İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu'nun "İran, sadece İsrail’i değil bütün Ortadoğu’yu tehdit ediyor. Uluslararası camia, bu saldırıyı etkisiz hale getirmek ve karşı koymak için harekete geçmelidir" ifadelerine yer verildi. Netanyahu, "Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin istifası ve dikkati çektiği noktalar, uluslararası camiaya Suriye'yi ikinci bir Lübnan’a çevirmeye çalışan İran’ın saldırılarına karşı gerekli önlemleri alması için bir çağrı niteliğindedir" görüşünü paylaştı.
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman da Lübnan'ın 'Hizbullah', Hizbullah'ın 'İran', İran'ın ise 'Lübnan' demek olduğunu belirtti. Liberman, "İran, dünya için bir tehdit. Hariri bugün istifasıyla bunu ispat etti" açıklamasında bulundu.
Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Müsteşarı Hüseyin Şeyhulislam, istifanın arkasında ABD Başkanı Donald Trump ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın bulunduğunu, Lübnan ve bölgedeki tansiyonu yükseltmeyi amaçladıklarını belirtti. İran'ın Mehr haber ajansının açıklamalarını aktardığı Şeyhulislam, "İstifa, Hizbullah'la yüzleşmek için alınmış açık bir Suudi Arabistan kararıdır. Lübnan halkının onuruna saygı duyuyorsa ve onu korumak istiyorsa Hariri'nin istifasını Lübnan'dan yapmasını temenni ediyoruz, başka bir ülkeden değil" dedi.
Suudi Arabistan Körfez-Arap İşleri Devlet Bakanı Samir Sebhan ise Hariri'yi, istifasını sunması konusunda teşvik etmediğini belirtti. Hariri dün yaptığı televizyon konuşmasıyla istifa ettiğini duyurmuştu. Hariri yaptığı açıklamada, "Refik El Hariri'nin (Lübnan'ın 2005 yılında suikaste uğrayan eski başbakanı ve Saad el Hariri'nin babası) öldürülmesinden önceki havayı andıran bir iklimdeyiz. Hayatıma yönelik, gizli kapaklı bir komplonun hazırlandığını hissediyorum" diye konuşmuştu.