Batı'da Rusya'nın Ukrayna'yı işgali devam ederken, Asya kıtasında ise Çin ile Tayvan arasındaki gerilim iyice tırmandı. İki ülke şu anda savaşın eşiğine gelmiş durumda ve Çin'in Tayvan Boğazı'ndaki askerlerini artırdığı söyleniyor.
Singapur'da düzenlenen Shangri-La Diyalogu Forumu'nda ABD'nin Hint-Pasifik Stratejisi hakkında bilgi veren ABD Savunma Bakanı Llyod Austin, Çin ile Tayvan arasındaki gerilime değindi. Austin, Çin'in Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrara yönelik tehditlerinin arttığını açıkladı. Bununla birlikte, ABD'nin Asya'daki dost ve müttefik ülkelerin güvenliklerini sağlamasına ve egemenlik haklarını korumasına destek vereceğini de sözlerine ekledi.
ABD'li bakan, "Bu, Çin Halk Cumhuriyeti'nin egemenlik hakları konusunda daha baskıcı ve agresif tutum izlediği için önem taşıyor." dedi. Devamında ise, Çin'in Doğu Çin Denizi'ndeki balıkçı filosunu genişlettiğini ve Güney Çin Denizi'nde inşa ettiği yapay adaları gelişmiş silahlarla donattığını, Çin gemilerinin bölge ülkelerinin kara sularını ihlal ettiğini ileri sürdü.
Tayvan meselesinin yanı sıra Çin hükümetinin Hindistan ile de sınır sorunlarında daha katı bir tutum benimsediğini belirterek, "Hint-Pasifik ülkeleri, siyasi tehditlerle, ekonomik baskılarla veya deniz milislerinin tacizleri ile karşı karşıya kalmamalıdır." ifadesini kullandı. ABD ordusunun Hint-Pasifik bölgesinde aktif varlığının süreceğini vurgulayan Austin, "Uluslararası hukukun izin verdiği her yerde uçmayı, yelken açmayı ve faaliyette bulunmayı sürdüreceğiz. Ve bunu ortaklarımızla yapacağız." dedi.
ABD'DEN TAYVAN'A DESTEK MESAJI
ABD Savunma Bakanı Llyod Austin, son dönemlerde Tayvan Boğazı'ndaki tehditlerin arttığının altını çizerek şöyle konuştu: "Bölgeye uzun süre en iyi şekilde hizmet etmiş olan statükoyu koruma konusundaki kararlığımız sürüyor. Tayvan'daki statükoyu tek taraflı olarak değiştirecek her türlü girişime kategorik olarak karşı çıkıyoruz. Tek Çin ilkesine bağlıyız. Tayvan'ın bağımsızlığını desteklemiyoruz. Taraflar arasındaki anlaşmazlıkların barışçı yöntemlerle çözülmesi gerektiği ilkesine sonuna kadar bağlıyız."
Austin, ABD'nin 'Tek Çin' politikasına bağlı kaldığını ancak Tayvan İlişkileri Yasası'ndaki yükümlülükleri bildiklerini belirtti. Böylece, Tayvan'ın kendisini savunmasına yetecek askeri kapasiteye sahip olmasını destekleyeceklerini, ayrıca Tayvan'ın güvenliğini, ekonomik ve sosyal sistemini baskı yoluyla veya güç kullanarak değiştirmeye yönelik her türlü girişime karşı koymak üzere kendi kapasitelerini de muhafaza edeceklerini vurguladı.
Çin, Kontrolü Ele Geçirmek İstiyor
Llyod Austin, Çin'in Tayvan politikasına ilişkin sözleri, "Bizim politikamız değişmedi ama ne yazık ki Çin için aynı şeyi söylemek mümkün görünmüyor. Dışişleri Bakanımız Blinken'in de işaret ettiği gibi, Pekin'in ada üzerindeki baskıcı tutumunu arttırdığı görülüyor." şeklinde oldu.
Çin'in Tayvan Boğazı çevresindeki askeri faaliyetlerini arttırdığını, savaş uçaklarının ada çevresinde rekor sayıda uçuş yaptığını söyleyen Austin, "Çin'in Tayvan çevresinde barış ve istikrarı zedeleyen hareketleri, tüm Hint-Pasifik bölgesinde barış ve istikrara ve refaha zara verme tehlikesi taşıyor." dedi.
Tayvan bölgesinde barış ve istikrarın sağlanmasının yalnızca ABD'nin çıkarı olmadığını, uluslararası bir güvenlik sorunu olduğunu vurgulayarak, "Açıkça belirtmek isterim ki, bir cepheleşme ve çatışma arayışında değiliz. Yeni bir Soğuk Savaş veya Asya NATO'su, düşman bloklara bölünmüş bir bölge istemiyoruz. Çıkarlarımızı sonu kadar koruyacağız ama bölgede güvenliği genişletmek için de çalışacağız." şeklinde konuştu.
ABD'nin son dönemde bölgede güvenlik alanında Hindistan, Japonya ve Avustralya ile Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) ve İngiltere ile Avustralya'ya nükleer denizaltı teknolojisini öngören AUKUS gibi ittifaklar ve Çin'in Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik etkinliğini dengelemeyi ve tedarik güvenliğini sağlamayı amaçlayan Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi (IPEF) gibi önerilerle bölgedeki müttefikleriyle çok taraflı ortaklıklarını geliştirmeyi hedeflediği gözleniyor.
Öte yandan Pekin, kendi toprağı olarak gördüğü Tayvan ile Hong Kong, Sincan ve Tibet ile bağlantılı meseleleri 'iç işi' kabul ederek, ABD'nin müdahalesine karşı çıkıyor.