Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'na sunulan ve Reuters'in ulaştığı rapora göre, Amerika Birleşik Devletleri'nin Kasım 2019 ve Şubat 2020'de ele geçirdiği silah ve ekipmanların da İran çıkışlı olduğu tespit edildi.
Guterres materyallerin bir kısmında Farsça işaretler olduğunu bazılarının İran'da üretilen ürünlerle benzerlik gösterdiğinin bir kısmının ise Şubat 2016 ve Nisan 2018 yılları arasında bu ülkeye verilen malzemeler olduğunu belirtti.
Guterres söz konusu malzemelerin 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya uygun olmayan bir şekilde tedarik edilmiş olabileceğini vurguladı.
Guterres İran'a uygulanan ambargonun uygulaması ile ilgili olarak güvenlik konseyine yılda iki defa rapor sunuyor. Genel Sekreter petrol tesislerine ve havalimanına yapılan saldırıların kalıntılarının Birleşmiş Milletler tarafından incelendiğini ve bulguların kullanılan silahların İran kaynaklı olduğunu gösterdiğini aktardı.
Konseyin bu ay içerisinde raporu tartışması bekleniyor.
Washington, İran'a uygulanan ve ekim ayında bitecek olan silah ambargosunun uzatılması için 15 üyeli güvenlik konseyine baskı yapmayı sürdürüyor. Fakat konseyde veto yetkisi olan Rusya ve Çin sürenin uzatılmasına karşı olduklarının sinyalini vermişti.
Petrol Tesislerine Saldırı
Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Saudi Aramco'ya ait 2 tesiste, 14 Eylül 2019 yılında saldırılar yapılmıştı.
SİHA’larla düzenlenen saldırıların ardından yangın çıkmıştı.
Olayda ölen ya da yaralanan olmazken Yemen'deki İran destekli Husiler yaptıkları yazılı açıklamayla saldırının sorumluluğunu üstlenmişti.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri de Aramco'ya ait tesislere düzenlenen saldırıların Yemen toprakları dışından İran silahlarıyla gerçekleştirildiğini açıklamıştı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi ise ismi belirtilmeyen bir ABD'li yetkilinin, "İran'ın Saudi Aramco'ya düzenlenen saldırıları topraklarından ateşlediği seyir füzeleri ve 20'yi aşkın SİHA ile gerçekleştirdiğine" yönelik iddialarını, "ABD'li yetkililerin İran'a karşı 'azami yalan' politikası doğrultusunda ortaya attıkları bu iddialar, temelsizdir ve kabul edilemez" sözleriyle reddetmişti.