Katar'a tavır alan 4 ülke tarafından yayımlanan ortak bildiride, "Katar makamları terörle mücadele ile bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasını kapsayan adil taleplerimizin tamamını yerine getirinceye kadar halihazırdaki uygulamalarımız devam edecek." ifadesine yer verildi.
Bildiride, ABD'nin terör ve buna finansman desteği sağlanmasıyla mücadeledeki rolü ve kaynağı ne olursa olsun, ABD-Arap ve İslam Ülkeleri Zirvesi'nde sağlam bir ortaklığın, ayrıca terör ve aşırılığa karşı uluslararası net bir tavrın oluştuğu aktarıldı.
Katar ile ABD arasında terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik dün imzalanan mutabakat zaptının, 4 ülkenin uzun zamandır Katar'dan "teröre desteğini kesmesi" çerçevesinde defalarca bildirdiği talep ve baskılarının bir neticesi olduğu belirtilen bildiride, "Bu adım yetersiz. Katar makamlarının terörün desteklenmesi, buna kucak açılması ve finanse edilmesiyle mücadeledeki ciddiyeti yakından izlenecek." değerlendirmesi yapıldı.
Bildiride, Doha yönetiminin "terörü desteklediği, finanse ettiği, aşırılık yanlılarına kucak açtığı, nefret söylemini yaygınlaştırdığı ve diğer ülkelerinin içişlerine müdahale ettiği" öne sürüldü. Katar aleyhindeki uygulamaların bu nedenlere dayandığı ifade edilen bildiride, Doha yönetiminin buna tam anlamıyla son vermesi ve adil, yasal talepleri yerine getirmesi gerektiğine değinildi.
Ambargo uygulayan ülkelerin, Katar'ı 2013 Riyad Anlaşması ile 2014'teki tamamlayıcı anlaşmayı ihlal etmekle de suçladığı bildiride, Katar makamlarının sonuncusu 2013 Riyad Anlaşması olmak üzere tüm anlaşmaları ve yükümlülükleri bozmayı alışkanlık haline getirdiği iddia edildi.
Bildiride, 4 ülkenin Katar'a ambargo uygulamasına gösterdiği gerekçelerin yanı sıra bu ülkenin "ciddiyetini doğrulayacak sıkı bir denetim olmaksızın mevcut siyasetine bağlı olarak vereceği taahhütlere güvenilemeyeceği" kaydedildi.