Trump’ın güvenli bölge çıkışına Rusya’nın yanıtı da olumlu oldu. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, güvenli bölgelerin oluşturulabileceğini ancak bunun rejimle işbirliği içinde yapılması gerektiğini söylemişti.
Al Jazeera Türk'ten Ece Göksedef'in haberine göre, Rusya ile Türkiye güvenli bölge konusunu ortak gündemine aldı bile. Ancak ciddi bir görüş ayrılığı var. Rusya, Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'den temizlenen tüm alanların güvenli bölge ilan edilebileceğini ve BMGK kararıyla uçuşa yasak bölge oluşturulabileceğini savunuyor.
Rusya’nın önerisi, PYD’nin kontrol ettiği alanları da kapsarken, Türkiye için PYD’nin kontrol ettiği alanların güvenli bölge kapsamına alınması kabul edilebilir değil. Ankara’ya göre böyle bir oluşum, Suriye’de toprak bütünlüğünü de tehlikeye atar.
Moskova’yla görüş birliğine varılamaması halinde Ankara’da konuşulan olasılık, Fırat Kalkanı Operasyonu’yla IŞİD’den temizlenen bölgelerin yeniden inşa edilmesi, yerel yönetimler oluşturularak güvenliğin sağlanması, ardından hastane, okul gibi binaların yapılması. Ancak böyle bir durumda hem maddi olarak hem güvenlik kaygılarını ortadan kaldırmak için tüm yük Türkiye’nin sırtında olacağından, şimdilik Trump’ın yanıtı bekleniyor.
CIA Direktörü Pompeo’nun 9 Şubat’ta Ankara’ya yaptığı ziyarette, Türkiye’nin güvenli bölge önerisi de konuşuldu.
Trump’ın Suriye ile ilgili Türkiye’yle işbirliği halinde bir adım atmak için de 16 Nisan'da yapılacak referandumu beklediğini ifade ediyor. Washington, iki ülkenin verdiği sözler doğrultusunda net bir plan yapabilmesi için Türkiye’deki kampanya sürecinin bitmesini bekliyor.
Güvenli bölge planları ve Rakka operasyonuna dâir nihai kararlar için de referandum sonrası beklenecek.
Menbic’den çekilme görülmüyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ocak ayı sonunda Afrika seyahatinden dönerken uçakta gazetecilere konuşmuş, “El Bâb’da iş bitirmek, daha derinliğe gitmemek lazım” demişti.
Ardından 7 Şubat’ta Erdoğan, koltuğa oturmasının ardından Trump’la ilk telefon görüşmesini yaptı. Bu görüşmede Trump Rakka operasyonu için Türkiye’nin önerilerini dinleyeceğini söyledi. CIA Direktörü’nün Ankara ziyaretinin görüşmeden hemen sonra yapılmasına karar verildi.
Obama döneminde YPG ile birlikte Rakka operasyonunun ilk aşaması başlamışken Trump’ın bu çıkışı, Ankara’daki beklentiyi de değiştirdi. Erdoğan son olarak 13 Şubat’ta Bahreyn’de, “Menbiç ve Rakka'da eğer koalisyon güçleri ile müşterek adımı atarsak, bu müşterek adımla birlikte de oradaki belirli bir hedef- ki o da terörden arındırılmış bir güvenli bölge hedefidir- terörden arındırılmış bu güvenli bölgeye, özellikle ağırlıklı olarak Arap kardeşlerimiz, Türkmenler yerleşme imkanını bulacaktır" dedi.
Ancak görüşmeleri takip eden Türk yetkililerin Al Jazeera’ye verdiği bilgiye göre, Washington’dan henüz Menbic’de verdikleri sözlerin tutulması yönünde bir mesaj alınmadı. YPG Menbic’den çekilmek bir yana, şehrin çevresinde hendekler kazmaya başladı. Bu hendekler yetkiliye göre “Biz buradayız, gitmiyoruz” mesajı.
Uzun vadeli Rakka planı
Ortak Rakka operasyonu için Pompeo’ya çok net bir mesaj verildi: Önce Tel Abyad’da demografik değişim yaşanmasına izin verdiniz, ardından Menbic’de verdiğiniz sözleri tutmadınız. YPG konusunda güvenimizi kaybettiniz. Rakka’da da YPG ile hareket ederseniz, bu kez Türkiye’den lojistik destek göremeyeceksiniz. YPG ile devam ederseniz Suriye’de Ankara’yı kaybedersiniz.
Ankara’nın önerisi, TSK ve Pentagon’a bağlı özel kuvvetler öncülüğünde, sahadaki Arap unsurlarla Rakka’ya girilmesi. Arap unsurların eğitilmesi, silahlandırılması, El Bâb üzerinden Rakka’ya ulaşabileceği yaklaşık 200 kilometrelik yolun da IŞİD’den temizlenmesi uzun ve masraflı bir süreç. Bu sebeple Washington’da şu an her türlü seçenek değerlendiriliyor.
ABD ile işbirliğine Rusya sıcak bakmıyor
Ankara’nın önerdiği, El Bâb üzerinden Rakka’ya gitme planında Rusya’nın tutumu da önemli. Yapılan görüşmelerde Moskova’dan olumsuz bir mesaj alınmasa da sahada durum farklı.
El Bâb’ın güneyinde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve TSK birlikleriyle sınır hattı oluşturacak kadar ilerleyen rejim ordusu, şimdi de doğuya Menbic’e doğru ilerliyor. Her hafta birkaç kasaba alarak ilerlemesini sürdüren rejim, El Bâb’ın güneyindeki yolu ele geçiriyor. Bu durumda TSK ve ÖSO’nun bu yoldan Rakka’ya ilerlemesi için Rusya destekli Esed rejimiyle koordinasyon sağlaması gerekecek.
TSK’nın rejimi durdurmak için herhangi bir çatışmaya girmesi ise, El Bâb operasyonun en kritik günlerinde Rusya’nın da desteğine ihtiyaç varken söz konusu değil.
TSK, El Bâb’ın batısındaki Tel Rıfat’ta YPG ilerleyişini engellemek için her gün top atışları yaparken, Rusya ise Afrin kantonuna rejim bölgesi üzerinden desteğini sürdürüyor. Moskova, Ankara ile Washington’ın ortak operasyonuna sahadaki dengeleri değiştirerek engel olmaya çalışırken aslında YPG’nin ilerleyişinin önünü açıyor.
Sahada bu gelişmeler yaşanırken Rusya'nın YPG ile ilgili politikasında dikkat çeken bir gelişme daha yaşandı. PYD'nin de aralarında olduğu Kürt gruplar, 15 Şubat'ta, yani Astana'da İran-Türkiye-Rusya toplantısının yapılacağı gün, Moskova'da bir araya geleceklerini açıkladı. PYD liderlerinden Asya Abdullah da toplantıya katılacak.
Rusya, daha önce de Suriyeli muhalifleri Moskova'da bir araya getirmiş, bu toplantılara PYD'yi de davet etmişti.
Son olarak 8 Şubat'ta Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Aleksandr Botsan-Harçenko, PKK ile YPG'yi terör örgütleri olarak görmediklerini söyledi.