüğü bugün demokrasinin önündeki en büyük engel olarak karşımızda durmaya devam etmektedir. Bir asırdır bu sorunun inkâr, asimilasyon ve isyan döngüsü içinde olması, çatışma-şiddet zemini dışına çıkarılarak demokratik bir zeminde çözüm yollarıyla birlikte tartışılamaması insani, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel sorunların daha da ağırlaşmasına ve içinden çıkılamaz hale gelmesine neden olmuştur. Sadece son yarım asrı bulan çatışmalı süreç çok büyük acıların yaşanmasına, 50 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine, on binlerce insanın yaralanmasına, yüz binlerce insanın yerinden edilmesine ve iktidar blokunun 3 yıl önce açıkladığı üzere 2 trilyon 256 milyar 48 milyon dolar maddi kayba sebep olmuştur. Ülkenin güncel toplam net dış borç miktarının 263,7 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde maddi kaybın ne kadar büyük olduğu anlaşılacaktır.

"Türkiye halkları toplumsal barışı inşa edecek güçte"

Geçtiğimiz yüz yılda Amerika’da kölelik kalktı, Güney Afrika’da Apartheid rejimine son verildi, Şili’de Pinochet diktatörlüğü, İspanya’da Franco rejimi son buldu. İngiltere İRA ile çözüme ulaştı, Guatemala, Nepal, Kolombiya ve Endonezya gibi birçok yerde 40-50 yıllık kanlı sorunlar birer birer müzakereler yoluyla ya çözüme ulaştı ya da çözüm aşamasında. Filipinler’de Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile Filipinler hükümeti Türkiye’nin de arabuluculuğunda 50 yıllık silahlı çatışma sonunda büyük oranda nihai çözüme ulaştı. Türkiye halkları da toplumsal barışı inşa edecek istek, kabiliyet ve kudrete sahiptir. Bu topraklar çözümsüzlük politikalarının bedelini en ağır şekilde ödemiştir. Geldiğimiz noktada Türkiye on binlerce insanını kaybetmiş, yoksullaşmış, enerjisini ölümcül bir döngünün içinde harcamıştır. Çözümsüzlük nedeniyle Türkiye demokratikleşememiştir.

Oysa Kürt sorunu dahil tüm sorunların çözüm yolları bellidir, demokratik siyasal yolların işletilmesidir, demokratik müzakeredir, diyalogtur. Demokratik yollarla çözülebilecek bir sorunu şiddet-çatışma politikasının içen hapsetmek, meseleyi güvenlikçi bakış açısıyla ele almak bu ülkeye kazandırmıyor tam tersine kaybettiriyor. Bu nedenle Kürt sorununun demokratik çözümü ve bu yolda atılacak adımların belirlenmesi parlamento başta olmak üzere bütün siyaset kurumunun ortak sorumluluğundadır.

Ki 2013‘te Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kurulan “Çözüm Komisyonu’nun çalışmaları ve hazırlanan rapor yakın tarihte yapılan önemli bir çalışma olarak önemini korumaktadır. Tüm bu sebeplerle Kürt sorununun demokratik çözümü ve kalıcı toplumsal barışın tesisi için atılması gereken adımların belirlenmesi, çözümün önündeki engellerin tespit edilmesi için, dünyadaki bütün çözüm deneyimlerini de rehber edinerek Meclis bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulması ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin öncülüğünde toplumsal barışı sağlayacak adımların biran önce atılması elzemdir"

Bu haber toplam: 2634 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:46:23
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x