Nizamettin Elçi: Hür Dava Partisi'ne (Hüda-Par) Açık Mektup

Biz Kürd seçmenlere düşen görev ise oyumuzu verirken Kurdıstani hassasiyetleri öncelemektir. Bunun ilerisi-gerisi, ötesi-berisi Kurdıstan milletine, Kurdıstan ülkesine, Kurdıstanın tarihine ve istikbaline ihanettir. Niyet ve amaç ihanet değilse bile sonuçları itibariyle yinede ihanet derecesindedir.

11.03.2023, Cts - 07:31

Nizamettin Elçi: Hür Dava Partisi'ne (Hüda-Par) Açık Mektup
Haberi Paylaş

Hüda Par'a bir Müslüman Kürd, bir Müslüman Kürd yurttaşı ve Kurdayetî'liğin bir gönüldaşı olarak bir çağrıda bulunuyorum.

Cumhur İttifakı olan Akp, Mhp, Bbp gibi Kürd ulusal haklarının hem Allah indindeki hem de evrensel haklar temelindeki haklılığını kabullenememiş ve bunu içselleştirememiş bir siyasi partiler blokuna dahil olmanızın sizi kaldıramayacağınız ve izahını yapamayacağınız ağır bir tarihi yükün sorumluluğu altına sokacağını belirtmem lazım.

Cumhur İttifakına dahil olmanızın elbet getirileri ve götürüleri olacaktır. Fakat götürüsünün getirisinden daha fazla olacağı, insan aklının, mantığının ve tecrübesinin tahmin edebileceği güçlü bir olasılıktır.

Böylesi bir tercihin izahını binlerce insana anlatsanız dahi milyonlarcasına izah edemezsiniz. Böylesi bir yanlış tercih, sizi Kürd milleti nezdinde sadece marjinalleştirir.

Size düşen en önemli işlerden biri Kürd milletine daha çok dokunmanız, dayanmanız ve daha çok yönelmenizdir. Çünkü sizin siyasi dayanağınız Kürd milleti ve Kurdistandır. Dolayısıyla sizin yeriniz, yönünüz ve dayanak noktanız da AntiKürd blok değildir.

AntiKürd ittifakına ayak ve kuyruk olmak değil, Kürd milletinin ulusal haklarının kazanılması ve korunması hususunda baş olmanız sizleri siyasi arenada daha çok önemli gerekli ve etkili kılacaktır. Ve sizlere daha çok kazandıracaktır.

Bizim gerçek annemiz dışında başka bir annemiz daha vardır. O da binlerce yıldır bağrında yaşadığımız Kurdistan topraklarıdır. Konuştuğumuz Kürtçemiz, o topraklar üzerinde oluşturduğumuz kültürümüz ve tarihimiz de bizi diğer milletlerden ayırt eden temel değerlerimizdir. Bu annemizi, dilimizi ve temel değerlerimizi öz annemiz kadar korumakla mükellefiz.

Bizlerden hiç kimse bize yaftalanan "milliyetçilik" ithamlarına ve kandırmaca laflara aldanmasın. İş bize düşünce mi bizimki menfi milliyetçilik oluyor? En tabii haklarımızı dillendirince ve savunurken mi bizim yaptığımız kabahat oluyor.

Biz kimsenin doğal haklarını inkar etmedik kimsenin de bizim doğal haklarımızı inkar etmesini kabul etmiyor, reddediyoruz. Bu konuda dile getirmek istediğimizin özeti de yaptığımız milliyetçiliğin çerçeveside budur, bu kadardır.

Biz Allah ve Rasul'üne iman etmişlere layık olan şey, Kürd ulusal haklarının karşısında olan, uygulamaları ve söylemleri ile de bunu gösteren kişi kurum ve kuruluşlarla yanyana durmak değil, ısrarla onların karşısında durmaktır. Çünkü tüm dünya milletleri gibi bizim de ulusal haklarımız vardır ve bu hakları en başta hakka iman etmişlerin koruması ve kollaması gerekir.

Küçük bir örnek üzerinden konuyu daha da netleştirmek için, soru şeklinde bir hatırlatmada bulunayım. Akp Mhp ve Bbp ittifakının Kürdçe ismi gibi ufak bir detayın bile meclisteki konuşma kayıtlarına geçmesini kabullenebildiğini söyleyebilir miyiz? İşte bu AntiKürd blokun Kürd'e tahammülü o kadar bile değildir.

Açık söylüyorum, size şimdiye kadar hiç oy vermedim. Fakat siyaseten temel gücünü ve dinamizmini Kurdıstan halkından alan bir parti olmanız hasebiyle sizin Kurdıstani kulvarda yer almanız ve başarılı olmanız güçlü temennimdir.

1991 yılındaki Refah Partisi-Mhp ittifakında Mhp Refah partisine Kürdler nezdinde ne kazandırdıysa, Akp, Mhp, Bbp ile ortaklığınızda Cumhur ittifakının Hüda-Par'a Kürdler nezdinde kazandıracağı belki o kadar bile değildir.

Size ve tüm Kurdıstani partilere düşen görev kendi aranızda alternatifler oluşturmaktır.

Biz Kürd seçmenlere düşen görev ise oyumuzu verirken Kurdıstani hassasiyetleri öncelemektir. Bunun ilerisi-gerisi, ötesi-berisi Kurdıstan milletine, Kurdıstan ülkesine, Kurdıstanın tarihine ve istikbaline ihanettir. Niyet ve amaç ihanet değilse bile sonuçları itibariyle yinede ihanet derecesindedir.

Siyasi arenadaki partilerin, ittifakların, tarafların söylemlerinin ve eylemlerinin, amaçlarının ve niyetlerinin bu kadar netleştiği ve görünür olduğu bir ortamda bile hala başka yorum ve tevile sapmak sadece siyasi ve vicdani körlüktür.

İnsan bu gibi konularda irade sergilerken ya baş olur ya da ayak veya kuyruk. İnsana yakışan ise başkalarına ayak ve kuyruk olmak değil, kendisi, milleti ve ülkesine hizmet yolunda baş olmaktır.

Unutulmasın ve unutulmamalıdır ki Kürd, Kürd milleti, Kürd dili, Kürd kültürü, Kürd tarihi ve Kurdıstan ülkesi Allah'ın bir lütfu, keremi, ikramı ve ihsanıdır. Fakat bunlar hiç bir beşerin, hiç bir partinin, iktidarın lütfu veya herhangi bir liderin dağıtacağı ulufe veya bayram şekeri değildir.

Kürd ulusal haklarının inkarı ne kadar zulüm ise, ikrarı da o kadar haktır ve hak yolunda olanlara düşen iş ise hakkı onaylamak korumak ve savunmaktır. Bir hakkı tasdik edip gereklerini yapmanın faydası ve getirisi de tüm insanlığadır. Bu mu yoksa bunun zıddı mı akıl kârıdır?

Nerina Azad
Bu haber toplam: 13209 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:55:35
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x