Analistler, asıl sebebin Tahran ile Esad rejimi arasındaki ilişkilerde artan gerilimden kaynaklandığını, bunun da Suriyelileri daha büyük bir yükün altında bıraktığının altını çiziyorlar.
Yakın zamanda bir yardım yapılacağı yönünde defalarca verilen güvencelere rağmen, Suriye rejiminin kontrolündeki bölgelerde yılın başından bu yana akaryakıt sıkıntısı yaşanıyor. Suriye'nin Esad’ın ana tedarikçisi İran'dan yaptığı petrol ithalatının 2024'ün ilk çeyreğinde 2023'ün son çeyreğine göre yüzde 27 oranında düştüğü göz önüne alındığında, bu durum şaşırtıcı olmasa gerek.
Rejim yetkilileri, mali zorluklara ve uluslararası yaptırımların etkisine işaret ederek akaryakıt ithalatında düşüş yaşandığını itiraf etti. Ancak analistler, asıl sebebin Tahran ile Esad rejimi arasındaki ilişkilerde artan gerilimden kaynaklandığını, bunun da Suriyelileri daha büyük bir yükün altında bıraktığının altını çiziyorlar.
İran'ın petrol sevkiyatını 2013'ten beri takip eden United Against Nuclear Iran'a (UANI) göre Suriye, Ocak ve Mart ayları arasında İran'dan günde ortalama 76.100 varil olmak üzere yaklaşık 6,9 milyon varil ham petrol ithal etti.
Bu, toplam ithalatın günlük ortalama 95.938 varil ile 8,8 milyon varile ulaştığı 2023 yılının son çeyreğine göre keskin bir düşüşü temsil ediyor. Geçtiğimiz yılın aynı çeyreğinde ithalat, günlük ortalama 101.750 varil ile 9,1 milyon varile ulaşmıştı.
Aynı şekilde Suriye, 2024 yılının ilk dört ayında günde ortalama 77 bin 627 varil petrol ithal etti. Bu, bir önceki yılın aynı dönemine göre günlük ortalama 101 bin 399 varil olan ithalatın yüzde 26,5 oranında azaldığını gösteriyor. Bu rakamları anlaşılır bir çerçeveye oturtmak gerekirse, bu çeyrekte ithalatın 6,2 milyon varil ile 2022’in ikinci çeyreğinden bu yana son iki yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiğini söylemek mümkün.
Analistler, asıl sebebin Tahran ile Esad rejimi arasındaki ilişkilerde artan gerilimden kaynaklandığını, bunun da Suriyelileri daha büyük bir yükün altında bıraktığının altını çiziyorlar.
Rejime bağlı bir gazetede yer alan habere göre Suriye hükümeti, devam eden akaryakıt krizini stratejik rezervlerine başvurarak çözmeye çalışıyor. Hükümet ayrıca petrol türevlerinin tüketimini düzenlemek amacıyla sıkı kemer sıkma önlemlerini hayata geçirdi. Örneğin, Şam'daki Akaryakıt Alt Komitesi cuma günleri kamuya ait minibüs ve otobüslere akaryakıt ikmalini durdurdu. Ayrıca her hafta cuma ve cumartesi günleri memurlara tahsis edilmiş servislere de akaryakıt ikmali durduruldu.
Benzer şekilde, Petrol Bakanlığı valiliklere yapılan akaryakıt tahsisatlarını azalttı ve özel araç sahiplerine sübvansiyonlu benzin alabilmeleri için gönderilen bildirimleri erteledi. Bunun sonucunda karaborsada talep arttı, bu ise akaryakıt fiyatlarının önemli ölçüde yükselmesine ve benzeri görülmemiş seviyelere ulaşmasına neden oldu.
Akaryakıttaki miktarındaki düşüşü herkes kabul etse de bunun nedenleri hâlâ tartışma konusu olmaya devam ediyor. Rejim yetkilileri, son zamanlarda petrol arzının kesilmesini mali zorluklara ve rejime uygulanan ekonomik yaptırımların etkisine bağlıyor. Aynı zamanda arzın mümkün olan en kısa sürede normale döneceğinin de altını çiziyorlar.
Analistler ise bunun temel nedeninin, Tahran ile Esad rejimi arasındaki ilişkilerde artan gerilim olduğunu düşünüyorlar. Ancak bu gerilimin nedenleri konusundaki spekülasyonlar farklılık gösteriyor.
Pek çok Suriyeli gözlemci, Esad hükümetinin İran ile imzalanan anlaşmaları, özellikle de geçen yaz imzalanan anlaşmaları uygulama konusundaki isteksizliği nedeniyle gerilimin yaşandığına dikkat çekiyor. Haberlerde bunun sonucunda İran'ın, Esad hükümetine kendi taleplerine boyun eğmesi yönünde baskı yapmak için Suriye'ye ham petrol tedarikini azalttığı yer aldı.
Bu kaynaklar, İran'ın ekonomik tavizler elde etmek için Suriye'ye petrol sevkiyatını Esad’a karşı bir baskı aracı olarak ilk kez kullanmadığına işaret ederek iddialarını destekliyorlar. 2023 yılında da İran'ın Suriye'ye petrol ihracatının benzer nedenlerle durdurulduğunu ifade ediyorlar.
O dönemde, Esad’ın İran'a ekonomik tavizler vermeyi kabul etmesinden sonra petrol sevkiyatı yeniden başlamıştı. Bu adım, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Mayıs 2023'te Şam'a yaptığı tarihi ziyaret sırasında desteklenmişti. Söz konusu ziyaret sırasında petrolden tarım, demiryolları ve serbest bölge pazarlarına kadar çeşitli sektörleri kapsayan bir dizi anlaşma imzalanmıştı.
Ancak diğer kaynaklar, Tahran ile Esad rejimi arasındaki ilişkilerde artan gerilimin, iki taraf arasında Şam'ın Gazze'deki savaşa verdiği tepkiler de dahil olmak üzere, çeşitli siyasi konulardaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığını belirtiyorlar. Her ne kadar Suriye rejimi, İsrail'in Gazze'deki savaşının tetiklediği bölgesel gerilimden halihazırda kendisini uzak tutmuş olsa da bunun Tahran ile Esad arasındaki ilişkileri gerginleştirdiğine dair aleni bir kanıt yok.
Altta yatan neden ne olursa olsun, İran'ın Suriye'ye akaryakıt tedarikini azaltması, Esad kontrolündeki bölgelerde sivillerin çektiği sıkıntıları derinleştirecek. Ayrıca Şam, İran petrolüne büyük oranda bağımlı kaldığı sürece Tahran'ın Esad rejimi üzerindeki kontrolü de devam edecek. Bu durum Suriye'de sadece enerji sektörünü etkilemekle kalmıyor, siyasi ve ekonomik gidişatına da geniş yansımaları oluyor.
Hayed Hayed/Al Majalla