İran doğumlu Behnaz Pouri, ülkedeki siyasi ve ekonomik krize ilişkin bir yazı kaleme aldı. İran rejiminin tehlikeye girebileceğine yönelik öngörülerde bulunan yazar, Tahran’ın her an patlamaya hazır olduğunu vurguladı.
İran'da son bir kaç aydır yükselişi durdurulamayan ABD doları, serbest piyasada yerel para birimi olan 10 bin tümeni geçti.
Donald Trump'ın İran nükleer anlaşmasından çekildiğini duyurmasıyla art arda gelen ekonomik darbeler, aslında aylar önceden başlamıştı. İran’da bu süreçte birçok grev ve protesto yapıldı ve yapılmakta. Yani zaten halihazırda kötü olan ekonomi derin bir krize girdi.
Dolayısıyla İran para birimi uzun süredir ABD doları karşısında değer kaybetmeye devam ediyor ve artık İranlılar her gün daha kötü ekonomik koşullarla hayata başlıyor.
Hayat pahalılığını protesto eden İranlı işçiler geçtiğimiz aylarda sokaklarda rejime başkaldırmıştı. Aynı zamanda kadınlar ve esnafta buna katıldı.
Ekonomik kriz dışında kadınlar ve geçlerin özgürleşme talepleri, git gide aartıyor. Öte yandan kuraklıkla ilgili problemlerde gündemde. Bu şartlarda İran rejiminin tehlikeye girebileceğine yönelik öngörüler var.
Peki, İran hükümeti ne yapacak?
İranlı gazeteci Nader Fatureçiye göre, Naomi Klein’ın “ The Shock Doctrine” adlı kitabı durumu anlamamızda çok yardımcı olacak. Yani verilen şoklarla etkisiz haline gelen insanlara, kolayca istediğiniz rolü verebilirsiniz.
Ekonomideki şok aynı psikolojik şok gibi, insanları edimsiz bırakabiliyor. Yani iktidarların derin bir şoktan yaralanabiliyorlar. Bunun dünyada örnekleri de var. Mesela Şili. 1973’deki krizden yararlanan devlet, 6 ay süren ekonomik şoku kullandı ve açık piyasa kuralarını ortadan kaldırdı; özeleştirme, sosyal sigortanın kalkması, işçi sendikaların kaldırılması gibi icraatları bu dönemde yaptı. Şili tek değil işgal sonrası Irak benzeri bir süreci yaşadı. Benzer olarak Arjantin büyük ekonomik krizlerde benzer süreçleri yaşadı.
İran’da son aylarda fiyatlar üç kat arttı; Buna bağlı olarak toplumda korku, kaçma isteği, ümitsizlik ve gerginlik artıyor. Tahran her an patlamaya hazır.
İran’ın ekonomik kriz açısından en büyük sorunu tabii ki ambargo. ABD ambargosu nedeniyle petrolsüz bir ekonomi ile karşı karşıya kaldı.
Petrol yerine ikame edebileceği gelir kapısı ise turizm.
Ancak turizm İran için bir hayal. Çünkü turizmin ekonomik bir getirisi olması için İran’da özgürlüğün olması gerekiyor.
Dolayısıyla yakın zamanda bazı yüzeysel değişimler aynı Suudi Arabistan’da olduğu gibi, gündeme gelebilir. Aksi yol seçilirse İran’ın az da olsa bir Suriye ya da Venezuela olma ihtimali var.