Avusturyalı general Feichtinger, şimdiye kadar NATO’ya üyelerinin sadakatinin hiçbir zaman ciddi bir şekilde sorgulanmadığını ama Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri yüzünden durumun değişebileceğini söyledi.
Türkiye’nin sıradan bir NATO partneri olmadığını herkese açık olduğunu yazan Avusturyalı askeri uzman, "Ancak şimdiye kadar NATO’ya sadakat hiçbir zaman ciddi bir şekilde sorgulanmadı. Şimdi durum tersine dönebilir" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin temel güvenlik politikasını öncelikle Suriye’deki Kürt oluşumlara destek konusunda ABD ile yaşanan tartışmanın etkilediğini anlatan Feichtinger, Türk güvenlik politikasındaki genel tablonun şaşırtıcı bir şey değil, ülkenin iç ve dış politikasındaki gelişmelerin basit bir mantıksal sonucu olduğunu yazdı. Yazıda, "Avrupa Birliği’ne katılma hedefi uzaklaşırken Ankara’nın Suriye’deki askeri varlığı onu Moskova’ya yaklaştırıyor" dendi.
“Türkiye Rusya’ya ne kadar yakınlaşırsa, Karadeniz ve Doğu Akdeniz bölgelerindeki askeri ve stratejik denge o kadar çok bozulabilir” Feichtinger, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önemli sorun, (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan’ın, Rusya ile yakınlaşmayı Batı’ya politik baskı aracı olarak mı gördüğü, yoksa söz konusu olarak gerçekten dış politika ve güvenlik politikasındaki değişikliktir. Eğer Erdoğan, baskı araçlarına başvuracaksa buna yanıt olarak, onu Batı kampında tutmak için şahsen ona olan baskı artacak. ABD’nin son yaptırımları, Türkiye ekonomisinin yaşayabileceğinin küçük bir öncüsü."
ABD ve AB’nin, Türkiye’nin coğrafi konumunun son derece büyük önem arz ettiğini göz önünde bulundurması gerektiğini vurgulayan Avusturyalı general, "Böyle bir ortak, bütün anlaşmazlıklara ve gerginliklere rağmen, düşüncesizlikle kaybedilemez. Diğer yandan Ankara’nın da yaptığı manevraların politik ve ekonomik bedelinin günden güne arttığını dikkate alması gerekiyor" yorumunda bulundu.
Türkiye’ye, NATO Anlaşması’nın 5. Maddesi’nde belirlenen sorumluluklarının net ve açık şekilde hatırlatılması gerektiğini ifade edilen yazıda, "Böyle önemli bir bölgede, bir numaralı risk faktörü olan Rusya ile giderek daha fazla işbirliği yapan kararsız bir partner muhtemelen ittifakın ihtiyaç duyduğu son şey" ifadeleri yer aldı.
Feichtinger, "NATO’nun sahip olduğu temel şey güvenilirliği, ama mevcut gelişmelerden giderek daha fazla zarar gören de bu güvenirliktir" diye ekledi.