Geçen iki ay içerisinde Amerikan heyetiyle Kürdistan Bölgesi Başkanı arasında altı toplantı düzenlendi. Uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre, Amerika’nın Kürdistan’ın jeopolitik konumuna ihtiyacı var. Bu nedenle bazı eski müttefiklerinden feragat ediyor ve Kürtlerle olan ittifakını güçlendiriyor.
Sadece geçen iki aylık süreçte, uluslararası ve bölge ülkelerinin heyetleri ile 40’ı aşkın toplantı gerçekleştirilmiş, bunlardan 25’i uluslararası ülkelerin heyetleri ile, altısı da Amerika Birleşik Devletleri heyetleri ile gerçekleştirilmiş.
Uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre, Amerika ve Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkiler, bölgede IŞID ve terörizmle mücadele konusunda bir strateji olarak güçlenerek devam ettirilecek.
Siyasal bilimler hocası Buxari Abdulla, Kurdistan Demokratik Partisi’nin (PDK) resmi sitesine yaptığı açıklamada, Kürdistan Bölgesi’nin Donald Trump başkanlığındaki yeni Amerikan yönetimi ile ilişkileri daha da güçlenecek. Özellikle Trump’ın IŞID’i yok etme mücadelesini yoğunlaştırmışken.
Uluslararası ilişkiler hocası Ömer Nuredini’ye göre ise, Amerika ile Kürdistan Bölgesi ilişkilerini belirleyen faktörler, Kürdistan bölgesinin jeopolitik konumu, El Kaide ve IŞID gibi terör örgütleri ile ortak mücadeledir.
Uluslararası ilişkiler alanında doktora sahibi olan Nuredini, PDK’nin resmi sitesine yaptığı açıklamada, “Bu hususlar Kürdistan Bölgesinin stratejik önemini farklı bir açıdan Amerika’ya gösteren bazı nedenlerdir. Bu nedenle gelecekte de jeopolitik konumu açısından karışık ve istikrarsız olan Ortadoğu bölgesi, Amerika için tehdit ve tehlike kaynağıdır. Aynı zamanda mevcut durumda terör ile enerji kaynağıdır ve çok sayıda Amerika’nın eskiden beri müttefiki olan ülkeler bulunuyor. Bu nedenle Amerika’nın yeni müttefiklere ve Kürdistan’ın jeopolitiğine ihtiyacı vardır. Söz konusu jeopolitikte de demokrasiye inanan, özgürlükler için mücadele eden ve bu uğurda bedel ödeyen bir siyasi liderlik ve yönetim modelini görüyoruz” dedi.
Kürtler ve Amerikalıların ortak düşmanları var, aynı zamanda Kürtler askeri güçlerini kanıtlamışlardır. Yine Amerikalıların firmaları buralarda, Kürdistan’ın enerji ve petrol alanında faaliyet gösteriyorlar. Amerika da şu an Kürdistan bölgesi çıkarına uygun çalışan bir lobi var. Bunun dışında, Trump’ın kendisi Kürtlerin Ortadoğu’da Amerika’nın en iyi dostları olduğunu söylüyor. Bütün bunlar Amerika ve Kürdistan bölgesi arasındaki ilişki ve yardımların güçlenerek devam etmesi için başlıca nedenlerdir.
Kürtler, kendi bölgelerinin Amerika ile olan ilişkinin Kürdistan bağımsızlık hayallerine ulaşmak için bir kapı olmasına göz dikmişler. Fakat Ömer Nuredini’ye göre, bu amaca ulaşmanın yolu, Kürtlerin bölgedeki ve uluslararası değişikliklerde nasıl bir seyir izleyeceğine bağlı olduğudur.
Nuredini, “Amerika’nın mevcut durumda Kürdistan Bölgesi’nin federalizmden konfederalizme geçişini anlaması için koşullar oldukça uygundur. Bu durum Avrupa ülkeleri açısından da benzerdir. Bu durum Kürtlerin, bölgesel ve uluslararasındaki çabasına kalmış” dedi.
Buxari Abdulla bu konuda Ömer Nuredini ile hemfikirdir. Onun düşüncesine göre de bölgedeki bu yeni realiteye göre, Amerika Kürt halkının iradesine karşı gelmez.
Buxari “Şimdiye kadar diplomatik açıdan Amerika’nın Irak topraklarının bütünlüğünden yana olduğunu söylüyor, tüm ülkeler aynı şekilde demeçler veriyor. Bu diplomatik bir dildir ve eğer Kürtler o kararı verirse, Kürt halkının iradesine karşı geleceklerini sanmıyorum. Karşı gelirlerse, iddia ettikleri ve üzerinde şekillendikleri prensip ve değerlere karşı oldukları anlamına gelir, yani özgürlük ve kendi kaderini tayin etme hakkı. Bu nedenle onların üzerine düşenin, gerçekleşen durumu kabullenmeleri ve Kürdistan’ın bağımsızlığını desteklemeleri olduğudur” dedi.