ABD Temsilciler Meclisi’nden 44 üye ABD Savunma Bakanı James Mattis’e bir mektup göndererek teslimatın durdurulmasını talep etti.
Cumhuriyetçi ve Demokrat Kongre üyelerinin birlikte hazırladığı mektupta, "Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri aldığı bir ortamda F-35’lerin teslimatının ABD ve NATO’nun askeri sırlarının Moskova’nın eline geçme riskine neden olacağı" ileri sürüldü.
Mektupta, Temsilciler Meclisi’nin 24 Mayıs’ta onayladığı 2019 mali yılına dair yetkilendirme yasasına F-35’lerin teslimatının engellenmesi için eklenen gerekçelere ek olarak İsrail ve Kıbrıs’la ilgili unsurların eklenmesi dikkat çekti.
ABD Savunma Bakanı Mattis’e hitaben 15 Haziran’da gönderilen mektupta şu ifadeler yer alıyor:
“Türkiye, dünyanın her yanında ABD’nin çıkarlarını baltalayacak işler yapıyor. Amerikan çıkarlarına karşı tekrarlanan askeri adımlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın insan hakları ve demokrasiyi gerileten merhametsiz yönetimi ve Rusya ile stratejik ortaklık kurma konusundaki açık niyeti Türk-Amerikan ilişkilerini tamamen aşındırdı.
Kaygımız F-35 satışının Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almaya hazırlandığı bir ortamda gerçekleşiyor olması. ABD ve NATO, Türkiye’yi S-400’lerin F-35 uçaklarıyla entegrasyonunun en sıkı korunan askeri sırlarımızın baş düşmanımıza ifşa edilmesi tehdidine neden olduğu konusunda uyardı.
Türkiye, Amerikan topraklarında dahi güç kullanımında kendini kısıtlayacağı konusunda güvenilmez olduğunu gösterdi. Cumhurbaşkanı, 16 Mayıs 2017’de Washington’daki ziyareti sırasında korumalarını barışçıl protestocuların üzerine saldı. Bu saldırı Temsilciler Meclisi tarafından kınandı ve Kongre’nin Erdoğan’ın korumalarına tabanca satışı engellendi. Bu utanmaz saldırı ve Türkiye’nin devam eden soruşturmada işbirliği yapmayı reddetmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’yi ve bizim demokratik değerlerimizi küçümsediğini ortaya koyuyor. Bu aynı zamanda Türkiye’nin şiddet içeren bir otoriterliği uygulayan ve ihraç eden bir ülke olduğunu gösteriyor.
ABD’ye yönelik tehditlerine ek olarak Türkiye, ABD’nin müttefiklerini hedef almayı da sıradan bir uygulama haline getirdi. Erdoğan, ‘terörist devlet’ dediği İsrail’i azarladı ve Kudüs’teki büyükelçilik açılışına misilleme olarak ABD ve İsrail’deki büyükelçilerini geri çekti.”
“Türkiye, Yunanistan’ı tahrik etmeye ve sınır ihlali yapmaya da devam ediyor. 40 yılı aşkındı Kıbrıs’ı yasadışı olarak işgal ettiği gibi, son dönemde Kıbrıs’ın egemenliğine yönelik ihlalleri daha küstah bir hal aldı. Türkiye, Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesinde doğal gaz aramalarının engellenmesi içim İtalyan gemilerine karşı askeri gemilerini gönderdi. ExxonMobil tarafından yapılacak aramaların engellemek için de kendi arama gemilerini göndererek gerilimi derinleştireceği sinyali verdi. AB resmi bir adım atarak Türkiye’yi yasadışı eylemleri nedeniyle suçladı. Türkiye ise, düşmanlarımız Rusya ve İran’la stratejik bir yakınlaşmaya yöneldi.
Darbe girişiminden beri Türkiye 160 bin vatandaşını keyfi olarak tutukladı. Keyfi tutuklamalar ve düzmece mahkemeler otoriterliğin damgasıdır. Toplu işten çıkartmalar, gazetecilerin, akademisyenlerin, hakimlerin ve diğerlerinin tutuklanması Erdoğan’a karşı muhalefetin sindirilmesi ve açık bir toplumun öngördüğü özgürlüklerin boğulması için tasarlandı.
ABD’nin bir yabancı ülkeye askeri teknoloji transferini yeniden gözden geçirmesini gerektirecek daha kuvvetli bir vaka hayal etmek zor. Türkiye’yi ABD’nin ulusal çıkarlarını tehdit ettiği, müttefik ve ortaklarımızın çıkarlarını zayıflattığı ve temel demokratik değerlere bir saldırıyı temsil ettiği için sorumlu tutmalıyız. Tüm bu sebeplerle sizi, F-35’lerin planlanan teslimatının durdurulması için gereken adımları atmaya davet ediyoruz.”
Öte yandan 2019 mali yılına dair yetkilendirme yasa tasarısının Senato versiyonunun yarın oylanması bekleniyor. ABD Kongresi’nin üst kanadı olan Senato’nun önündeki tasarıda ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan Türkiye’yi F-35 projesinden çıkartacak kapsamlı bir plan sunması isteniyor. Yetkilendirme yasasının Senato’dan geçmesinin ardından Kongre’nin iki kanadının, önlerindeki iki ayrı metni Konferans Komisyonu diye bilinen komisyonda metin haline getirmesi gerekiyor. Bu sürecin tamamlanması temmuz sonunu bulabilir. Türkiye’nin ilk F-35’inin ise 21 Haziran Perşembe günü Lockheed Martin’in Teksas Fort Worth’deki tesislerinde Türk tarafına teslim edilmesi planlanıyor. Ancak uçak 2019 sonuna kadar ABD’de kalacak.