İsrail medyasında dün çıkan haberlere göre, Suudi Krallığı İsrail ile ilişkilerini normalleştirecek sıradaki Arap devleti olmak istiyor. Buna göre Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Abdül el Cubeyr, üst düzey Amerikalı Yahudi liderlere, 'normalleşmenin biraz zaman alacak olsa da eninde sonunda gerçekleşeceğini' söyledi. Fiili kral konumundaki Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman (MbS) da Riyad'ı ziyaret eden ABD heyetine, 'anlaşmaya katılmak için Washington'dan 3 ana taleplerinin olduğunu' belirtti.
MbS, 3 ana talebi şöyle sıraladı:
1) Resmileştirilmiş ABD-Suudi ittifakı
2) NATO ittifakında olmakla eşdeğer miktarda ABD'den silah tedariki
3) Küçük çaplı Suudi sivil nükleer enerji programının onaylanması
Buna göre Suudi taleplerinde, İsrail ordusunun işgali altındaki Batı Şeria'daki Ürdün Vadisi'nin İsrail tarafından ilhakını ekarte eden ve İsrail-Filistin ihtilafının çözülmesi gerekliliğinden söz eden İbrahim Anlaşmalarının hedefindeki Filistinlilerle ilgili herhangi bir şey yer almadı.
İsrail ile normal diplomatik ilişkileri olan 6 Arap ülkesi var: Ürdün, Mısır, Fas, Sudan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Son 4'ü 2020'de İbrahim Anlaşmaları'nın parçası olarak İsrail'le normalleşti. Trump yönetimi tüm çabasına karşın Suudi kraliyetini katılmaya ikna edemedi, ama gizli İsrail-Suud görüşmeleri, hatta ittifakıyla ilgili haberler de kesilmedi. Ancak bugüne dek Suudi Arabistan'ın tavrı işin resmiyete dökülmesi için Filistin sorununun çözülmesi gerektiği yönündeydi.
Riyad'ın 3 şart öne sürmesi, Washington ile ilişkilerin dibe vurduğu zamanda geldi. ABD Başkanı Joe Biden'ın benzin fiyatlarının düşmesi için petrol üretiminin artırılması talebine karşın OPEC+'dan üretimi azaltma kararı çıkartan Suudi Arabistan, bu hafta Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i ağırlamaya ve Çin'le yaklaşık 30 milyar dolar değerinde 20'den fazla anlaşma imzalamaya hazırlanıyor.
Biden ise Cemal Kaşıkçı cinayeti nedeniyle kavgalı olduğu MbS ile yazın Suudi Arabistan ziyaretinde görüşmesi sonrası, ABD'deki Kaşıkçı davasında MbS'nin kovuşturmaya karşı dokunulmazlık kazanmasını sağladı.