İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, cumartesi akşamı verdiği uzun bir televizyon mülakatında, Avrupalı güçlerin Ummanlı arabulucu aracılığıyla diplomatik yola devam etme arzusunu dile getirdiklerini söyledi. Arakçi bir anlaşmaya varılamamasının, nükleer anlaşmaya ilişkin 2231 sayılı kararın süresinin dolacağı Ekim 2025'ten önce “Snapback” mekanizmasını harekete geçirme tehdidinde bulunacağı uyarısında bulundu.
Arakçi açıklamasında, "Avrupa ülkelerinin artık durdurulan Muscat hattını yeniden başlatma arzusu var ve yeni Amerikan hükümetinin karar vermesi gerekiyor. Biz de ona göre hareket edeceğiz" ifadelerini kullandı. Edinilen bilgilere göre Arakçi ayrıca Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na, "çatışmacı değil işbirlikçi" bir yol izleme çağrısında bulundu.
Snapback tartışması nasıl gündeme geldi?
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ABD, Çin, Rusya, Fransa ve İngiltere’yle birlikte Almanya, uzun süren müzakerelerin ardından 2015 yılında İran’la nükleer programıyla ilgili olarak tarihi bir anlaşma imzaladı.
Anlaşmada, Tahran hükümetinin nükleer silah üretmeme vaadi karşılığında BM’nin İran’a karşı uluslararası yaptırımları kaldırması kararı alındı.
Resmi adı Kapsamlı Ortak Eylem Planı olan, BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararıyla yürürlüğe koyulan anlaşmaya göre İran’a uygulanan konvansiyonel silah ambargosunun süresi 18 Ekim’de sona erecek.
BM Güvenli Konseyi üyelerini bu sürenin uzatılmasına ikna etmede başarılı olamayan Trump yönetimi, bunu sağlayabilmek için “snapback” mekanizmasını gündeme taşıdı.
Snapback mekanizması nasıl işliyor?
Barack Obama başkanlığı döneminde yapılan anlaşmadaki ‘geri tepme’ anlamına gelen “snapback” mekanizması, İran’ın anlaşmanın şartlarını ihlal etmesi halinde daha önce yürürlükte olan tüm yaptırımların yeniden devreye sokulmasını sağlama amacıyla eklenmişti.
Bu mekanizma, diğer BM Güvenlik Konseyi kararlarından farklı olarak, beş daimi üyeye veto hakkı tanımıyor.
2231 sayılı kararda ayrıca anlaşmanın imzacısı olan herhangi bir ülkeye, bir başka anlaşma katılımcısının kuralları ihlal ettiği yönünde şikayette bulunma hakkı tanıyor. Bir ülke bu hakkı kullandığında da, 30 günlük bir süreç başlıyor ve Güvenlik Konseyi’nin süreç sonucunda, anlaşma uyarınca devrede olan tüm yaptırımları tamamen kaldıran yeni bir karar alması gerekiyor.
Amerika da bu süreci başlatmak için resmi adımı attı. Anlaşmaya göre, bu adımı atan ülke Güvenlik Konseyi’nin 30 gün içinde alacağı yeni kararı veto hakkına, dolayısıyla da mevcut koşullar altında tüm yaptırımları yeniden devreye sokma şansına sahip.