Bizler kış soğu ile kucaklaşmaya hazırlanırken; Suriye, Lübnan, İsrail ve İran’da bütün hızıyla havalar ısınıyor. Ortadoğu da çıkacak bir savaş bölgedeki insanları büyük çapta etkileyecek. Gördüğüm kadarıyla esas hedef İran’dir. İsrail durmadan Lübnan ve Suriye’yi vuruyor. Lübnan ve Suriye, İsrail ile savaşacak güçleri yoktur. Bu yakınlarda İsrail askerleri Lübnan sınırına yaklaştıkları zaman, sınırda nöbet tutan askerler Lübnan’ın iç kesimlerine kaçtılar.
Kâğıt üzerinde Suriye diye bir devlet var. ABD, Rusya, İran ve Türkiye, Suriye de istedikleri şekilde cirit atıyorlar. 5 Aralık 1924’te Şam ve Halep devletleri birleştirilerek Suriye diye bir devlet kuruldu. 8 Mart 1963 Muhammed Ümran, Salah Cedid ve Hafız Esat bir grup subaylarla askeri darbe yaptılar. Hafız Esat öldüğü zaman, saltanatı oğlu Beşar Esat’a bıraktı.
İsrail için Suriye ve Lübnan’ı vurmak bir bardak soğuk su içmek kadar kolaydır. İsrail’in esas hedefi İran’dır. F 35’lerle istedikleri hedefleri vuruyorlar. İran’daki mollaların derin siyaseti artık geçerliğini yitirmiştir.
Netanyahu Ortadoğu’daki hedefini açıkladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uzun vadeli stratejilerinin, "İran'ın şer eksenini ortadan kaldırmak" olduğunu ve bu hedeflerinden vazgeçmeyeceklerini açıkladı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, İsrail Meclisi'nde (Knesset) yaptığı konuşmada, 26 Ekim'de İran'a düzenledikleri hava saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İran'a düzenledikleri hava saldırısının kapsamlı olduğunu iddia eden Netanyahu, Tahran'ın bölgedeki vekil güçlerinin saldırıyı püskürtmeyi başaramadığını açıkladı.
Netanyahu, İsrail'in uzun vadeli stratejisinin, "İran'ın şer eksenini ortadan kaldırmak" olduğunu belirterek, bu hedeflerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
İsrail Başbakanı Netanyahu açık konuşuyor. Hedefleri Lübnan ve Suriye değil. Esas hedefleri İran’dır. Bugünkü savaşlar eski savaşlar gibi değil. Teknolojisi gelişmiş ülkeler mutlaka savaşın galipleridir. Kıtalar arası füzeler kullanılıyor. On ton ağırlığındaki bombalar uçaklardan atılıyor. Ve en ağır silah lazer ışınlarıdır. Dünyada en sert madde elmas ’tır. Lazer ışınları 8 santimetre kalınlığında ki elması deliyorlar.
Dünyadaki bütün savaşlar ve barışlar yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynakları içindir. İsrail, İran savaşı zenginlik kaynaklarından ziyade ideolojik bir savaştır.
İran mollaları İsrail’e sık sık diyorlar sizi yok edeceğiz. Bu kadar ilkel bir düşünceye hiç rastlamadım. Yalnız insanlar değil, bütün canlı varlıkların yaşama hakkı var. İnsan sosyal bir hayvandır. Psikoloji okuyanlar iyi biliyorlar.
Okuduğum kadarıyla, Yahudi milleti kadar zulüm gören bir millet yoktur. Yaşadıkları topraklarda iki bin seneden fazla zulüm ve baskı altında yaşamışlar. Nazi faşizmi döneminde altı milyon Yahudi yalnız Almanya da katıl edildi. Zengin olan Almanya’daki Yahudiler, Hitler korkusundan gemiler kiraladılar ve altı ay açık denizlerde yaşamak zorunda kaldılar.
Almanların ve Japonların yenilmesiyle İkinci Dünya Savaşı 1945’te sona erdi.
Bu yüzden ilk İsrail-Arap savaşı olan İsrail-Filistin Savaşı başladı. 14 Mayıs 1948'de BM paylaşım planı uyarınca David Ben Gurion tarafından İsrail Devleti'nin kuruluşu ilan edildi. Aynı gün, Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak orduları saldırıya geçerek İsrail’in topraklarına girdiler.
6 Ağustos 1954’te Amerika Birleşik Devletleri Hiroşima’ya atom bombası attı. 8 Ağustos 1945: Sovyetler Birliği, Japonya'ya savaş ilan ederek Mançurya'yı işgal etti. 9 Ağustos 1945: Amerika Birleşik Devletleri, Nagazaki'ye atom bombası attı. 2 Eylül 1945: Japonya'nın 14 Ağustos 1945’te koşulsuz teslimiyet prensiplerinde anlaşarak resmen teslim olmasıyla birlikte II. Dünya Savaşı sona erdi.
İsrail ve İran arasında çıkacak savaşın sonu felaket olacak. Hangi devletlerin İsrail veya İran’ın yanında yer alacağı kesin belli değil. Bütün devletlerin yöneticileri her şeyden önce kendi ülkelerinin çıkarlarını dikkate almak zorundadırlar.
Cephede savaşı kazanan devlet veya devletler, barış masasında bütün isteklerini yenilen devlet veya devletlere kabul ettiriyorlar. Savaşın kanunu budur. Başka bir alternatifi yoktur.
İnternette güre, İran’da yaşayan milletlerin %80’i kökensel açıdan CIA raporuna göre İranidir. Bu İrani halkından nüfusun çoğunu Farslar ve Kürtlerden oluşuyor. Devlet yöneticileri Belucileri, Kürtlerden ayırıyorlar.
İki binlerin başında iki defa İran’a gittim. Urmiye, Tebriz ve Tahran’a gittim. Tahran’da kıyafetlerinden Belucu olduklarını anladım. Bana yakındılar yanlarına gittim ve Kürtçe konuştuk. Türkiye de konuştuğumuz Kürtçe ile Belucilerin konuştukları Kürtçe arasında hiçbir fark yoktu. İran yöneticileri Kürtlerin nüfusunu az göstermek için Kürtleri ve Belucileri birbirinden ayırıyorlar.
Gördüğüm kaderiyle Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’in tek amaçları, Ortadoğu’nun en güçlü devleti olan İran’ı parçalamaktır.
Şaban Aslan
