Müslüman ülkelerden gelen mültecileri tecavüzcü olarak niteleyen, onları tüberkülöz hastalığını yaymakla itham eden bir ırkçı radyocuya herkesin göz yumduğu bir ortamda Ulukaya itiraz etti. Bu dava ‘son dakika’ manşetiyle basında geniş yer buldu. Zira bu dava, bu tür bir türden "fake news" (yalan haber) lere karşı açılan ilk dava olma özelliğine sahip. Ulukaya’nın açtığı dava, Müslüman ve mültecilere karşı yanlış haber ve söylemlerin önünde caydırıcı güç olması bekleniyor.
“Her şeyin bir sınırı var!”
“Neden böyle bir dava?” diye kendisine sorulduğunda Ulukaya "Her şeyin bir sınırı var!" ifadesini kullandı.