Devlet televizyonuna konuşan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, “İran ve Suriye istihbaratı İdlib'deki hareketlilikten tamamen haberdardı ve Suriye hükümeti de bu konuda bilgilendirildi. Sürpriz unsuru Suriye ordusunun zayıflığı ve gelişmelerin hızıydı” dedi.
Ülkesinin Suriye hükümetine ‘organize güçlerin sayısı hakkında bile bilgi verdiğini, ancak Suriye ordusunun karşı koyacak motivasyona sahip olmadığını’ ifade eden Arakçi, geçen hafta yaptıkları görüşmede Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı bilgilendirdiğini söyledi.
Arakçi, “Esad bile ordunun motivasyon eksikliğinden etkilendi” dedi.
İran 2011'de patlak veren iç savaşta Esad’ı desteklemek için milyarlarca dolar harcadı ve İsrail ile ABD'nin Ortadoğu'daki nüfuzuna karşı ‘direniş eksenini’ korumak amacıyla müttefikini iktidarda tutmak için Devrim Muhafızları Ordusu’nu (DMO) Suriye'de konuşlandırdı.
Suriye'ye askeri güç gönderilmesini savunan Arakçi, “Suriye'deki varlığımız ulusal güvenliğimizi korumak içindi. IŞİD'le savaşmak için Suriye'ye asker göndermemiş olsaydık, onlarla İran içinde karşı karşıya gelecektik. IŞİD İran toprakları içinde de operasyonlar gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı.
‘Suriye muhalefeti’ terimini kullanmasının İran'ın resmi tutumunda bir değişikliğe işaret edip etmediği sorusuna Arakçi, “Bizim tutumumuz her zaman Suriye hükümeti ile Suriye muhalefeti arasındaki diyaloğu desteklemek olmuştur. Meşru muhalefet terimi İran, Rusya ve Türkiye arasındaki Astana süreci çerçevesinde tartışıldı” cevabını verdi.
Arakçi, “Suriye hükümetine muhalif gruplar çeşitli yelpazelere mensup. Bunlardan bazıları terörist gruplar olarak sınıflandırılmış ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tescil edilmiştir” dedi.
Suriye'deki gelişmelerin hızına dikkat çeken Arakçi şunları söyledi: “Dün Astana sürecindeki pozisyonumuz Beşar Esad hükümetini muhalif gruplarla etkileşim ve diyaloga teşvik etmekti.”
Arakçi gelişmelerin Hizbullah üzerindeki etkisini küçümseyerek şu ifadeleri kullandı: “Her halükârda direniş kendi yolunu bulacaktır... Saldırılara rağmen Hizbullah kendini toparlamayı ve düşmanı ateşkese zorlamayı başardı. Son gelişmelerin direniş yollarını kapatacağına inanılmamalıdır.”