İran rejimi tarafından 59 Kürt siyasetçi hakkında verilen idam kararı gözleri tekrardan İran\'daki idamlara özellikle de Kürtlerin idamlarına çevirdi. Bir taraftan mezhebi farklılık diğer taraftan siyasi davalara verilen idam kararlarına tepkiler dinmiyor
İran rejimi tarafından haklarında daha önce idam kararı verilen 4 Kürt mahkumun idam edildiği öğrenildi. Geçtiğimiz Perşembe günü, haklarında karar verilen Amine Tosin, Gulçin Nuri, Faruk Mofesiri ve Yusuf Marufi isimli Kürt mahkumlar idam edildi. İdamların hangi şehirde yapıldığı bilgisi ise öğrenilemedi.
İran\'da, 9 Mayıs 2010 yılında da Şirin Elemhuli, Farzad Kemanger, Ferhad Wekili ve Ali Haydarhıyan gibi Kürt siyasetçileri, 26 Ekim 2013\'de de Kürt siyasetçi Hebibullah Gulperipur, Urmiye Cezaevi\'nde idam edilmişti.
2014 yılının başından bugüne İran\'da 176 kişinin idam edildiği ve bunların 16\'sının Kürt olduğu biliniyor. Rejimin siyasal faaliyetleri nedeniyle haklarında idam kararı verdiği 59 Kürt siyasetçi ise halen İran cezaevlerinde.
Resmi istatistiklere göre en fazla idam vakası İran’da yaşanmakta. Bazı raporlara göre 2013 yılında 687, 2014 yılnda da en az 600 kişinin farklı suçlamalarla idam edildiğini ileri sürüyor
İran İslam Cumhuriyeti İşleri Uzmanı Elî Kerîmî bir süre önce Rûhanî iktdarının son 11 ayında Kürdistan vatandaşı 200 kişinin idam edildiğini açıkladı. Kerîmî Kürdlerin çoğunun siyasi gerekçelerle idam edildiğini fakat İran mahkemelerinin dosya içeriklerini değiştirdiğini de dile getirdi.
KARDEŞİ DE İDAM EDİLDİ KENDİSİ DE İDAMI BEKLİYOR
İran’da 26 yaşındaki Kürt genci Shahram Ahmadi 2009 yılında tutuklandı, işkenceye uğradı ve idam cezasına çarptırıldı. Yargıtay, 6 yıldır cezaevinde olan Ahmadi’nin idam cezasını önümüzdeki haftalarda yeniden değerlendirecek.
Diğer oğlu da İran rejimi tarafından idam edilen anne, Ahmadi’nin infazının durdurulması için başlatılan imza kampanyasına katılım çağrısında bulundu.
“Kardeşi Bahram’ın idamını durduramadım, haberleri duyunca kalp krizi geçirdim. İran hükümeti Bahram’ın cesedini bile bize vermeyi reddediyor. Shahram’ın infazının durdurulması için yardımınıza ihtiyacım var” diyen anne imza kampanyası aracılığıyla oğlunun dava süreci hakkında bilgi verdi.
Anne yaptığı yazılı açıklamada, Shahram Ahmadi’nin 2009 yılının Nisan ayında yaşadıkları Sanandaj şehrinde camiden evine gelirken tutuklandığını söyledi.
“Biz Sünni ve Kürt bir aileyiz. Oğlum Shahram, diğer birçok Sünni genci gibi İran hükümetinin Sünni azınlığa ne kadar kötü davrandığını dile getirir, hükümeti eleştirirdi. Güvenlik güçleri o gün oğlumu tutuklayıp dövdüler; burnunu, kafasını kırdılar. İstihbarat bürosuna götürüp işkence ettiler” diyen anne, Ahmadi’ye elektik verilerek işkence yapıldığını ve silahlı direnişe katıldığına dair itirafa zorlandığını dile getirdi:
“10 ay boyunca oğlumuzu görmemize izin vermediler. Oğlumun mahkemesi de adil değildi. Yetkililer, cezasını kesinleştirinceye kadar onu 4 yıl gözaltında tuttular. İlk kez mahkeme gününde avukatıyla konuşabildi. Mahkemesi 10 dakika bile sürmedi. Hâkim Mohammad Moghiseh, oğlumun işkence altında zorla alınmış ifadesini kullanarak onu ‘Allah düşmanı’ ilan etti.”
Ahmadi’nin annesi ayrıca İran’da görülen davalarda uluslararası baskının işe yarayabildiğine dikkat çekti: “En son örnek olarak 2006 yılında bir mahkemenin taşlanma cezasına çarptırdığı Sakineh Mohammadi Ashtiani’nin davasını gösterebiliriz. Uluslararası baskı sonucu, taşlama cezası önce 10 yıl hapse çevrildi. Bu yılın Mart ayında ise yetkililer, Ashtiani’nin serbest bırakıldığını duyurdu.”
Anne, İran’daki diğer Kürt infazlarına da dikkat çekerek açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Shahram risk altındaki tek kişi değil. Onlarca Kürt, adaletsizce ölüm cezasına çarptırıldı. Çoğunun davası Yargıtay’ın onayını bekliyor. Fazla vaktimiz yok. Oğlumun ve diğer Kürtlerin hayatını kurtarmamız için lütfen İranlı yetkililere infazları durdurma ve adil yargılanma hakkını tanıma çağrısında bulunun.”
TİMETÜRK HABER