HTŞ öncülüğündeki rejim karşıtlarının Şam'ı ele geçirmesiyle Esad yönetimi devrilirken, Suriye'nin müttefiki İran da süreçte ağır darbe aldı.
Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtlarının Şam'ı ele geçirmesiyle Beşar Esad yönetimi devrilirken, Suriye'nin müttefiki İran da süreçte ağır darbe aldı.
Fransa'nın kamu yayıncısı France 24, Esad'ın devrilmesinin ardından İran'ın kendisini "izole olmuş" bir halde bulduğunu, Suriye, Hamas ve Hizbullah'ı bir araya getiren Tahran liderliğindeki Direniş Ekseni'nin dağıldığını yazıyor.
Brüksel'deki disiplinlerarası araştırma merkezi Etopia'dan tarihçi ve İran uzmanı Jonathan Piron, şu yorumları yapıyor:
Bildiğimiz anlamıyla Direniş Ekseni artık yok. İsrail'in Lübnan'daki operasyonuyla birlikte Hizbullah da artık etkili değil, eylem kapasitesi önemli ölçüde azaldı. Artık Esad'ın yönettiği bir Suriye de yok. Direniş Ekseni'nin ana sütunları ortadan kalktı. Geriye ne kaldı? Yemen'de Husiler var ama onlar kendi gündemini takip ediyor ve hedefleri Tahran'ınkinden uzak. Bir de Iraklı milisler var fakat onlar da son günlerde Beşar Esad'ın yardımına koşmak için Suriye topraklarına müdahale etmeye yanaşmadı.
Paris merkezli sağcı düşünce kuruluşu Fransız Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü'nden David Rigoulet-Roze, Esad rejiminin düşüşünün, 7 Ekim 2023'te Gazze savaşıyla başlayan sürecin bir parçası olduğu değerlendirmesini paylaşıyor.
Rigoulet-Roze, Hizbullah'ın İsrail'le savaş nedeniyle militanlarının çoğunu Suriye'den çekip Lübnan'a gönderdiğini, Rusya'nın da Ukrayna işgaline yoğunlaştığını, bu nedenle Esad'ın yalnız kaldığını belirtiyor.
"İran eşi benzeri görülmemiş bir zayıflık içinde" diyen Piron, Tahran'ın güvenlik politikalarını ve bölge siyasetiyle ilgili atacağı adımları dikkatlice yeniden gözden geçirmek durumunda olduğunu söylüyor.
Amerikan gazetesi Wall Street Journal'ın (WSJ) analizinde de Esad'ın devrilmesiyle Tahran yönetiminin "tarihi bir darbe aldığı" yorumu yapılıyor.
İran'ın hem Ortadoğu'daki nüfuzunu artırmak hem de kendisine yönelik saldırıları önlemek için Direniş Ekseni'ne milyarlarca dolarlık yatırım yaptığı fakat bu ittifakın "haftalar içinde çöktüğü" belirtiliyor.
Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu'ndan Ali Vaez, Suriye'nin İran için Hizbullah'la kara bağlantısı imkanı sunduğuna dikkat çekerek, "Hizbullah'a erişim kesildiğinde Direniş Ekseni diye bir şey kalmaz" diyor.
Analizde, İran'ın nükleer programını hızlandırmayı düşünebileceğine işaret ediliyor. Amerikan istihbaratının 5 Aralık'ta yayımladığı raporda, İran'ın nükleer bomba yapma ihtimalinin arttığı savunulmuştu.
Eski CIA görevlisi Norman Roule, İsrail'in bölgedeki operasyonlarının Tahran'ı zora soktuğunu belirterek şu yorumları paylaşıyor:
İsrail, Suriye konusunda uzman bir nesil Hizbullah ve Devrim Muhafızları komutanını öldürdü, onlarla birlikte bürokratik ağlar ve koordinasyon kapasitesi de kaybedildi. Esad rejiminin çöküşü, İran için tarihi anlamda stratejik bir darbe.
Diğer yandan Roule, Husiler'in güç kazandığını, Hizbullah ve Hamas'ın da yeniden toparlanabileceğini, dolayısıyla Tahran'ın bölgedeki nüfuzunu uzun vadede tekrar tesis etmeye çalışacağını belirtiyor.(Kaynak)