12 Ekim’de Türkiye’nin Suriye Milli Ordusu (SMO) ile ortak düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı’nın dördüncü gününde M-4 karayonunda aracı durdurularak katledilen Suriye’nin Geleceği Partisi Genel Sekreteri Hewrin Halef’in annesi Suad Muhammed AP’de düzenlenen Kürt konferansında konuştu. Halef\'in annesi Suad Muhammed, dünya kadınlarının Rojava’da savaşan Kürt kadınlarına destek olmasını istedi.
Suad Muhammed şunları söyledi:
\"Dünyanın bütün kadınlarına sesleniyorum, Kürtlere, Araplara, herkese. Ellerini birbirlerine uzatsınlar ve tek bir sesle, tek bir haykırışla Erdoğan\'ı durdursunlar. Desinler ki hepimiz Hevrin Halef\'iz ve onun mücadelesini sürdüreceğiz. Biz Avesta\'yız, biz Miştenûr Tepesi\'ndeki Arîn Mîrkan\'ız Bizim bir felsefemiz var biz bu felsefeyle mücadele ediyoruz ve direnişimizi yükseltiyoruz. Şehitlerin annelerinin sözleri, şehitlerin annelerinin direnişi, Diyarbakır Zindanı\'ndaki Mazlum Doğan\'dan feyz almıştır. O bize direnmeyi öğretti. Bizim felsefemiz ve ideolojimiz önder Öcalan\'ın ideolojisidir ve biz bu yüzden asla baş eğmeyiz. Ve bir her zaman diyeceğiz ki, direnmek yaşamaktır, direnmek yaşamaktır, direnmek yaşamaktır.\"
Gençlik yıllarından itibaren siyasi faaliyetler içinde yer alan Halef, 2012 yılında Demokratik Birlik Partisi (PYD) liderliğinde, ülkede Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde fiili olarak özerk bir yönetimin kurulması ardından bu yönetim içinde çalışmalar yürüttü.
Önce ‘Cezire Kantonu’nun Enerji Bakanlığı’nda’ sonra da ‘Ekonomi Bakanlığı’nda’ görev aldı. Bu dönemde evlere elektrik temini, kadın hakları, ekoloji ve tarım reformu gibi alanlarda çalışmalar yürüttü.
Halef, Suriye Demokratik Güçleri’nin (DSG) Rakka’yı IŞİD’den geri almasından kısa süre sonra, 2018’de bu kentte kurulan Suriye’nin Geleceği Partisi’nin genel sekreterliğine seçildi. Rojava’ya yönelik 9 Ekim’de başlatılan Barış Pınarı Harekatı’nın 4’üncü gününde Derik’ten Girê Spî ‘ye giden sivil konvoyun içerisinde yer alan Hewrin Halef’in aracı silahlı gruplarca, M-4 karayolunda durdurularak katledilmişti.
Halef’in önce IŞİD tarafından katledildiği düşünülmüş ancak, Londra merkezli insan hakları kuruluşu Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü), Halef’in Ahrar El Şarkiye örgütü militanları tarafından sürüklenerek arabasından çıkarıldığını, darp edildiğini ve soğukkanlı bir biçimde vurularak öldürüldüğünü, Halef’in şoförünün de aynı yerde öldürüldüğünü duyurmuştu.