İlk saldırı haberi Irak’ın Kerkük bölgesinde bulunan koalisyon güçlerine ait K1 Üssü’nden geldi. Üs 30'un üzerinde katyuşa roketi ile vuruldu.
Saldırıda, tesiste çalışan sivil görevli bir Amerikan vatandaşı hayatını kaybederken, 4 Amerikan askeri ve 2 Irak askeri yaralandı.
Bir gün sonra ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Haşdi Şabi içerisindeki en güçlü gruplardan Hizbullah Tugayları'nın 3'ü Irak'ta 2'si Suriye'de olmak üzere 5 askeri kampına hava saldırısı düzenlendiğini açıkladı.
ABD misillemesi ‘net bir cevap’
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Irak'taki koalisyon güçlerine ait bir üsse saldırılmasının ardından düzenlenen ABD hava saldırılarını İran'a verilen 'net bir cevap' olarak nitelendirdi.
ABD saldırılarına cevap ise gecikmedi. AFP’ye konuşan bir güvenlik kaynağı, Bağdat yakınlarındaki bir ABD üssüne 4 katyuşa füzesinin atıldığını açıkladı. Kaynak, saldırı sonucunda oluşan zarara ilişkin bilgi vermedi.
ABD ordusunun, Irak ve Suriye’de Hizbullah Tugayları’na ait 5 ayrı noktaya hava saldırısı düzenlemesinin ardından gerçekleştirilen saldırıyı üstlenen olmadı.
“Saldırı disiplin amaçlıydı”
Independent Türkçe’ye konuşan Irak güvenlik uzmanı Husam Al-Haşimi, Pentagon’un K1 hava üssüne düozenlenen saldırıya misilleme olarak 5 saldırıyı gerçekleştirdiğini söyledi.
ABD hava saldırısında açıklanan rakamların gerçeği yansıtmadığını belirten Al-Haşimi, “Hizbullah Tugayları’na karşı düzenlenen saldırıda 25 kişi öldü, 51 kişi de yaralandı. 80 kişininse akıbeti belli değil. Yaralılardan 16’sının da durumu çok ağır” dedi.
Yabancı güçlerin Irak’tan çıkarılmasıyla ilgili bugüne kadar Meclis’e resmi bir başvuru ya da önergenin verilmediğini kaydeden Al-Haşimi, “Şii milis gücü Haşdi Şabi çatısı altındaki Bedir Tugayları Komutanı Hadi Amiri liderliğindeki ve meclisteki 2. parti konumundaki Fetih Koalisyonu gibi Mukteda Sadr da benzeri çağrılar yaptı. Şimdiye kadar kendileri dahil hiç kimse bir adım atmadı. Bu tür çağrılar sadece sözde kaldı diyebilirim” diye konuştu.
Saldırının bölgede ABD ile İran arasında bir savaşa dönüşmeyeceğini savunan Al-Haşimi, Pentagon’un düzenlediğini hava saldırısının disiplin amaçlı olduğunu savundu.
“ABD’nin Irak’taki rolü daha da güçlendi”
Washington’un daha önce Bağdat ve Taci’de kendisine bağlı güçlere yapılan saldırılarla milis gruplarını ikaz ettiğini ileri süren araştırmacı gazeteci Ömer Al-Cenabi, ‘ABD kendi güçlerine düzenlenecek her saldırıya anında karşılık vereceği uyarısı yapmıştı’ dedi.
Hükümeti kuran koalisyonların ne kadar güçlü olursa olsun ABD güçlerini Irak’tan çıkaramayacağını vurgulayan Al-Cenabi, “Şu an birçok koalisyonda çatlak sesler var. Bazı vekiller koalisyon ayrılıp başka gruplar kuracağını söylüyor. Şii koalisyonlar diktatörlükle suçlanıyor. Sokağın çağrısına uymayan adayların çıkarılması sonrası ABD’nin Irak’taki rolü daha da güçlendi. Bu da ABD güçlerinin ne kadar zor çıkacağını gösterir” şeklinde konuştu.
“ABD bekle-gör politikasını tercih etti”
ABD’nin Irak’taki gösteriler sırasında bekle-gör politikasını tercih ederek sessiz kaldığını dile getiren Al-Cenabi, 500’den fazla göstericinin ölmesi ve 20 binden fazlasının yaralanmasının ardından halkın ve siyasilerin ülkedeki yabancı silahlı milislerin varlığına yönelik tepkisini ölçmek istediğini kaydetti.
2020 yılı içerisinde Irak’taki silahlı milisler için uluslararası kararların alınabileceği ve bunun da kurulacak yeni hükümete etki edeceğini aktaran Al-Cenabi, devamında şu ifadeleri kullandı:
“Birleşik Krallık, Fransa, Kanada ve Almanya Büyükelçileri, Irak’ta silahlı milislerin göstericileri hedef aldığını açıklamıştı. Irak Dışişleri ise söz konusu elçileri bakanlığa çağırmıştı. Bu da demek oluyor ki uluslararası bir tepki var. Gelecek yıl Irak birçok gelişmeye gebe.”