\"Savcılar ve hakimler görevden el çektiriliyor ya da açığa alınıyor. Peki bu durumda bu hakim ve savcıların daha önce başlattıkları soruşturmalar, açtıkları davalar, yürüttükleri yargılamalar ve verdikleri hükümler ne olacak?” diye soran HDP’li Sancar görevden alınan savcı ve hakimlerin KCK operasyonları başta olmak üzere yargılama yaptıklarını hatırlattı. Söz konusu davalardan binlerce kişinin hüküm aldığına değinen HDP’li Sancar, davaların şaibeli duruma düştüğünü belirterek şunları söyledi:
“Darbeye karşı tedbir olmak üzere çeşitli adımlar atılıyor, çeşitli düzenlemeler yapılıyor. Bunların arasında en dikkat çekici olanlarından biri de yargıda yapılan tasfiyelerdir. Savcılar ve hakimler görevden el çektiriliyor ya da açığa alınıyor. Peki bu durumda bu hakim ve savcıların daha önce başlattıkları soruşturmalar, açtıkları davalar, yürüttükleri yargılamalar ve verdikleri hükümler ne olacak? Bunlarla yüzleşmeden, bu konuyu ciddi bir şekilde ele almadan adaletsizlikleri sonlandırmak mümkün olmadığı gibi, yeni dönemde çok daha ağır adaletsizlikler yaratma ihtimalimiz de yüksektir.
KCK Operasyonları
KCK operasyonları yapıldığı dönemde sürekli uyarılarda bulunuldu. Bu uyarıları o dönem ki partimiz, temsilcileri ve sözcüleri aracılığıyla yapmıştır. Kamuoyunda aydınlar, akademisyenler, hukukçular çeşitli uyarılarda bulunmuşlardır.
Bu yapılan operasyonların başka bir hesaba dayandığını, Kürt sorununda çatışmayı derinleştirme gibi bir planın bir parçası olduğunu çeşitli gerekçeler ve verilerle sürekli olarak açıklamışlardır ama bizzat dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan ‘Ben, bu davaları sahipleniyorum, bu operasyonların sonuna kadar arkasındayım’ demiştir; hatta o kadar ileri gitmiştir ki bu operasyonları eleştirenleri vatan hainliğiyle suçlamıştır. Meclis’te diğer iki partiyi, MHP ve CHP’yi bu operasyonların arkasında olmaya davet etmiştir ‘Gelin, bir milli birlik havası içinde bu operasyonları sahiplenelim’ demiştir
Hepimiz Darbeyle Yüzleşmeliyiz
O dönem o dosyaların verilerini toplayan, ‘dinleme’ adı altında çok uyduruk belgeleri dosyalara sokan hakimlere ve savcılara bunları vererek davaları yönlendiren polis ekibinden, şeflerinden, görevlilerinden kaç kişi ‘FETÖ’ dediğiniz örgütün üyesi olarak tutuklanmıştır, yargılanmıştır, açığa alınmıştır? Bunları açığa çıkarmak ve bilmek zorundayız.
Eğer gerçekten darbeciliği, darbe anlayışını ve pratiklerini mahkum etmek ve sonuna kadar Türkiye’nin gündeminden çıkarmak istiyorsanız bu darbede rolü olan faaliyetlerin, icraatlarının bedelini ödemek zorundasınız. Hepimiz darbeyle yüzleşmeliyiz. Ama en çok, on dört yıldır iktidarda olan AKP Hükümeti bu yüzleşmeyi yapmak zorunda. Bu yüzleşme çağrısı, samimi bir çağrıdır.
