ABD Başkanı Joe Biden rakibi Donald Trump’la karşı karşıya geldiği tartışma programındaki performansına ilişkin tartışmanın gölgesinde Demokrat Partili valilerle bir araya geliyor. Beyaz Saray ve seçim kampanyası ekibi Biden’ın yarıştan çekilmeyi değerlendirdiğine ilişkin iddiaları yalanladı.
Beyaz Saray Genel Sekreteri Jeff Zeints Çarşamba günü tüm personelin katıldığı bir toplantı düzenledi. Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre “son birkaç günün zorlayıcı olduğunu” kabul etmek ve değerlendirmek üzere böyle bir toplantının yapıldığını söyledi.
New York Times ve CNN’in bugünkü haberlerinde Biden’ın yakın çevresinden bir kişiye önümüzdeki birkaç günün başkanlık yarışı açısından kritik olduğunu söylediği ve hangi durumda yarıştan çekilebileceğini değerlendirdiğine ilişkin haberler yer aldı.
Joe Biden seçim kampanyası ekibiyle yaptığı toplantıda “Şunu mümkün olduğu kadar açık, basit ve doğrudan söyleyeyim. Yarışıyorum. Kimse beni yarış dışına itmiyor. Gitmiyorum. Sonuna kadar bu yarıştayım ve kazanacağız” dedi.
Beyaz Saray ve Biden’ın seçim kampanyası da ABD basınında bu yönde çıkan haberleri yalanladı. Biden’ın 27 Haziran Perşembe günkü tartışma programındaki performansını kötü bir gece olarak niteleyen Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean Pierre, Demokrat başkanın yarışta kalmaya devam ettiğini belirtti.
Joe Biden’ın seçim kampanyası yöneticilerinden Qutentin Fulks CNN’e verdiği bir röportajda New York Times’ın haberini yalanladı; “Elbette 90 dakikalık zayıf bir tartışma performansı vardı ancak bu başarı sicilini ve Başkan Biden’ın sahip olduğu vizyonu tanımlamıyor” dedi.
Biden tartışma performansını Avrupa gezisi yorgunluğuna bağladı
81 yaşındaki Başkan Biden CNN’de yayınlanan tartışma programı öncesinde Fransa ve İtalya’da peş peşe seyahatte ve yoğun diplomatik temaslardaydı. Biden tartışma programındaki zayıf performansından jet lag’i sorumlu tuttu. "Tartışma programından önce birkaç kez seyahat etmek akıllıca değildi, personelimi dinlemedim" dedi.
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, ABD’nin başkanının bu yoğunluğu kaldırabilecek bir kişi olup olmaması gerektiğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta Biden’ın geçen haftaki açıklamasına gönderme yaptı; “Hepimizin başına gelmiştir. Düştüğünüzde ayağa kalkarsınız“ ifadelerini kullandı.
Başkan Joe Biden televizyon tartışmasından bir gün sonra Kuzey Carolina’da düzenlediği mitingde daha enerjik bir izlenim vermiş; "Genç bir adam olmadığımı biliyorum. Eskisi gibi kolay yürümüyorum. Eskisi kadar akıcı konuşamıyorum. Eskisi kadar iyi tartışmıyorum. Ama hakikati nasıl söyleyeceğimi biliyorum. Doğruyu yanlıştan ayırabiliyorum. Bu işi nasıl yapacağımı biliyorum. Milyonlarca Amerikalı gibi, düşünce nasıl ayağa kalkılacağını biliyorum." demişti.
Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Biden’ın bir rahatsızlığı ya da demans olup olmadığına ilişkin soruya ise, Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’a gönderme yaparak, "Hayır. Umarım aynı soruyu diğerine de soruyorsunuzdur" sözleriyle yanıtladı.
Demokrat Parti Biden yerine başka bir ismi aday gösterebilir mi?
ABD'de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde her eyalet önseçim sürecini tamamladı. Biden Demokrat Parti’nin önseçimlerinde yaklaşık 4 bin delegenin yüzde 99’unun desteğini kazandı.
Demokrat Parti kurallarına göre Biden'ın kazandığı delegeler, Biden’ın kendisi yarıştan çekilmediği sürece, Ağustos ayında yapılacak kurultayda Biden'a destek vermek zorunda.
ABD'de parti kurultayları ve kuralları siyasi partilerin kontrolünde. Demokrat Parti Ulusal Komitesi 19 Ağustos'ta yapılacak kurultaydan önce toplanabilir ve kuralları değiştirebilir. Ancak bu da yine Biden yarıştan çekilmedikçe zayıf bir olasılık olarak görülüyor.
Başkan Yardımcısı Kamala Harris, başkanlık görevi sırasında çekilmesi halinde Biden’ın yerini alıyor ama aynı kurallar başkan adaylığı için geçerli değil.
Harris seçim yarışına Biden’la beraber girmiş olsa da otomatik olarak pusulada onun yerini alamıyor. Onun da her olası aday gibi delegelerin desteğini alması gerekiyor.
Muhafazakar gruplar, Biden’ın aniden yarıştan çekilmesi halinde konuyu mahkemeye taşıyacaklarını ve bunun hukuka uygun olup olmadığını sorgulayacaklarını söylüyor.
Uzmanlarsa mahkemelerin genellikle siyasi partilerin önseçim sürecinden uzak durduğuna dikkat çekiyor.
