Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı savaşta, Ukrayna’nın doğu cephesinde yer alan askerler, son zamanlarda Batı tarafından gönderilen silahların Rusya'nın Donbass'a ilerlemesini ve bombardıman altında kalmasının durduğunu söylüyor. Ukrayna’nın Slovyansk kentini korumak üzere kurulan gönüllüler birliğinin başındaki Yuri Bereza, “Şu sessizliği bir dinleyin” diyor. Bereza, "Kentin doğusundaki siper ağlarında bir saat geçirmemize rağmen herhangi bir patlama duymuyoruz." ifadelerini kullanıyor.
Fakat Donetsk’teki bir buğday tarlasının yanında, bir Ukrayna topçu birliğinin komutanı sert bir yüz ifadesiyle “Eskisi kadar sık atış yapmıyorlar” diyor: “Rus topçularının atış sıklığı en az yarıya indi. Hatta üçte birine bile inmiş olabilir.”
Soyadını paylaşmak istemeyen komutan Dmitro, bunları söylerken avucuyla arkasındaki yeşil araca hafifçe vuruyordu. Bu, Fransız yapımı bir Caesar obüsüydü.
Namlusu güneydeki Rus cephesine dönük bu araç, cephede son dönemde sayısı artan gelişmiş Batı silahlarından yalnızca biri. Dmitro da pek çok kişi gibi bunların savaşın gidişatını değiştirdiğini düşünüyor.
Caesar obüsü sağır edici üç patlamayla Dmitro’nun 27 kilometre uzaktaki Rus piyade birliği olduğunu söylediği bir hedefe atış yapıyor. Gülümseyerek “Artık çok daha isabetli atış yapabiliyor ve onları daha uzaktan vurabiliyoruz” diyor. Bir dakika içinde topçu birliği iki atış daha yaptıktan sonra, Rus topçularına hedef olmamak için yer değiştiriyor.
Son haftalarda Rus kontrolündeki bölgelerde, cephedeki askerler ve bölgede yaşayanların tanık olduğu, geri kalanların ise İHA görüntüleri aracılığıyla internetten izlediği çok büyük patlamalar gerçekleşti.
Bunların cepheden uzakta tutulan fakat ABD yapımı HIMARS ve Polonya yapımı Krab sistemlerinin gelmesiyle birlikte menzile giren Rus cephanelikleri olduğu düşünülüyor.
Ukrayna’nın Slovyansk kentini savunmak için kurulan gönüllüler birliğinin başındaki Yuri Bereza “Şu sessizliği bir dinleyin” diyor.
Kentin doğusundaki siper ağlarında bir saat geçirmemize rağmen herhangi bir patlama duymuyoruz.
Başbaşa Noktasına Geldik Diyebiliriz
52 yaşındaki sakallı asker, “Bu bize verdiğiniz obüsler ve toplar sayesinde, onların isabet gücüyle mümkün oldu” diyor ve ekliyor: “Başta bizim her namlumuza karşı Rusya’nın 50 namlusu vardı. Şimdi bu oran bire beş seviyesine düştü.
“Artık avantajları belirginliğini kaybetti. Başa baş noktasına geldik diyebiliriz.”
Dmitro gibi Bereza da, savunma pozisyonlarından çıkıp saldırıya geçebilmek için Ukrayna’nın daha fazla Batı yapımı silaha ihtiyacı olduğunu vurguluyor:
“Artık bizi yenemezler. Ama biz de onları yenebilecek güçte değiliz. Daha fazla ekipmana, silaha, tanka ve uçağa ihtiyacımız var. Bunlar olmazsa büyük can kayıpları yaşanacak. Rusya’nın savaş yöntemi bu. İnsan hayatını umursamıyorlar.”
Dmitro da “İdeal olanı, bugüne kadar gönderilen silahların üç katını daha edinmek. Hızlıca” diyor. Fakat Ukrayna’nın işgal altındaki topraklarını geri almasının önündeki tek engel silahların yetersizliği değil.
Rusya’nın bombardımanı azalsa da Kremlin birlikleri stratejik Bakhmut kasabasına yaklaşmaya devam ediyor. Ayrıca Ukrayna birlikleri, asker sayısı ve eğitim seviyesinden de endişe ediyor.