Toplumun soluk aldığı tek mecra olarak sosyal medya kalmıştı, iktidar toplumun o son nefes borusunu da kesmek için harekete geçmiş durumda.
Türkiye’de, tek adam yönetimine dayalı mutlak bir otoriter rejimin inşası yönünde hızlı bir süreç yaşanıyor.
Kürt ve Kürdistan değerlerinin tümüne dönük bir haçlı seferi sürdürülüyor; Kürdistan isimli partiler hakkında kapatma davaları açılıyor, Kürtçe tabela ve işaretler yok ediliyor, seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, milletvekillerin dokunulmazlıkları kaldırılıyor.
Bugün Kürdistan’da uygulanmakta olan rejim, geçmişteki sıkıyönetim ve OHAL koşullarından kat be kat daha antidemokratik, baskıcı, militarist ve keyfi bir niteliktedir.
Son birkaç yılda iktidarın izlediği şiddet ve savaş politikasıyla Türkiye’nin tümü bir yarı açık cezaevine dönüştürülmüştür. İktidar, muhalifler için toplumsal yaşam alanlarının hepsini ortadan kaldırmıştır. Basın tamamen kontrol altına alınmıştır. Yargı, muhalif seslerin bastırılması ve dikensiz bir gül bahçesinin yaratılması içiniktidarın bir aygıtına dönüştürülmüştür. Muhalif kurum ve kuruluşlara yoğun bir baskı uygulanmakta, iktidarı eleştiren aydınlar ve gazeteciler yargılanmakta, yüzlerce insan düşüncelerinden dolayı tutuklanmaktadır.
İktidar, son olarak sosyal medyayı dizginlemek ve kontrol altına almak amacıyla harekete geçmiş bulunmaktadır. Muhalif kesimlerin kendilerini ifade ettiği son platform olan sosyal-dijital medya, iktidarın hukuksuz ve keyfi yönetimini ciddi bir biçimde rahatsız etmektedir. Yapılmak istenen yasal düzenlemelerle toplumun geniş kesimleri, kendilerini ifade ettiği sosyal medya imkanından yoksun bırakılmak istenmektedir. Bir yandan sosyal medyadaki açıklamalar için yeni cezalar getirilmekte, öte yandan internet ağalarına erişim daha da zorlaştırılmaktadır. Başka bir ifade ile muhalif kesimlerin elindeki son özgür mecralara zincir vurulmak istenmektedir.
Otoriter yönetimin söz konusu sosyal medyayı zapturapt altına alma girişimine dur denilmelidir. Baskı ve yasaklamalar insanların seslerini geçici olarak susturabilir, ancak özgür düşünce asla zincire vurulamaz.
Bunun için bir an önce harekete geçilmelidir.
Özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından, hukukun üstünlüğünden yana olan herkes iktidarın son yasakçı hamlesine karşı el ele vermeli ve bunu boşa çıkarmalıdır.
24.07.2020
Kürdistan Sosyalist Partisi-PSK
