PDK Dis İlişkiler Konseyi Üyesi ve Kürd Ulusal Kongresi Hazırlık Komitesi Üyesi İmat Taha, PKK ile iyi ilişkiler içinde olduklarını ve sürekli karşılıklı ziyaretlerde bulunarak diyalog kapılarını açık tuttuklarını söyledi. Taha, hükümran bir hükümet .
- Irak genel seçimlerin sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sonuçlar sizin için tatmin edici oldu mu?
-Sonuçlar bizim açımızdan tatmin edici oldu. Çok iyi bir sonuç aldık. Halkın katılımının yüksek olduğu bir seçim idi. Aynı zamanda çok daha demokratik, çok daha güzel bir ortamda geçti Kürdistan’da. Bu doğrultuda halkımıza özel teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hem uluslararası gözlemcilerin kanaati hem de yerel gözlemcilerin izlenimlerine göre seçim demokratik bir ortamda gerçekleşti. PDK büyük bir güç ve köklü bir parti. Partimiz her zaman halkımızın özgürlüğü için çalışmış ve halkımıza öncülük etmistir. Ve şu da açıktır ki Hewler halkı bizi seçti. Bunun bir anlamı var. Çünkü Hewler’in hem Kürdistan Bölgesi’nin başkenti olmasıyla hem de Kürdistan Bölgesi’nin en dinamik ve gelişmiş kenti olması noktasında bizim için seçim sonuçlarını anlamlı kıldı. Hewler’e inanılmaz yatırımlar yaptık ve bunu zaten herkes rahatlıkla görebiliyor. Daha beş yıl öncesinden bile çok farklı bir konumda. Muazzam bir gelişme kaydettik Hewler’de. Bu yatırımları yapmasaydık Hewler halkı bize bu duyarlılığı göstermezdi.
- Kürdistan Bölgesel seçimleri üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Neden hükümet kurulamıyor? Goran Hareketi yerine YNK ikinci sırada kalabilseydi, hükümet daha erken kurulabilir miydi?
-Maalesef böyle bir realite ortaya çıktı ve yaklaşık bir yıldır hükümet kurulamıyor. Kesinlikle bizde de aynı kanaatteyiz. Eğer YNK, Goran’dan daha fazla oy almış olsaydı, şu ana kadar bu hükümet kurulmuş olacaktı. Çünkü YNK ile bir deneyimimiz var ve neredeyse her konuda anlaşabiliyoruz. Sorunlarımızı diplomatik yöntemlerle ve diyalogla çözebiliyoruz. Fakat bu hükümetin kurulmaması meselesinin diğer bir yüzü daha var. O da bu sefer çok partili ve daha geniş katılımlı bir hükümet kurma amacımız var. Bunu gerçekleştirince inşallah yakın zamanda hükümetimiz kurulur ve halkımızın hizmeti için göreve başlar.
-PDK olarak Goran Hareketi ile ilişkileriniz nasıl?
-Bizim tüm partilerle ilişkilerimiz çok iyi. Hatta dört parçadaki parti ve sosyal kurumlarla ilişkilerimiz çok iyi.
-BDP ve PKK ile ilişkiler konusunda da aynı şeyi söyleyebiliyor musunuz?
-Özetle şöyle söylüyeyim; Bizim PKK ile ilişkilerimiz çok iyi ve sürekli iletişim halindeyiz aynı zamanda karşılıklı ziyaretlerimiz var. Biz parti olarak eğer biri halkımız için bir adım atıyorsa, biz iki adım atıyoruz. Temel felsefemiz her kesimle uzlaşı halinde halkımızın özgürlüğü için çalışmaktır.
- Madem PKK ile ilişkileriniz çok iyi ve sürekli iletişim halindesiniz, peki şu hendek olayı neden büyük bir krize dönüştü?
