ABD’li diplomat James Jeffrey, Erbil ile Bağdat arasındaki sorunların bir kısmının İran’ın Kürdistan Bölgesi’nin siyasi ve ekonomik anlamda bağımsızlığını engelleme çabalarıyla bağlantılı olduğunu söyledi.
Konferansta konuşan ABD’nin eski Irak ve Türkiye Büyükelçisi, Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Bağdat ve Erbil arasında doğal kaynaklarla ilgili anlaşmazlıkların sadece yasal ve teknik düzeyde bir sorun olmadığını, bir kısmının İran’ın Kürdistan Bölgesi’nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını engelleme çabasıyla bağlantılı olduğunu söyledi.
2008 ile 2010 yılları arasında ABD’nin Ankara Büyükelçiliği görevini yürüten James Jeffrey, Türkiye’nin her ne kadar “Kürdistan’ın bağımsızlığına şiddetle karşı” olsa da, İran’ın aksine Kürdistan Bölgesi’nin gaz ihracatına destek verdiğini sözlerine ekledi.
Jefrrey, “İran, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin özerk yönetimine karşı. Ekonomik anlamda gelişmesini, ABD, İsrail, Türkiye ve diğer devletlerle şu anki ilişkilerinden rahatsız” dedi.
\"Türkiye, Erbil ile dost olsa bile...\"
James Ceffrey sözlerini söyle sürdürdü: \"Kürdistan Bölgesi, bağımsız bir hükümete, kendi ordusu, kendi petrol ve gaz endüstrisi, kendi uluslararası ilişkilerine sahip. Bu ilişkiler büyük ölçüde Türkiye üzerinden gerçekleşiyor. Kürdistan Bölgesi’nin denizle sınırı bulunmuyor ama, Türkiye ile sınırı var. Güvenliğinizi garanti eden, petrol ve gazınızı ihraç etmeye hazır, dost bir ülkeyle sınırınız var. Ancak dostluğun da belli sınırları vardır. Sorun şu ki, Türkiye Erbil ile dost olsa bile, herhangi bir yerde bağımsız bir Kürdistan kurulmasına her zaman karşı oldu.”
\"Kürdistan Bölgesi\'nin petrol sahalarında yatırım yapmaya hakkı var\"
Emekli ABD\'li diplomat, Irak Federal Mahkemesinin kararının aksine, Kürdistan Bölgesi\'nin anayasa onaylandıktan sonra petrol sahalarında yatırım yapma hakkına sahip olduğuna inanıyor.
Bu konuda Jefrrey şunları dile getirdi: “2005 anayasasında kullanılan dil farklı yorumlanabilir, ancak o dönemki Irak hükümetinin tam yetkisi altındaki petrol sahaları ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi\'nin yeni petrol sahalarındaki rolü ve ortaklığı arasında net bir ayrım var.”
\"Bağdat\'ın yabancı şirketlere karşıtlığı yeni değil\"
Amerikalı uzman, Bağdat’ın Kürdistan Bölgesi gaz ve petrolünün çıkarılması ve ihraç edilmesine karşı olmasının bir diğer nedenin de, Irak hükümetinin yabancı şirketlerin Irak gaz ve petrolünün çıkarılmasına olan karşıtlığından kaynaklandığını belirtti. Ve bu sorunun yeni olmadığını, köklü bir geçmişe sahip olduğuna dikkat çekti.
Mattieu Amitrano, 1927 ile 19972 yılları arası döneme bakıldığında, Bağdat yönetiminin Irak petrolünü millileştirdiğini çünkü \"kendilerini aldatılmış hissettiklerini ve gelirin önemli bir kısmını alamadıklarını” düşündüklerini hatırlattı.
\"ABD sorun büyümeden çözmeli\"
Her iki katılımcı da, tüm engellemelere rağmen Kürdistan Bölgesi Hükümetinin günlük yaklaşık yarım milyon varil petrol ihraç etmesinin büyük bir başarı olduğunu ve ABD’nin bu sorunun bu miktardaki petrolün dünya pazarına ihracının kesilmesine sebep olmadan Erbil ile Bağdat aracılığı çözmesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını belirtti.