Behzat Fikrî Çözer: Kürdler, Parti ve Ulus

Kürd halkı olarak çok tarihi bir eşikten geçiyoruz. Sınırlar değişiyor, kartlar dağıtılıyor, herkes kapasitesine ve imkanına göre rolünü oynuyor... Bu noktada Kürdlerin kilit olduğu konusunda neredeyse tüm dünya hemfikir. Fakat Kürdler, kendi rollerinin henüz farkına varmış değiller.

31.10.2015, Cts - 18:42

Behzat Fikrî Çözer: Kürdler, Parti ve Ulus
Haberi Paylaş

Modern anlamda ulus-devletler kurulurken Kürdlerin sosyolojik yapısının ulusal bilinç inşasına müsait olmaması, Kürd halkına en az iki yüz yıl kaybettirdi. Kendi egemenlik sahasında liderlik yapan birçok önder şahsında defalarca isyan eden Kürdlerin kıyamları ulusal bir yaklaşımın sonucu olmaktan çok mevcut iktidarın problemlerine karşılık bir meydan okumadan başka bir şey değildi. Bunlar içerisinde Şeyh Ubeydullah ve Mir Bedirhan Bey gibi ulusal karakterli çıkışların olması, bunun Kürdistan sathında ciddi bir karşılık bulamadığı gerçeğini değiştirmiyor. Elbette bu durumun muhtelif nedenleri var. Kürdlerin uluslararası desteğinin ya kısıtlı olması ya da olmaması, lojistik imkanlarının sınırlılığı, askerî anlamda zayıflığı, mühimmat ve cephane konusunda problemler... Listeyi uzatabiliriz, ancak dikkat çekmek istediğimiz nokta, ulusal bilincin etkisiz olması ve bunun meydana getirdiği problemlerdir.

İşte, bu gün de benzer bir durumu yaşıyoruz. Kürd halkı olarak çok tarihi bir eşikten geçiyoruz. Sınırlar değişiyor, kartlar dağıtılıyor, herkes kapasitesine ve imkanına göre rolünü oynuyor... Bu noktada Kürdlerin kilit olduğu konusunda neredeyse tüm dünya hemfikir. Fakat Kürdler, kendi rollerinin henüz farkına varmış değiller. Zira, işi gücü bırakıp birbirine saldırmaları ve hâlâ parti çıkarlarını ulusal çıkarlar üzerinde tutmaları bunu net olarak gösteriyor.

Bu gün Ortadoğu\'yu ve dünyayı iyi bilen insanlar, IŞİD\'in kolay kolay bölgeden silinip atılamayacağını söylüyorlar. Yani iddia edildiği gibi IŞİD muvakkat bir yapı değil ve Kürdler için birinci dereceden tehdit. Çünkü, Kürdlerin dört başı mamur bir devletli organizasyona sahip olmaması, çetelerin bir hayli iştahını kabartıyor. Defalarca saldırıp yenilmelerine rağmen yine de Kürdlerin birincil hedef haline getirilmesinin başında ise bu ahval geliyor -IŞİD Kürd karşıtı stratejisi elbette yalnızca devletsizlikle açıklanamaz ancak devletsizlik bu durumun dominat unsurlarındandır-.

Peki, uluslararası güçler kendilerine istikrarlı bir müttefik ararken, Kürdler ne yapıyor?

Valla ben ne yaptıklarını veya ne yapmaya çalıştıklarını anlayabilmiş değilim.

Hâlâ IŞİD tehlikesi savılmamış, bölgenin nereye gideceği belli değil, ancak Kürdler bu durumda bile birbirine girmeyi başarıyor.

Tarihi bir eşikten geçmemize rağmen siyasîler politik hesapları uğruna Kürdlere en az iki yüz yıl daha kaybettirecek tehlikeli bir oyun oynuyorlar.

Düşmanlarımız, kendi yanlışları üzerinde ittifak ederken, biz doğrularımız üzerinde dahi anlaşamıyoruz

Dün yaşanan aşiret kavgalarının, bu gün kendisini parti kisvesi altında belli etmesini, başka bir şeyle açıklayamayız.

Bu yaşananlardan PKK de KDP de GORAN da YNK de birinci dereceden sorumlu.

Kimsenin kendi tarafının militanlığını yapmasına gerek yok.

Bu oluşumlar Kürdistan\'ın kurulması için birer araçken, nasıl oldu da bu gün hepsi bir haline geldi?

Niçin düşmanın saldırıları değil de Kürdistanlı partilerin birbirine karşıtlıkları Kürdistan\'ın kurulmasının önündeki en büyük engel?

Başta söylemeye çalıştığımı sonda bitireyim.

Hakîkaten ulus olabildik mi ya?

Nerina Azad
Bu haber toplam: 3460 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:21:05
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x