Açılış sunumunda diplomasiyi en etkili ve öncelikli araç olarak kullanma konusunda kararlı olduklarını belirten Blinken, bu kapsamda birçok başlıkta şeffaflık konusunda adım attıklarını söyledi.
Cemal Kaşıkçı raporunu açıkladıklarını, iklim değişikliği konusunda Paris İklim Anlaşması'na geri döndüklerini, Yemen'de Suudi Arabistan'a verdikleri askeri desteği kestiklerini ve Myanmar'da askeri darbeye karşı net bir tutum aldıklarını anlatan Blinken, "ABD uluslararası arenada diplomatik araçlarıyla sahada güçlü olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
İran'la nükleer anlaşma konusunda Joe Biden'ın temel pozisyonunu açıkça ortaya koyduğunu ve İran anlaşma koşullarına dönene kadar önden bir adım atmayacaklarını dile getiren Blinken, Tahran'ın, anlaşma koşullarına geri dönmesi konusunda ciddi olduğunu ispatlaması gerektiğini vurguladı.
"Avrupa Birliği bir çağrı yaptığında biz hemen 'tamam' dedik, ancak İran 'hayır' dedi. Top İran'ın sahasında." ifadesini kullanan Blinken, ABD'nin 3 yıl önce anlaşmadan ayrıldığını, ancak sonraki süreçte İran'ın anlaşma koşullarından fazlasıyla uzaklaştığını belirtti.
İran'ın, nükleer anlaşma koşullarına dönmeden yaptırım muafiyeti alamayacağına dikkati çeken Blinken, tüm bu süreçlerin ancak bir diplomasi masasında oturarak çözülebileceğini kaydetti.