Yaşar Karadoğan: İsrail-Kürt ilişkileri üzerine

Kürtler körü körüne İsrail amigosu olmalı mıdır?

21.11.2024, Per - 10:19

Yaşar Karadoğan: İsrail-Kürt ilişkileri üzerine
Haberi Paylaş

İsrail ve halkının varlığı tehdit altında.

Tıpkı Kürtler gibi. Yahudiler ve Kürtler, Acemler -Türkler bölgede Arap olmayan milletleri oluşturuyor.

Kürtler ve Acemler cebren ve kılıç zoruyla Müslümanlaştırıldılar.

Kürtler dini İslam olan Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin yok etme politikalarıyla karşı karşıya.

Araplardan daha fazla Müslüman olan, bir çok İslam alimi yetiştiren, Endonezya’ya kadar İslamiyet’i yayan, Selahaddin Eyyubi ile İslam milliyetçiliğinin sınırlarını genişleten Kürtler.

Kürtlerin mevcut statüsüzlüklerinde  kendisini ‘Ümmet’e ait hisetme’nin faturası çok ağır.

Kürtler ‘ümmetçilik’ ve ‘ideoloji’lerin askeri olduğu için, ‘alan koruma’dan başka bir refleks geliştiremedikleri için bugün devletsiz ve sahipsiz.

**

Kürtlerle İsrail’in ilişkileri hep tartışılagelmiş ve bu iki milletin ilişki kurması Kürtleri boyundurukları altında tutan köleci egemen devletler için hep ‘tehlike’ olarak görülmüştür.

Bütün Arap başkentlerinde Türkiye’nin büyükelçilikleri var. Türkiye ile Arap ülkeleri arasında, Türkiye ile İsrail arasında büyük bir ticari ilişkisi var. Türkiye de dahil olmak üzere Mısır vs. devletlerin İsrail’de diplomatik misyonları var. Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki ilişkiler ortada.

Türkiye ve Azerbaycan İsrail’le işbirliği yaparak Ermenistan’ı perişan etti. İsrail ve Azeri bayraklarıyla Bakü’de yapılan gösteriler ortada. Azerbaycan’ın İran sınırı bir İsrail firmasının elektronik denetiminde.

Bunlar Ankara’da çok normal. Ama Avrupa’da küçük bir gösteride Kürt ve İsrail bayrağı birlikte yer alınca Kürtlerin ‘Müslümanlığı’ kışkırtılıyor?

Bunu yapan sadece Kürtlerin ‘Efendisi’’ rolünü ilelebet sürdüreceklerini sanan ‘başkentler’ değil.

Maalesef PKK ve Hizbullah adlı oluşumlar da sürekli Kürtlere İsrail düşmanlığı enjekte ediyorlar.

PKK’nin şefi her fırsatta Kürtlerin ‘2.israil olmasını engelledim’ diye övünüp duruyor. Müritleride her fırsatta ‘devlet istemiyoruz. Türkiye’nin, Suriye’nin, Irak’ın, İran’ın demokratikleşmesini istiyoruz’ diye bağırıyorlar.

PKK Kürt gençlerini Kürdistan’ı bölen sınırların koruyucusu haline getirmiş. Herkes için istediği demokrasi, demokratiklik kendi içinde yok. Kürtlere düşman ve Kürt bölgesel hükümetinin yıkmak için Kürtlerin bütün düşmanlarıyla eşgüdüm içinde çalışıyor.

Söz konusu Kürtlerin demokratik kolektif hakları olunca, statü sahibi olmaları olunca Kürtler ‘İsrail olmakla’ suçlanıyorlar.

60 milyonu aşkın bir ulusun devlet kurması niye İsrail’le kıyaslanıyor?

Bunu öne sürmekteki amaç Kürdlerdeki Araptan daha Müslüman olma halini kışkırtıp kendisine yeni bir düşman yaratması.

Diyarbekir ve Batman’da mobilize edilen anti-İsrail ve Yahudi gösterileri de buna hizmet eden şeyler.

Kürd devleti ortada yok Fakat bir Kürt devletinin kurulmasından ve İsrail’le müttefik olmasından duyulan korkunun dışa vurumu. Bu politikanın en büyük tüketicisi de maalesef Kürtler oluyor.

**

İsrail Kürt ilişkileri deyince benim aklıma şu hususlar geliyor.

Kürt Yahudiler var. Bunlar İsrail’de yerleşikler ve Kürt kültürünü dilini koruyorlar.

Yahudilerin Irak’tan göçünde Barzaniler yardımcı olmuşlar.

İsrail, Mela Mustafa Barzani’yi İsrail’de büyük bir saygıyla karşılamış.

1960 sonrası Kürt peşmergesine silah yardımında bulunmuş. İran üzerinden Kürtlere yapılan yardımlarda aracı olmuş.

Ne zamanki ABD Saddam’ın müttefikliğini sağladı, İran-Irak arasındaki anlaşmazlık 1975 Cezayir Antlaşmasıyla sonlandı. Bunun mimarı da Yahudi asıllı ABD Dışişleri Bakanı Kissinger’dı.

İsrail Kürtlerin devlet kurmasını gerçekten isteseydi, ABD’nin Kürtleri yüzüstü bırakmasına izin vermez veya engellerdi. Fakat aslolan ABD ve İsrail çıkarları olduğu için Kürtlerin kurban seçilmesinde bir beis görmediler. Kürtler başlarındaki efsanevi Barzani liderliğine rağmen ‘yenilgiyi’ kabul etmek zorunda kaldı. Ki bundan sonradır ki Barzani, BAAS’ın adamı Celal Talabani’den ‘liderlik yapma’ hayaline kapıldı.

**

İsrail- Kürt ilişkilerinde olumlu şeyleri hatırlamak önemli.

Ama somut olarak ortada bir İsrail-Kürt ittifakı var mı?

Veya olacaksa kimler arasında olmalı?

İsrail bir ittifak içinde olacaksa, olmak istiyorsa bunun adresi Barzani’nin KDP’sidir. PKK ve YNK, Hizbullah, Hüda-Par vs. olamaz, olmamalıdır.

Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve bazı duygusal yakınlaşmalar dışında Kürtler ile İsrail arasında ete kemiğe dönüşmüş bir ilişkiden söz etmek çok zor.

İsrail’in Kürtlere ‘hamilik’ yaptığı da doğru değil.

İsrail Halepçe ve Enfal, Barzan katliamlarını resmi olarak jenosid olarak tanımadı.

1925 Şeyh Said liderliğindeki Kürlerin meşru müdafaasına karşı girişilen yok etme politikasına, 1937-1938 Dersim jenosidine karşı resmi bir politikası yok.

17 Ekim 2017’de PKK-YNK Kerkük’ü İran ve Bağdat’a satarken, İsrail Kerkük’e yönelik sembolik bir harekata girişse Kürt referandumu boşa gitmezdi. Ama İsrail bunu yapmadı. Brett McGurk’un politikasına karşı çıkmadı.

Daha da önemlisi İsrail şimdiye dek Kürt sorununu BM’ye taşımadı.

Hal böyleyken Kürtler hiçbir şey almadan ve istemeden İsrail’in amigoluğunu yapamaz. Ve kanımca yapmamalıdır.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Bu haber toplam: 2767 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:52:42
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x