Leyla Qasim, yargılanırken çıkarıldığı mahkemenin durusmasında, Hakime; “Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak. Ben Kürdistan’ın özgürlüğü yolunda canımı feda ettiğimden dolayı sevinç ve gurur duymaktayım.\"
Leyla Qasim (12 Mayıs 1974) Kürdistan öğrenciler birliği üyesi (YXK) kadın devrimci
Halkına ve halklara miras bıraktığı direnme azmi ve özgürlük bilinci anısını, ezilen sınıfların mücadelesinde yaşatıyor...
Baas rejiminin etnik temizlik operasyonu yaptığı dönemde Kürtlerin sesini dünyaya duyurmak amacıyla Bağdat\'ta 4 arkadaşıyla uçak kaçırma teşebbüsünde bulunur ve tutsak edilir...
Kolları arkadan bağlı, saçlarından sürükleyerek getirdiler Leyla\'yı, söyle dediler:
Kimsin, kimdi arkadaşların?
Adım Leyla\'dır bayım, babalarımın adıyla tanınır, benim ülkemde insanlar. Yani anlayacağın Leyla Kasım\'dır. Adım, soyadım. Arkadaşlarıma gelince Çok var tanıdığım, tanımadığım… Rosa Luxemburg, Jean Dark, Clara Zetkin, Cezayirli Cemile ve diğerleri... bilmem ki hangisini soruyorsunuz?
22 yaşındaki Leyla\'nın zekası ve dik duruşu karşısında, ezilen sömürgeci Saddam uşağı Albay, bir aşağı bir yukarı odada dolaşıp öfkeyle sorusunu yineler; Büyük rütbesi ama küçük aklıyla Albay, Leyla\'yı ikna edebileceğini sanar:
- Biliyorum masumsun sen, biliyorsun dokunmayız biz masumlara! söyle de kurtul. Kimdi arkadaşların, niçin “düştün” bu yola?
Kendinden emin Leyla, küçük yaşı ama büyük yüreğiyle: -Söyledim isimlerini. Bu yola ise “düşmedim” bu yolda \"Doğdum\" ben. Ben Kawa\'nın dişisiyim. Amerika\'nın Kızılderilisi, Harlem\'inin zencisiyim bayım. Ve Mezrabotan Uygarlığı\'nın sahibiyim.
Öfkeden deliye dönen Albay: -Yatırın kaltağı, cepler açın vücuduna, meydan okumak neymiş, Gösterin….
\'Usandı falaka, usandı coplar, usandı işkenceci, ama usanmadı Leyla
“Kahrolsun Sömürgecilik”
“Yaşasın Bağımsızlık...”!
Buydu son sözleri ve bayrak gibi sallandı idam sehpası.\'
\'Ben Leyla Kasım\'ım bayım, belki siz tanımazsınız beni. *Sizden önce bir albay vardı burada ölmüş olmalı ve öldü* daha nice zalim ve işgalci zihniyet gibi yok olup gittiler.
Ama ben çoğaldım bayım.\' Tıpkı; Şeyh Sait, Seyit Rıza, Mazlum Doğan... Dersim, Ağrı, Zilan, Mahabad, Roboski ve Halepçe\'deki binlerce şehit gibi, unutulmayacak, Unutturulmayacaklar. Kürdün adı ve sanı, Zalim Dehakların Zulmü karşısında, Mazlum Kawalar hep halkına sesleniyor; Ayağa kalk, uyumak için önümüzde sonsuzluk var.
(Ramazan Başar)