ABD'de tarihi olarak nitelendirilen 3 Kasım başkanlık seçimlerine 4 gün kala anketler, Demokrat Joe Biden'ın yaklaşık 7 puan önde olduğunu gösterirken analistler, Cumhuriyetçi Donald Trump'ın da kazanma şansının sürdüğünü belirtiyor.
ABD'de tarihi olarak nitelendirilen 3 Kasım başkanlık seçimlerine 4 gün kala anketler, Demokrat Joe Biden'ın yaklaşık 7 puan önde olduğunu gösterirken analistler, Cumhuriyetçi Donald Trump'ın da kazanma şansının sürdüğünü belirtiyor.
Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının etkisiyle "sıra dışı" seçim süreci yaşanan ABD'de Trump ile Biden'ın yarıştığı ve 3 Kasım Salı günü yapılacak 59. başkanlık seçimlerinin galibinin kim olacağı merakla bekleniyor.
Seçimler öncesi anketlerdeki son durum yakından takip edilirken 2016'dan bu yana anketlerin güvenilirliği de kamuoyunda soru işareti olarak görülüyor.
ABD'nin önde gelen siyasi analiz sitelerinden "Real Clear Politics"in ulusal bazdaki tüm anketlerin ortalamasını derlediği anket sonuçlarına göre, Biden, ülke geneli anketlere göre yarışı Trump'ın 7,4 puan önünde götürüyor.
Seçimin asıl kaderini belirleyecek kritik eyaletlerde de Biden, daha küçük farklarla da olsa Trump'ın önünde gözüküyor.
En çok oyu alan değil, 270 delegeye ulaşan başkan oluyor
3 Kasım Salı günü yapılacak başkanlık seçimlerinde seçmenler, esas olarak destekledikleri partinin delegelerine oy veriyor.
ABD'de "Delegeler Kurulu" (Electoral College) adı verilen bu sistemde her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delege belirleniyor. Bu sayının yarıdan 1 fazlasına yani 270 delegeye ulaşan aday, başkan olmaya hak kazanıyor.
Burada toplamda daha fazla oy alan değil, daha fazla delegeye ulaşan kişinin başkan olması, eyaletler arasındaki dengenin gözetildiği Amerikan siyasal sisteminin dikkat çekici özelliklerinden biri olarak biliniyor.
2016'daki son seçimleri kazanan Trump, 304 delegeye ulaşmış ancak rakibi Hillary Clinton, Trump'tan yaklaşık 3 milyon daha fazla oy almıştı.
Seçimin kaderini "salıncak eyaletler" belirliyor
Her ne kadar ulusal anketlerde Biden arayı açmış görülse de ABD'de seçimin kaderini Cumhuriyetçi ile Demokratlar arasında gidip geldikleri için "swing (salıncak)" olarak adlandırılan eyaletler belirliyor.
Başkanlık için ulaşılması gereken toplam 270 delege sayısının 101'ini teşkil eden 6 salıncak eyalette 2020 seçimlerinde oyların belirleyici en önemli iki eyaleti olarak Pennsylvania ve Florida öne çıkıyor.
Demokrat aday Biden, Pennsylvania'da 13 Ekim'de 7 puan öndeyken şu anda da Trump'a karşı 4,3 puan avantajını sürdürüyor.
Florida'da ise 13 Ekim'de Biden 3,7 puan öndeyken Trump, son dönemde ivme kazanarak farkı 1,4 puan seviyesine indirmeyi başardı.
Diğer salıncak eyaletler arasındaki Wisconsin'de 13 Ekim'de temmuzda 5,5 puan önde olan Biden şu anda 6,4 puan önde görünürken Michigan'da 17 Ekim'de 6,7 puan önde olan Demokrat aday, şu anda 6,5 puan önde gidiyor.
Yarışın en başa baş gittiği salıncak eyaletlerin başında ise Florida'dan sonra Kuzey Carolina geliyor. Trump'ın zaman zaman öne geçtiği eyalette 13 Ekim'de 1,4 puan önde olan Biden, şu anda sadece 0,6 puanla öne geçmiş durumda.