- Baştan şunu söylüyeyim; Biz bu hendeği halkımızı teröristlerden korumak için kazdık. Tıpkı Kerkük, Hewler ve hatta Duhok’ta buna benzer girişimler yaptığımız gibi. Yoksa bizim Kürdler arasına sınır çizmek gibi bir amacımız asla olmamıştır.
- Hendeği kazmadan önce PKK ile istişare ettiniz mi?
- Biz bir hükümetiz. Ve nerdeyse devlet konumunda bir yapıyız dolayısıyla güvenliğimizi kimseyle istişare etmeyiz.
-Kürd Ulusal Kongresi neden yapılamadı? Girişimler devam edecek mi?
- Maalesef başaramadık. Ben de kongrenin hazırlık çalışmalarında bulundum ve ayrıca hala Kürd Ulusal Kongre’nin bir üyesiyim. Çalışmalarımız devam ediyor. Umarım gerçekleştiririz bu kongreyi. Kürd parti ve kurumlarının çok uç talepleri ve çok farklı ajandaları olması nedeniyle ortak bir payda da buluşulamadığı ve uzlaşı sağlanmadığı için kongre ertelendi. Biz PDK Dış İlişkiler Konseyi olarak kongrenin olması için çalışıyoruz ve hala umudumu koruyorum.
-Bağdat ile ilişkileriniz nasıl? Özellikle Maliki ile?
- Maliki’nin şahsı ile ilişkilerimiz iyi. Fakat bu şahsi bir mesele değil. Bu ulusal bir mesele ve ulusal düzeyde Maliki ile pek iyi ilişkilerimizin olduğu söyleyemem maalesef. Herkes şunu net bilsin ki biz Irak’ın ortağıyız. En az Sunniler ve Şiiler kadar. Yüz binlerce şehit verdik ve defalarca soykırımlara maruz kadık. Bağdat bu sorumlulukla yaklaşmalı. Aksine bir yaklaşımı kabul etmeyiz.
- Süleymaniye’de Tahran’ın etkisini ve Hewler’de Ankara’nin etkisini rahatlıkla görebiliyoruz. Bu Kürdistan Bölgesi’nin bütünlüğü için bir tehdit değil mi?
- Bu durum biraz da coğrafyadan kaynaklı çünkü Hewler coğrafik olarak Türkiye’ye Süleymaniye’de İran’a yakın. Doğal olarak bu birçok alanda yakınlaşmayı sağlıyor yoksa biz PDK olarak tüm komşularımızla iyi ilişkiler içindeyiz. Tahran ile de iyi ilişkilerimiz mevcut.
-İran’la ilişkilerimiz çok iyi dediniz. Bir yandan da İran rejiminin bir sürü Kürd siyasetçiyi idam etmesi ve onlarcasını da idama mahkum etmesi meselesi var. Sizin bunlari durdurma gibi bir girişiminiz oldu mu?
- İran’ın bu yolla Kürdler’i cezalandırması çok üzücü ve keşke siyaset ve diplomatik kanalları devreye sokabilse Kürd sorununu çözmek için. Bizim İran’a çağrımız Kürdler’i idamla bitiremezsiniz. Saddam Huseyin kimyasal silah kullanarak bitirmeye çalıştı ama bitti mi? Dolayıyla sadece İran’ın değil her komşu devletin yapması gereken Kürdler’le iyi bir diyaog kurmak ve ortak politikalar geliştirmektir.
- Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlığı hakkında, zamanı hakkında bir değerlendirmeniz olur mu?
- Kürdler cok iyi ilerlemiş, çok gelişme sağlamış bir halktır. Bir devleti kurma ve idare etme noktasında devlet deneyimi olan her halk kadar kabiliyet sahibi olmuştur ve en az onlar kadar bu hakka sahiptir. Her Kürd kadar ben de Kurdistan’ın bağımsızlığı için adeta can atıyorum ve keşke ölmeden bunu görebilseydim.
Röportaj : Maksut Köşker-Basnews