Donald Trump’ın azledilmesine ilişkin kamuoyuna açık bu hafta gerçekleştirilecek oturumların ilk turu, ABD Başkanı’nı muhtemelen yerinden edecek Kongre soruşturmalarının şimdiye kadarki üçüncüsü olacak.
Soruşturmaların merkezinde Trump’ın Ukrayna’yla ilişkisi bulunuyor. Washington ziyareti ve askeri yardım karşılığında siyasi rakibi Joe Biden hakkında soruşturma başlatması için baskı altına alındığı görülen Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’le Trump arasında temmuz ayında gerçekleştirilen telefon görüşmesi sonrası bir ifşacının dilekçesiyle desteklenen birçok tanığın ifadesi, mahkum edici delil olarak gösteriliyor.
ABD Kongresi çarşamba günü ABD’li diplomat Bill Taylor ve Dışişleri Bakanlığı yetkilisi George Kent’i dinleyecek. Kongre, cuma günüyse Trump’ın avukatı Rudy Giuliani’nin görevden alınmasını sağlamak için kendisine komplo kurduğunu iddia eden eski Ukrayna Büyükelçisi Marie Yovanovitch’i dinleyecek.
ABD Anayasası’nın mimarları başkanı görevinden alma prensibini “vatana ihanet, rüşvet ve diğer büyük suç ve kusurlu davranışlar sergileme” sebepleriyle Kongre’yi yetkili kılarak oluşturmuştu.
Fakat söz konusu terimlerin tanımları Anayasa’da açıkça belirtilmemiş durumda, bu da Kongre’ye azledilme suçlarını değerlendirme ve kararlaştırma konusunda geniş bir yetki veriyor.
Başkan\'ı destekleyenler birçok kez azil tartışmasının temelindeki yetkinin kötüye kullanılmasının anayasayı oluşturanların kastettiği sözde “diğer büyük suç ve kusurlu davranışlar sergilemeyi” teşkil etmediğini öne sürdü.
Anayasayı belirleyenlerin 1787’deki Anayasa Kongresi’nde azledilmenin sebepleri olduğu düşünülen suçlamaları ele aldıkları sırada, anayasayı kaleme alanlar “vatana ihanet ve rüşvet” ibaresinin tek başına azledilme suçlarını kapsamakta yeterli olmadığına karar verdi ve sıradan suçların yerini almasına ilişkin geniş bir tanım belirlemek için “diğer büyük suç ve kusurlu davranışlar sergileme” ifadesinin eklenmesinde uzlaşmıştı.
Federalist Yazılar isimli makalesinde Alexander Hamilton, azil sürecini, İngiltere’nin henüz 14. yüzyıldayken kraliyet danışmanlarının halkın önünde hesap vermesi için azledilme sürecini belirleyen kolonilere getirdiği prensibi benimseyerek, kamu güvenini ihlal ettiği ileri sürülen “kamuya mal olmuş kişilerin davranışına ilişkin ulusal soruşturma yöntemi” şeklinde tanımlamıştı.
Anayasanın çerçevesini belirleyenlerin Anayasa Kongresi zamanında da, parlamento nihayetinde beraat eden İngiliz vali Warren Hastings hakkındaki azledilme sürecine başlamıştı.
Bu süreç Temsilciler Meclisi’yle başlıyor. Bir Kongre üyesi tasarı sunabilir veya Temsilciler Meclisi, Adalet Komitesi’nin öncülük ettiği bir soruşturma veya araştırma işlemi aracılığıyla azil gerekçelerini belirlemek için soruşturma başlatmayı kabul edebilir.
Azil soruşturması Temsilciler Meclisi üyelerinin salt çoğunluğunun oyuyla onaylanabilir.
435 üyeli Temsilciler Meclisi’nde kabaca 227 Demokrat ve bir bağımsız üyenin azil maddelerini desteklemesi muhtemel olabilir.
Eğer Temsilciler Meclisi azil maddelerini destekleme yönünde oy kullanırsa veya “azlederse”, Başkan bu kez görevden alma işlemlerinde mahkeme görevi üstlenen Senato’yla yüzleşecek.
ABD Yüksek Mahkemesi Başkanı davayı yönetecek. Bu dava açısından bu isim mahkeme başkanı John Roberts.
“Yöneticiler” adı verilen bir grup Senato üyesi, davanın savcıları olarak görev yapıyor. Yargılama delil niteliğindeki oturumlardan, tanıkların ifadelerinden ve incelemeden oluşuyor.
Anayasa, “ Tüm azilleri yargılama yetkisine sahip tek Kuvvet’in Senato olduğunu… (fakat) hiç kimsenin mevcut üyelerin üçte iki çoğunluğunun mutabakatı olmadan mahkum edilmemesi gerektiğini” belirtiyor.
100 üyenin bulunduğu Senato’da, 53 Cumhuriyetçi, 45 Demokrat ve çoğunlukla Demokratların çizgisinde oy veren iki bağımsız üye bulunuyor. Üçte ikilik oy, başkanı mahkum etmek için en az 20 Cumhuriyetçi üyenin Demokratlar ve bağımsızların safına geçmesini gerektiriyor.
Senato ayrıca bazı durumlarda suçlu bulunan yetkililerin gelecekte kamu görevinde bulunmasından men edebileceğini de belirtiyor.
ABD Anayasası ayrıca başkan yardımcısına ve ülkedeki “tüm kamu görevlilerine” dava açabiliyor.
Temsilciler Meclisi 60’dan fazla görevden alma süreci başlattı fakat bunların üçte birinden azı yargıya taşındı.
Senato 1799 gibi erken bir tarihten bu yana 19 azil soruşturması başlattı. Bunların arasından 1868’de Andrew Johnson’ın ve 1999’da Bill Clinton’ın azil soruşturmaları da yer alıyor. Ne Johnson ne de Clinton suçlu bulundu. (Başkan Richard Nixon, Kongre’nin, Watergate skandalında suça iştirak ettiği ve adaleti engellediği bağlantılarını ortaya çıkaran kayıtların yayımlanması sonrası neredeyse kesin olan azledilmesini oylamaya hazırlandığı sırada 1974’te görevinden istifa etmişti.)
1789’dan beri Senato’daki görevden azil soruşturmalarının yarıya yakını mahkumiyet ve görevden uzaklaştırmayla sonuçlandı.
Başarılı bir mahkumiyet başkanın görevinden alınmasıyla sonuçlanır – görevindeyken işlediği suçlarla ilgili para cezası ve olası hapis süresiyse sivil mahkemelerde karara bağlanır.