Arizona'da da 13 Ekim'de Biden 2,7 puan önde görünürken şu anda adaylar, bu eyalette başa baş konumda.
Tüm bu rakamlar göz önüne alındığında seçimlerin kaderini belirleyecek 6 kritik eyaletteki anketlere göre, iki rakibin birbirine oldukça yakın oranlar yakaladığı gözleniyor.
Anketler, 2016'da salıncak eyaletlerde yanıldı
2016 seçimlerine 4 gün kala yapılan 4 Kasım 2016 tarihli anketlere bakıldığında, salıncak eyaletlerin 4'ünde yarışı Clinton önde götürürken 8 Kasım gecesi 6 eyaletin de kazananı Trump oldu.
Clinton, 4 Kasım 2016'da Michigan ve Wisconsin'de 5,5 puan, Pennsylvania'da 3 puan, Florida'da ise 1 puanla yarışı önde götürüyordu.
Son günlere kadar Arizona ve Kuzey Carolina'da da yarışı Clinton'ın arkasında götürse de Trump, 4 Kasım'da Kuzey Carolina'da 1, Arizona'da 4 puan avantaj yakalamıştı.
Anketler, seçimlere ilişkin ne kadar fikir veriyor?
ABD'de özellikle 2016 seçimlerinin ardından anketlerin güvenilirliği ve seçimler hakkında ne derece fikir verdiği de tartışmaya açıldı.
14 Kasım 2016'da ülke geneli anketlerde Hillary Clinton 1,6 puan önde gidiyordu. Hatta seçimlerin yapıldığı 8 Kasım 2016 günü bile Hillary Clinton'ın 3,2 puanla Trump'ın önünde olduğu gözüküyordu.
Ancak 8 Kasım gecesi sandıklardan "sürpriz" sonuç çıktı ve Trump, kritik eyaletleri elde ederek başkanlık koltuğuna oturdu.
Özellikle genel duruşu Demokrat olan Michigan'da Trump'ın, Clinton'ı 10 bin 704 oyla geçmesi, bu tarz eyaletlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
2016'daki tabloya atıf yapan analistler, seçim öncesindeki anketlerde "Biden önde olsa da ülkedeki seçim sistemi dolayısıyla 3 Kasım'daki sonucun farklı olabileceği" uyarısında bulunuyor.
Anketlerin yetersiz, taraflı ya da eksik olduğunu savunan bazı uzmanlar, Trump yanlılarının, genellikle "toplumsal baskı" nedeniyle anketlerde Trump'ı ya da Cumhuriyetçi Parti'yi desteklediğini söylemekten çekindiğini belirtiyor.
ABD'deki anketlerin önemli bölümü halen ev telefonları üzerinden yapılırken bu anketlerin yeteri kadar sağlıklı ve doğru sonuçlar vermediği savunuluyor.
İnternet üzerinden yapılan anketlerin de seçim sonuçlarını ne ölçüde yansıtacağına ilişkin şüpheler, kamuoyundaki anket tartışmalarının bir diğer boyutunu oluşturuyor.
Erken kullanılan oyları sayısı 80 milyonu geçti
ABD'de anketler gibi yakından takip edilen bir diğer seçim başlığını da erken kullanılan oylar teşkil ediyor.
Ülkede birçok eyalette başlayan erken oy kullanma sürecinde şu ana kadar 80 milyondan fazla kişi oy kullandı.
ABD'de başkanlık seçimi için erken oylama bilgilerini derleyen internet sitesi "ABD Seçimler Projesi"ne göre, şu ana dek 52 milyonu posta yoluyla kullanılan oylar ve 28 milyonu da sandık başında olmak üzere yaklaşık 80 milyon kişi tercihlerini yaptı.
Aynı siteye göre, seçim sürecinin sonunda toplam kullanılan oy sayısının 150 milyonu bulabileceği belirtiliyor.